Merhaba. Ne zamandır yazmıyordum. Düzensiz bir hayatım var ve tükenmiş hissediyorum. Hayattaki en iyi şey ise kitabımı bitirmek olacak gibi.
Umarım beğenirsiniz iyi okumalar.
Yorumlardan herkes derdinden bahsetsin konuşuruz hem.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Hayat ne garip.
Biraz önce yanımda beni sevdiğini söyleyen adamı geride bırakmış yanımda bana ne yapacağı belli olmayan adam vardı.Bu adam psikopat nitelikli bir manyaktı! Bana yapacaklarından ziyade savaşa ne olduğunu düşünmek vücudumu daha da germiş Mert'in bana ne yapacağını umursamıyordum.
O ise son hızda arabayı sürüyor daha demin ki olaylar olmamış gibi dümdüz suratıyla yolu izliyordu.
Dikiz aynasıyla geride bıraktığım adama ne olduğu düşünmekten kafayı yiyecektim.
'Lütfen beni bırak ne olursun. Ne istiyorsun benden ne yaptım sana.' Ağlamaklı sesimle bir çare ona söyleniyordum.
Sinirden kaşlarını çatmış iki eliyle direksiyonu tutan eli daha da sıklaşmıştı.
Cevap vermemesi ise cabasıydı.'Savaş elbet beni bulacak ve bunun bedelini sana ödetecek biliyorsun değil mi?'
Bunu duymasına şaşırmış olmalı ki bir kaç saniye bana bakmış yola geri dönmüştü.
Şehirden uzak ıssız yolda tek bir araba olmaması tedirgin ediyordu.
Bildiğim tek şey şehirden uzaklaşmış olmamdı.
Havanın kararmasına ramak kalmış ve yolda ilk gördüğüm tabelaya odaklanmıştım. Hızlı geçen arabaya inat bakmaya yeltendim.
İzmir yazan tabelayı geçmiş ona bakındım. Ne yapacağımızı ve nereye götüreceğini bilmiyordum sadece bana ne yapacağı umrumdaydı.
Yalvarmalarım bir sonuç çıkarmamasına rağmen merakıma yenik düştüm.
'Ne yapacağız burada?' Yol boyunca cevap vermemiş dediklerime aldırış etmemişti.
'Beraber yeni bir başlangıç yapacağız sadece sen ve ben.' Tane tane ağzından dökülen sözleri gözlerimi iyice açmama neden olmuştu.
'Benim zaten bir geleceğim vardı sen geldin ve bozdun. Lütfen bırak beni lütfen.'
'Yanından kaçtığın adam mı geleceğindi yani?' Hakkımdaki her şeyi bilmesi şaşırtmıştı. Peki beni nasıl beni bulmuştu?
Tek tük Evlerin yanımızdan geçmeye başlamasıyla şehire gelmiştik.
Hava iyice kararmıştı.Arabanın yavaşlamasıyla korumaların olduğu villaya geldiğimizi anlamıştım. Otomatik büyük Demir kapı açılmasıyla evin önüne doğru ilerlemiştik. Arabayı garaja park etmiş bana bakan Mert'e baktım.
Gözlerindeki kin ve arzu birbirine karışsada arzu daha da baskındı.
'Umarım evimizi beğenmişsindir sevgilim!' Ses tonu tehditkar olması korkutmuştu.
Yavaşça kapıyı açmaya çalışıyordum. Ne diyeceğimi bekliyordu. Beklemediği anda kapıyı açmış kaçmaya yeltenmiştim.
Kolumu tutmaya çalışsa da tam başarılı olamamıştı. Garajın önünden son gücümle koşmaya başladım. Uyuşmuş bacaklarım titremesi işimi zorlasa da koşmaya devam ettim. Korumaların bana doğru gelmesiyle durdum. Arkama bakındığımda mertin iki elini cebine koymuş gülerek bana baktığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
ChickLitKırılgan bir köprüde eve doğru gidiyorum. Ona ulaşmazdım,sesim ve cümlelerim ona ulaşamazdı. Anlamazdık birbirimizi.... Ne ben onu ne de o beni anlardı. Belki de seviyorduk birbirimizi ama farklı bakıyorduk hayata... Onu çok seviyordum. Her bir zerr...