" daha yeni başladık"Bu da neydi? Savaş bey hala kolumu tutuyor ve gözlerinden ateş fışkırıyordu. Bu adamın nesi vardı? Ben ne yapmıştım. Bunu idrak edemiyordum.
Düşüncelerimden sıyrılıp hala bana bakan savaş beye baktım.
'ne demek istiyorsun? Patronumsun diye istediğini yapabileceğini mi zannediyorsun.' dedim.
Sinirlenmiştim. Bu kadar sakin kalmam bile mucizeydi. Beni oyuncak gibi kullanmasına izin vermezdim. Asla.
Bana hala meydan okuyan gözlerle bakıyordu. Konuşmuyordu sadece bakıyordu. Bu da beni deli ediyordu.
Kolumu kendime çekmeye çalışmıştım ama eli öyle bir tutuyordu ki ondan kurtulmak imkansızda. Bu adam belirsizdi. Ne istediğini ne yapmak istediğini bir türlü anlayamıyordum.
Tekrar söze girerek
'ne istiyorsun adam benden anlamıyorum.'Dedim'İçkili olduğum geceyi unut sana Ümit vermiyorum.kendimi asla bir şey zannetme.' Dedi.
Yarım ağız gülmüştüm. Cidden senden Ümit bekleyen kim demek çok istiyordum. Bu halime bakıp şaşırmıştı. Cidden yatağına atlayacağımı düşünüyordu.
'ben senin eğlencen olmamam savaş git kimle eğleneceksen eğlen umrumda değilsin İnan ki.'
Gurur yaptığımı düşünüyordu. Buna adım gibi emindim. Onu ilk zamanlar çok beğenmiştim yalan değildi ama bu ukela tavırları bana göre değildi.
Gözlerinin içine bakarak
'ben senin Çalışanınım haddimi biliyorum sen de bil.' DemiştimKolumu kurtarmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü bir türlü bırakmıyordu. Debeleniyordum kolumu bıraksın diye ama olmuyordu. Cılız bedenim güçlü bedeniyle bütünleşiyordu çırpınırken. Birden durdum ve ona baktım çünkü debelenince sonuç değişmiyordu. Birden kolumu bıraktı.
'ben istediğim zaman istediğim olur. Ne kadar debelenirsen debelen yine de benim istediğim olucak.'
Bir anlık cesaretimle
'sen kimsin?'dedim.Gözlerimin derinliklerine bakarak
'patronum biliyorsun ki.' Dedi ama bu tavrı çok farklıydı. Sanki içinde bir şey vardı demek istediği. İnkar ediyordu. Kendini tutuyordu. Hem beni hem kendini yakıyordu.Olayın üstünden 3 gün geçmişti. Sabah kalkıp rutin işlerimi halledip üzerini giyinmiştim. Yüzüme makyaj yapmak istememiştim. Şu sıralar duygularım çok karışıktı. Nedenini bile bilmiyordum. Bilmediğim şekilde kendimi düşünürken buluyordum.
Aklım hala o gecedeydi. Arkamı dönmüş girmiştim. Yatakta sağa sola dönmüş ama bir türlü uyku girmemişti gözüme. Ne demek istediğini, ne yapmak istediğini anlayamıyordum. 3 gün içerisinde eve gelmemişti.
Ayşe ablaya işleri olduğunu söylemişti. Ben çok rahattım. Yüzünü görmüyordum ama içimde bir sıkıntı vardı. Aylin ise savaşım neden eve gelmiyor diye üzülüyordu. Düşüncelerden sıyrılıp odamdan çıkmıştım.
Merdivenlerden yukarı çıkıp salondaki yemek masasına bakmıştım. Bizimkiler burada kahvaltı yapıyorlardı.
herkese günaydın diyerek kendi sandalyeme oturmuştum. Önüme peynir domates birazda ekmek alarak kahvaltımı yapmıştım. Herkes muhabbet içerisindeydi koyu bir sohbet vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ
Chick-LitKırılgan bir köprüde eve doğru gidiyorum. Ona ulaşmazdım,sesim ve cümlelerim ona ulaşamazdı. Anlamazdık birbirimizi.... Ne ben onu ne de o beni anlardı. Belki de seviyorduk birbirimizi ama farklı bakıyorduk hayata... Onu çok seviyordum. Her bir zerr...