ZİFİRİ

Bölüm 8

Merhabalar sizleri seviyorum yeni bölümü inşallah beğenirsiniz.

Okuduğunuz saati ve günü yazın...

Güneş Işık'ları yüzüme vurmuş ve uyanmaya başlamıştım. Yanımdaki iri bedene baktım. Sertliğinden ödün vermiyordu.

Uyurken bile....ona bakarken yavaşça gözleri açılmaya başlamıştı. Görüş açısına ben girince çatık kaşları yumuşamaya başlamıştı.

Birbirimize bakıyorduk ama konuşmuyorduk. Elini yanağıma koyup beni izlemeye devam etti. Ben ise hafif  güneş vuran yüzüne bakıyordum.

Eliyle yanağımı okşuyordu. Bu durum beni farklı yerlere çekmişti.

'Günaydın. Rahat uyudun mu?' Dedi. Yerimden kalkıp yatakta oturmaya başlamıştım. Bu sefer ona bakmıyordum. Yanımda kıpırdanıyordu ama bakmıyordum.

Tam karşıma geçip oturdu bu sefer. Birbirimize bakıyorduk.

'Benimle konuş lavinim. Beni böyle cezalandırma helese kendinle. Seni tahmin ettiğinden çok seviyorum.' Dedi bu sefer.

'Peki sevgini söyleyebilecekken bu kadar zahmete neden girdin. Beni evimden kaçırdın savaş bey.' Demiştim.

Bana gülüyordu. Ama bu gülüş tehlikeli bir gülüştü bunu da biliyordum. '

Güzelim sevdiğim kadın. Benim kitabımda sevdiğini söylemek çok yok. Ben icraat gösteririm. Beni çok kışkırttın dün akşam. Ben sakin bir adam değilim. Ben sevgimi böyle gösteririm. Senin yanın benim yanım'Dedi.

Hoşuma gitmişti bu sefer. Elimi alıp göğsüne bastırdı. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu.

Devam etti
' bu kalp senin için atıcak seni ne kadar çok beklediğimi tahmin bile edemezsin....' bu kadar güzel söz beni utandırmıştı.

Kimseden bu kadar güzel söz işitmemiştim. Başımı utanarak eğmiştim. O ise kırılacakmışım gibi şefkatle kendine çekmişti. Ona bakmıştım dip dibeydik.

Kucağındaydım. Hormonlarım bu duruma devam et derken kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım. Göz göze bakıyorduk. Keşke hep böyle olsaydı.

Bana şefkatle bakan beni sevdiğini her an hissettiren bir adam olsaydı ne olurdu. Yüzüme yaklaşmıştı. Dudaklarıma bakıyordu. Ondan önce davranıp dudağından öpmeye başlamıştım.

İlk şaşırsa da kendini bana daha çok çekmiş. Yavaşça beni öpüyordu. Bir elim kafasında diğer elim ensesindeydi. O ise sırtımı tutmuş baskı kuruyordu.

İkimiz de ateştik. Yanıyorduk bunun tek çaresi yine birbirimizdik.

Gözlerine bakıyordum kapkaranlıktı içine çekiyordu beni. Yanağından öpmüş ve lavaboya gittim. İhtiyaçlarımı karşılamıştım. Yüzümü yıkayıp nemlendirici sürerken kapı açıldı.

Aynadan bakıyordum kim diye savaş beydi. Yanıma yavaş adımlarla yaklaşmış ve bedenini bedenime yaslamıştı.

Ben ise aynadan ona bakıyordum. Gözlerimiz kesişince gülümsemiştim. O ise bu halime bakıp boynumu öptü.

Vücudum titremişti. Onun fark etmemesi için dua ediyordum.