ZİFİRİ

Bölüm 3

Merhabalar yeni bölüme hoşgeldiniz..

Arkadaşlar bölümler yeniden düzenleniyor. Kitabına şans verirseniz çok mutlu olurum.

Sabah alarmın sesiyle beraber savaş beyle uyanmıştım.

akşam yattığım gibi yatağın en köşesinde yatıyordum. Savaş bey ise bütün yatağı kaplamış, elini sırtıma koymuştu. İkimiz de yavaşça kalkmıştık.

Ona bakınca bana baktığını gördüm. Uykusuz ve başı ağrıdığı belliydi. Kısık gözlerle bana bakmaya devam ediyordu.

Yorganı üstüme çekip ona baktım. Bana baktığından dolayı rahatsız olmuş ve koşarak kapıya doğru koşarak odama doğru gittim.

Bugün Pazar günüydü ve izin günümdü. Banyo etmem gerektiğine kanaat getirmiş savaş beyin kokusu üzerime sinmişti.

Bu kokudan acilen kurtulmam lazımdı yoksa etkisinde kalabilirdim. Duşuma girip iyicene liflenniştim. Odama gelip üstümü giymiştim.

Abartı bir makyaj yapmıştım. Siyah dar yüksek bel kumaş pantolonumu giymiş üstüme de dar crop giymiştim. Topuklu ayakkabıları mı da giyip aynada kendimi süzmeye başlamıştım. Saçımı kendi haline bırakmıştım.

Odadan çıkıp merdivenlerden yukarı çıkmıştım. Topuklu ayakkabılarımın tok sesi salonda yankılanırken salona geçmiştim. Savaş bey ve Ayşe abla bana bakmışlardı. Savaş beye bakarken kıyafetlerimi süzüyordu. Ayşe abla bana hayran şekilde bakarak

'kızım nereye böyle hayrola?' Meraklı bakışlarıyla.

'bugün Pazar günü Ayşe abla izin günümdü onun için hazırlanmıştım.' Dedim

'doğru söylüyorsun yavrum.' Diyerek gülümsedi. Onu görünce ben de gülümsedim.

Savaş bey beni izliyordu. Ona bakarak gidebilir miyim dedim.bana gözlerini kısarak baktı.

'ben de şimdi çıkıyordum. İstersen seni bırakabilirim istediğin yere.' Diyerek kaşını kaldırdı.

Açıkcası nereye gideceğimi bile düşünmemiştim. Buradan da çok taksi geçmiyordu ki. El mahkum kabul ettim.

Masadan kalkıp gel işareti yaptı. Beraber evden çıkmıştık. Korumalara kolaygelsin demiştim. Arabası tam dış kapının oradaydı. Korumadan anahtarı alıp kapıyı açmıştı. Ben kendi kapımı açıp arabaya binmiştim. Savaş bey de binince kemerimizi bağlayıp arabayı sürmeye başlamıştı.

Bana kısa bakış atıp
'bu kadar süslenip nereye gidiyorsun çok merak ettim.' Dedi. Kollarını bağlı bana bakmaya devam etti.

'ben hep böyle giyinirim savaş bey beni lütfen awm' ye bırakır mısınız?'
Şaşırıp bana bakarak
'bu kadar süslenip de mi gidersin?' Dedi.

Bu adam neyin peşindeydi? Açık saçık bir kıyafet değildi üstündekiler her zamanki halimdi açıkcası. İkimiz de sessizdik. Awm'nin önüne geldiğimizde ona bakıp görülürüz demiştim. O ise kafa sallayıp kısık gözlerle bana bakıyordu. Ben arabadan çıkıp awm'nin önünde millete bakıyordum. İçeri girip  bir kıyafet mağazasına gitmiştim. Yedekte her zaman param vardı. Modelin üstündeki elbise çok hoşuma gitmişti. Resmen aşık olmuştum. Hemen aynı elbiseyi bulup kabinlerden birine girmiştim. Üstüme tam oturmuştu. Fiyatına hemen bakıp almıştım elbiseyi.

Bütün awm'yi gezmiştin ve yorulmuştum. Saat 14.00 geliyordu. Hemen kapının önüne gelip taksi çevirmiştim. Taksiye binip ailenim oturduğu adresi söylemiştim.

Taksi geldiğimizi söylemeyip hemen parayı ödeyip apartmanın önüne gelmiştim. Apartmanın içine gidip Kapının ziline basıp beklemeye başlamıştım. Annem kapıyı açtığında beni görünce şaşırmıştı. Boynuma sarılıp kokumu içine çekmişti. İçeri girip konuşmaya başlamıştık.

************
Saat geç olmuştu. Annemle sohbet ederken babam gelmişti nerede çalıştığımı sormuştu. Sohbetten sonra saate baktığımda saat gece 23.45' di gözlerime inanamamıştım.

Babam telefonla taksi çağırmıştı ve ben de vedalaşıp aşağıda taksiyi bekliyordum. Telefonun çalmasıyla ekrana baktım ekranda savaş bey yazıyordu. Telefonu açtım ve bana

'saat geç oldu nerdesin gelmeyi düşünmüyor musun?' Diye sordu. Sesi hırçın ve sertti.

ben ise masum kendimin bile duyamayacağı bir ses tonuyla
'Geleceğim işlerim vardı da.' Demekle yetindim.

Ah neden böyle bir sesle konuşmuştum  ki.
Karşımdaki adam ses çıkarmadan bir süre bekledi

'peki nerdesin seni alayım.' Meraklı sesiyle dedi.

'sizin  evden baya uzaktayım. Taksi tuttum gelecek şimdi.' Dedim.

'bu saatte ne taksisi konum at geleceğim.' Dedi.

'A-ama ben kendim gelebilecek yaştayım. Siz bana karışamazsınız.' Deyince bağırarak devam etti.

'sana hemen konum at dedim!' Dedi.
Sesi çok korkutucuydu. Bazen bu adamdan ürküyordum. Sağı solu belli olan bir tip değildi.
'atayım savaş bey' Dedim.

Ve yüzüne kapattım.
Şu an ne mi yapıyorum. 45 dakikadır savaş beyi bekliyordum. Kulağımda kulaklık en sevdiğim bir şarkıyı açmıştım. Ve telefonumla ilgileniyordum. Bir fren sesiyle önüme bakmamla savaş beyin keskin suratını  görmem bir oldu.

Gel işareti yaptı ve arabaya binmiştim. Emniyet kemerimi takıp önüme dönmüştüm. Sorun şurada araba gitmiyordu. Yavaşça kafamı savaş beye çevirdim bana bakıyordu ve sinirliydi. Onu incelemeye başladım. Çok yakışıklıydı. Kusursuzdu her kadının isteyeceği bir erkekti ama benim tipim olmazdı. Ona karşı beğenim olsa da duygularımı bastırabilirdim. Bunu biliyordum.

'neden gitmiyoruz savaş bey?' Dedim merakla ona bakıyordum.

'seni böyle sokaklardan mı toplayacağım her hafta?' Dedi.
Bu nasıl bir soruydu? Gözlerim irileşmiş ver sinirlenmiştim. Bana resmen sokak kızı mısın diyordu. Bana bakıyordu ne tepki vereceğimi bekliyordu.

'hayır.'
Diyerek sadece önüme döndüm. Duygularımı belli etmek istemiyordum. Bu soruyu sormamış gibi devam edecektim. Kafaya takmayı çoktan bırakmıştım.

Bu kadından sonra arabayı çalıştırdı. Yoldayken hiç konuşmuyorduk. Ben camdan dışarı bakmaya odaklanmıştım. Düşünmeye ihtiyacım vardı. Bundan önceki hayatımı düşünüyordum. Çok zor dönemlerden geçmiştim. Depresyon, takıntı, sinir bu 3 şey beni bitirmişti.

Her gün öldürüyordu. Hassas bir yapım vardı. Çok zorbalık görmüştüm. Hayatım çok zordu. İçime kapanıktım. Çok konuşkan değildim. En sonunda hastaneye yatmıştım. Bundan 2 yıl önce.

Şu an çok iyiyim ya da kendimi kandırıyordum. Düşüncelerim arasında fren sesiyle etrafa baktım eve gelmiştik. Bir şey demeden arabadan inip eve doğru gidiyordum her yer koruma doluydu.

Bir adamın neden bu kadar korumaya ihtiyacı olurdu ki.

Kapıyı açıp içeri girdim savaş bey arkamdaydı. İlerliyordum ki beni kolumdan tutup ona bakmamı sağladı. Cidden çok kısa kalıyordum yanında. Gözlerine baktı. Dudaklarında ise şu cümle döküldü.

"Daha yeni başladık"

Selamlar yine ben umarım beğenirsiniz. Yazım yanlışı olursa kusura bakmayın lütfen. Allah'a emanet olun.