five(m)

1.8K 123 167
                                    

Arkasını dönüp bana baktığında yaptım, evet. Yeminini bozdum. Dudaklarım sanki hayatım boyunca aradığı, uğruna tepeleri tavaf ettiği bilinmezini bulmuş gibi hareket ediyordu. 

Geri çekilmiyordu. Hatta aksine, karşılık veriyordu. Şaşırmıştı ama aynı zamanda sanki bunu yapacağımı bilir gibiydi, duruma çok çabuk alışmış, sıcaklığını hissetmeme izin vermişti. 

Dilimi aceleyle ağzına yolladığımda hafifçe güldü. Lee Jeno'ya ilk defa bu kadar istediğini verebilmiş gibi hissediyordum, içime sindiğini biliyordu. Elleri belime dolandı, beni kendine bastırdı. Tek elimi kazağından içeri soktuğumda geri çekilmesiyle memnuniyetsizce homurdandım.

"Seul'un en fiyakalı otelinin yüzüncü katına benimle sevişmek için bir oda mı yaptırdın?"

"Şüphesiz." Sesim hırlar gibi çıkmıştı. Onu sertçe iterek sırtını cam duvara vurdum. Elim arsızca pantolonunun üzerindeki kabarıklığa ulaştı. Karnının kasıldığını fark ettim. Ben elimle üyesini sıkıp okşarken o gözlerini kapatıp kafasını geriye attı. Gittikçe elimde büyüyordu. Tek elini kalçama atıp mümkünmüş gibi beni kendine daha da bastırdı. Sessizce, dişlediği dudaklarının içine inledi. 

Bu sefer beni kendisi öptüğünde yine kendisi geri çekildi. "Tanrı aşkına.. yeminlerim umurumda bile değil. Bunu neden daha önce yapmadın?" Sıcak nefesini enseme üfledi.

Elimin konumunun onun hoşuna gittiği açıktı. İnce parmaklarım iyi iş görüyordu. "Eğer seninle sevişirsem.." Elimi pantolonundan içeri sokup aletini sardığımda gözleri kısa süreliğine kapanıp açıldı. Yüz ifadesini stabil tutmaya çalışıyordu fakat pek de yetenekli sayılmazdı. "Yeminlerimi bozacağıma değecek mi?" Hala şüphesi var mıydı? Gecenin sonuna kalıncaya kadar aklında en ufak bir şüphe bırakmadığımdan emin olacaktım o halde. 

Bugün bana yaşadıklarını anlatmasaydı, benimle kesinlikle birlikte olmazdı. Çünkü benim gideceğimi düşünüyordu. Tek istediğim buymuş gibi çekip gideceğim sanıyordu.

"Sana yeni yeminler ettireceğim, güven bana. Benimle dans et yeter. Güven bana."

Mırıldanmaları çoktan kabul edildiğimin göstergesiydi. Vücudu benim için kavruluyordu. Onu belinden tutup yatağa yönlendirdim. Zarif bedeninin yatağın kenarına oturmasını sağladığımda önce onun kazağını çıkartıp yere attım. Gözleri yere düşen kazağına uzandığında çenesini kavradım, kopkoyu gözlerimi gözlerine diktim. Dudaklarımızı sertçe birleştirdim, ağzı nefeslenmek için açılıyor, kendisini bana doğru itiyordu fakat bir yandan da öpücüğüme karşılık vermeye çalışıyordu. 

Dudaklarımı boynuna kadar ağır ağır indirdim. Köprücük kemiğine kimi sakin, kimi sert ve derin öpücükler bırakıyordum. Anında kızaran, morarmaya yüz tutan pürüzlü boynunun görüntüsü sadece bedenimde onu daha da sevme ihtyacı uyandırıyordu. Şefkatimi başka şekilde göstermem gerekiyordu biliyordum. İstediği buydu.

Ellerimi bedenini kontrol etmek ister gibi belinin iki kenarına yerleştirdim, yatakta geri giderek sırtını kabarık yastıklarla buluşturdum. Dudaklarım bu sefer göğüs uçlarındaydı. Hassas noktalarından birine fazlasıyla baskı uyguladığımdan huylanıyordu. Elleri benim altımdan yorganı sıkıyordu. Çekingen fakat işbirlikçiydi, dansıma ayak uyduracağını hissettiriyordu.

Göğsünün ortasına, oradan karnının aşağısına doğru sulu, sesli öpücüklerimi bırakarak iniyordum. Nefesleri kesikleşiyordu, savunmasız ve titrek. Elleri saçlarıma dolanıyordu, bu hareketi bilerek yapmadığını, sadece kendini daha güvene, kontrole alırmış gibi, ani bir refleksle yaptığını biliyordum. Kontrolünü elinden alarak onu korkutmak istemiyordum, hiç istememiştim.

devil ✪ nominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin