20. Bölümümü yazıyorum çok heyecanlıyım. Küçük de olsa okuma kitlem oldu. Sizlere çok teşekkür ederim.
(50 Okunma olunca diğer bölümü yayınlıyorum)
İyi okumalar.
Okuduğunuz saati ve tarihi yazarsanız çok sevinirim.
Lavin karakteri hakkında düşünceleriniz nedir?
...........
Yanıma gelmişti. Gözlerinin içine baktım. O ise eliyle gözyaşımı siliyordu. Başparmağı yanağımda geziyordu. Bir adım geriye çıktım. Bunu savaşa yapamazdım.
Kendini toparlayıp söze girdi.
'Tamam sana paranı vereceğim lavin. Bir daha güzel yüzünde gözyaşı görmeyeyim.' Dedi.
Gülümsedim....
İstediğim gibi gidiyordu her şey.
Gülümsememi görünce o da gülümsedi. Daha da yaklaştı elini yanağıma koyup baş parmağıyla yüzümle oynadı.
Kalbimde ona dair bir iz olmazdı ama şuanlık benim işime yarayacak kişi de mertti.
Harelerindeki ışıltı ona uyumlu göz bebeğinin büyümesini izledim. Yanağımı okşayan eli daha sonra da saçıma gitti. Yüzüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Her bir hareketiyle daha da yakınlaşıyordu.
Gözlerinde belli belirsiz arzulu bakışlarıyla vücudumdaki ateş artıyordu.Savaş olsaydı karşımda sert yüzü olmasına rağmen içindeki küçük çocuğu görürdüm. Savaş ve ben farklıydık ama seviyorduk birbirimizi.
Mert'e odaklandım. Umrumda değildi bir yandan. Bir yandan ise benden hoşlanması hoşuma gidiyordu.
Nefesi ise yüzüme rüzgar edasıyla üflüyor bu da ikimizi heyecanlandırıyordu.
İki eliyle omzumdan tuttu. Kaşlarını çatmış yüzü düz ifadeye bürünmüştü. Kafasını karıştıran neyse ona odaklanmıştı. Bakışları delici olmasına rağmen etkileyici bir erkekti.
Asla savaşı geçemezdi.
Meraklı bakışlarımla etki altına almıştım.
Bakışları yumuşamış omzumda olan elleri omzumu daha da sıkıyordu.
Beni kendine çekmiş sarılmamızı sağlamıştı. Lanet olsun! Hiç beklemiyordum.
Ne yaptığını anlayamamıştım. Geniş omuzlarının tam ortasında kalbini dinleyebiliyordum. Elleri belimde olmasına tezat kokumu içine çekiyordu.
Sanki kokumu ezberleyip unutmamak için kazıyordu aklına....
Boğuk sesiyle söze girdi.
'Öyle güzel kokuyorsun ki sadece bu kokuyla hayatta kalmak istiyorum....Bu koku sadece bana özel olmalı.' Dedi.
Geriye doğru adım atmaya çalışmam etkili değildi. Sımsıkı tutmuş bedenimi sanki içinde olmalıydı.
Belimden daha da çekmiş ona daha da yaslanmıştım.
Bir şey yapamamak her bir zerremi germişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
ChickLitKırılgan bir köprüde eve doğru gidiyorum. Ona ulaşmazdım,sesim ve cümlelerim ona ulaşamazdı. Anlamazdık birbirimizi.... Ne ben onu ne de o beni anlardı. Belki de seviyorduk birbirimizi ama farklı bakıyorduk hayata... Onu çok seviyordum. Her bir zerr...