21.bölüm

82 12 8
                                    

merhabalar. Umarım hikayemi beğenirsiniz keyifli okumalar...




02.27 olmuştu saat. Uyku diye isyan edemiyordu vücudum. Işığımı kapatıp kendimi yatağa atmıştım. Bugün çok şey yaşamıştım.

Yarın ise büyük gündü. Her şey yapmaya hazırdım.

************

Uykuya hasret kalan vücudum hala yatmak için dirense de kapının yumruklanma sesini duyuyordum. Uykumun ortasındaymış gibi hissetmem ve kalktığım an uyuyamayacağım endişesi beni tartışmaya sürüklüyordu.

Ya gelen kişi gidecekti ya da ben uykumu alamadan kalkacaktım.

İki seçenekte korkunçtu.

Yumruk sesleri yerine tekme seslerine dönünce kalkmak zorunda kalmıştım.

Lanet olsun başım ağrıyordu!

Kimdi ki bu saatte. Sarsak adımlarımla odamdan çıktım. Koridordaki saate bakınca erken olduğunu gördüm. 07.00'ya bile gelmeyen saati görünce sinir kat sayım yükseldi.  Hangi manyaktı bu!

Kapıyı hızla açmış kimin geldiğine baktım.
Şimdi ayvayı yemiştim işte.

Bir gün görüşecektik ama böyle olmamalıydı.

Gözüme ilk  sakallarına çarptı. Bakımsız ve uzamış sakalları...

Ben gittikten sonra düzgün uyumadığı göz altı torbalarından belliydi. Sahiden gittikten sonra bir yıkıntı bırakmıştım.

Üstündeki siyah eşofman ve siyah tişörtle karşımda duruyordu.

Öylece bakıyordu bana. İkimiz de bilmiyorduk ne diyeceğimizi ne yapacağımızı.

Sadece doya doya sarılmak istiyordum. Kafamı boyun girintisine koyup sadece kokusunu ciğerlerimde dolmasını istiyordum.

Çok özlemiştim.

Evet karşımdaki savaştı.

Sevdiğim adam.

Bir adım atarak yanıma geldi. Ben ise şoka girmiş daha demin uykumdan kaldırıldığım için gerilen vücudum ise titriyordu.

Ne yapmalıydım?

'Sensiz yapamadım. Ne yaparsam yapayım ne kadar değişirsem değişeyim her zaman seni istiyorum. Seviyorum seni lavinim.'

Dünden beri uyumamış sesi çatlamaya yüz tutmuştu. Sahi ben ne yapıyordum. Kaçıyordum ama neden?

Kollarımı açarak ona sarıldım. Sanki yüzyıllardır görüşemeyen aralarında kilometrelerce yol olan iki kör aşık gibi.

Sadece sigara ve alkol kokuyordu. Umursamadım.
İstediğim tek oydu. Sadece onu sevmek, ona bakmak ve kokusunu içime çekmek....

Kapı girişimdeydik. Belimi tutuyordu diğer eli ise kafamı iyice göğsüne yapıştırdı. Vücutlarımız birbirine girmiş kokularımız birbirine girmişti.

Bir müddet sonra ayrıldık.
Sadece birbirimize bakıyorduk.
Yorgun çıkan sesinle
'Savaş beraber yatalım mı çok Yorgun'um.' Dedim.

'Yatalım sevgilim. Öylesine özledim ki seni...
Düşün o kadar şey yaptın sana ceza vermek yerine sana sevdiğimi söylüyorum.'

Lanet olsun. Savaş her şeyin hesabını benden soracaktı. Yeniden nasıl kaçacaktım elinden. Kurtuluş şansım sıfıra inmişti.

Önüme gelerek kapıyı kapatıp kilitlemişti. Gözlerim ise sonuna kadar açmış ona bakıyordum. Her bir anını ezberliyordum.

ZİFİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin