Önce bir okuma tarihini alalımmmmVe okuma saati?
Şimdi iyi okumalar dilerimmm✨
.
.
.
.
.
12 Sene Önce;Minik kız çizdiği resmi anne ve babasına göstermek için koşarak salona gitti. Anne ve babasını görünce gülümsedi.
Küçük kızını kapı da gören Melek hanım kızına doğru ilerledi ve eşiyle birlikte kızını aralarına çekip sıkıca sarıldılar.
Babası ve annesinin arasında sarılmaya boğulan minik kız kahkahalar atıyordu. Melek hanım ayağa kalkarak minik kızını kucağına aldı.
Hayattaki mucizesi minik kızıydı. İlk doktora gittiklerinde çocuğunun olmama ihtimali de göz önündeydi. Tam ümitlerini kesmişlerdi ki 7 sene sonra Anka'sı dünyaya gelmişti.
O gün aile yeniden doğmuştu. "Anka kuşum piyano çalışmanı yaptın mı bakayım" kafasını yere indirip dudaklarını dişleyen minik kız babasını güldürmeyi başarmıştı.
"Canım annecim şey ben yapacaktım ama oyuncak titi benle oyna dedi bende onu üzmemek için onla oynadım sonra size resim çizmek istedim öylece unutmuş olabilirim" dudaklarını büken kızına kaşlarını çatmak isteyen Melek hanım bir yandan da gülmemek için büyük bir uğraş veriyordu.
En son dayanamayıp kızına sıkıca sarıldı. Odaya geçtikten sonra kızını yatağa uzandırdı. Efe Bey de eşi ve kızının yanına ilerledi. Kızlarını ortalarına alıp sıkıca sarıldılar.
Minik kız annesine bakıp gülümsedi annesi, kızının ne istediğini anlayıp tebessüm etti.
Eşinin elini tutup Anka Kuşunun hikayesini anlatmaya başladı;
"Efsaneye göre Simurg ya da bilinen adıyla Zümrüdü Anka kuşu, bilgi ağacının dallarında yaşar ve akıllara gelebilecek her şeyi bilir. Öyle ki, bütün kuşlar ona inanır, başları sıkıştıkça Simurg’un kendilerine yardım edeceğini, onları hep zor durumlardan kurtaracağını düşünürler. Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü bekler. Ta ki güneş bütün görkemiyle ortaya çıkıp, kuru dalları yakıncaya kadar… Anka kuşu oluşturduğu yuvada yanarak ölür ve küllerinden yeniden doğarmış."
Gözlerini yavaşça kapanan minik kız annesine hep sorduğu soruyu sordu "anne ben sizin gerçekten Anka kuşunuz muyum?"
Melek hanım duyduğu soruyla gülümseyerek kocasına baktı. Efe Bey dayanamayıp kızının saçına öpücük kondurup "Evet bebeğim sen bizim Anka'mızsın biricik Anka kuşumuzsun" minik kız gülümseyerek kendini derin ve huzurlu bir uykuya bıraktı.
Melek hanım kızına yaklaşıp gözlerine ufak öpücükler kondurdu...
Olacakları hisseder gibi..
Boşuna demezler değil mi anneler her şeyi hisseder...
.
.
.Bu geçmişin 1.Bölümü bunun ikincisi de gelicek o zaman her şey belli olucak ve aklınızda ki sorular cevaplanmış olucak :)
Bölüm hakkında düşünceleriniz?
Bir de her bölüm sonu bir soru köşemiz olucak sorduğum sorulara cevap verirseniz çooook mutlu olurum✨ Ayriyetten sorulara verilen cevaplara saygı da duyarsanız sevinirim sonuçta insanlar istediği şekilde düşünme hakkına sahip bize de buna saygı duymak düşer :)
✨SORU KÖŞESİ; Sizce bir insana ikinci şans verilmeli mi? verilmemeli mi?Neden verilmeli-verilmemeli (bütün insanlar olarak düşünün tek sevgili olarak düşünmeyin.)
O zamannnnn MUTLU KALIN,HUZURLA KALIN VE EN ÖNEMLİSİ SAĞLICAKLA KALIN 💜
-LİNDA🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
JugendliteraturHAYAT ENGEL TANIMAZ SERİSİ -1- "Efsanelere göre Anka kuşu öleceğini hissettiği zaman kendisine ağacın kuru dallarından bir yuva yapar ve hiçbir zaman ne olduğu anlaşılmayan bir yapışkanla yuvayı sıvar, yuvanın içinde ölümü beklermiş. Ta ki güneş büt...