Merhabalar. Yeni bir hikaye yazıyorum bir yandan da. Bu hikayemi tamamlayıp onun bölümlerini paylaşacağım. Belki de az bir vakitte. Bilmeyiz.....
Giden mi yoksa kalan mı günahkardı.
Kalsam nasıl yapacağımı bilmiyordum gitsem de yürek dayanmıyordu.
Gözündeki hayal kırıklığı ise beni parçalıyordu. Ben de yoluma gitmeliydim. İkimiz için.
Karşımda savunmasız duruşundan hallice sadece cevabıma odaklanmıştı.
'Bunu yapamam savaş. Gitmeliyim kendime yeni sayfa açıp kendi ayaklarımın üstünde durmalıyım.' Dedim. Sadece duruyordu. Öyle dikilmiş duruyordu.
Bırakmayacaktı kalsam da gitsem de bırakmayacaktı.
Bizim sonumuz ne olacaktı? Sevecek miydik birbirimizi yoksa birimiz bu aşka kül mü olacaktık?
'Bir kere deneyelim lavin. Söz veriyorum istediğin ne varsa yapacağım. Sadece benim yanımda ol.'
Yanıma yaklaşarak iki elimi alarak kalbine koydurttu.
'Bak buraya burası senin için atıyor. Söyle bana hayatım ne olursa olsun senin için varım ben.'
Yumuşak sesi kalbimi ele geçirirken aslında ona ne kadar aşık olduğumu yeniden anlamıştım. Değişmişti ya da değişmemişti. Duygularımı kontrol edemiyordum sadece ana takılı kalmıştım.
Benden habersiz dökülen gözyaşlarımı görünce parmaklarıyla sanki kırılacak korkusuyla hafiften silmişti.
'Ağlıyor musun? Ağlama. Ben senin gözyaşlarınla görünce dayanamıyorum. Sana dayanamıyorum içim parçalanıyor anlıyor musun?.' Dedi.
Bir şey diyemiyor sadece onu izliyor ve dinliyordum. Suçluluk içindeydim ama bir yandan ise bir zafer kazanmıştım.
Onun yanında kalsaydım belliydi sonum daha kötü olacaktı.
Ben ise gitmiştim o ise değişmişti.
'Eğer sana kötü davranırsam git lavinim. Bir kez bana şans ver.' Dedi. İçimdeki heyecana engel olamıyordum. İçten bir gülümsemeyle ona baktım.
Bunu görmesiyle o da gülümsedi. Kafamı sallayarak ona sarıldım.
Sarılarak beni etrafında döndürmeye başladı.
İşte şimdi nefes alıyordum. Onunla nefes alabildiğimi hissediyorum.
Kollarımı boynuna iyice dolamış. 'Savaş ne yapıyorsun.' Dememi umursamadı.
Kendi kendine mırıldanıyordu. Yorulmuş bir şekilde durdu. Sarılmaya devam ederken ona baktım.
Ağlıyordu. Bu mutluluk gözyaşları mıydı?
Bu kadar sevmiş miydi beni?
Elimle gözyaşlarını sildim. Ellerimi boynuna getirerek dudaklarına yaklaşmıştım.
O ise benden önce davranmış dudaklarıma kapanmıştı.
Dudaklarımı istila etmişti. Ellerini kafama getirerek kendine daha da batırmıştı.
Yumuşacık dudakları nazik şekilde öperken sertleşmeye başlamıştı. Ben ise karşılık veremiyor sadece ona ayak uydurmaya çalışıyordum.
Bu durumdan memnun olmuş dudaklarını ayırmıştı. Gülümseyerek bana baktı.
'Seni özlediğim gerçeğinden başka ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Seni gerçekten çok seviyorum lavin.' Dedi. Bunlar rüya mıydı?
'Savaş ben rüya mı görüyorum. Eğer rüyaysa çok bu rüya hiç bitmesin.' Dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
Chick-LitKırılgan bir köprüde eve doğru gidiyorum. Ona ulaşmazdım,sesim ve cümlelerim ona ulaşamazdı. Anlamazdık birbirimizi.... Ne ben onu ne de o beni anlardı. Belki de seviyorduk birbirimizi ama farklı bakıyorduk hayata... Onu çok seviyordum. Her bir zerr...