54

8.3K 589 460
                                    

Selam Papatyalarım 🌼💜

Dün bölümü attıktan sonra sizin için oturup bölümü yazmaya başladım ve tamamlayınca atayım dedim. Yine iyisiniz dünkü bölümü atalı 24 saat bile olmadan yb attım smspxjsphxps

|Sil baştan sevmek gerek bazen.
Her şeyi, unutmak|

Gözlerini direkt gözlerime çevirip masadakilere bir şeyler söyleyip yanlarından ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı. Hayır hayır şu an, şimdi değil. Umarım bana doğru gelmiyordur.

Tam karşıma gelip "Biraz konuşabilir miyiz?" dedi. Yanımda olan Kutay değişik varlık görmüşçesine bakıyordu.

Hayır konuşamazdık. Olmazdı, olmaması lazımdı.

Gözleri "lütfen" der gibi bakıyordu. Zaafımdı ve ben hayır diyemiyordum.

Kutay'a dönüp "birazdan gelirim ben" dedim.

"Döndüğünde anlatırsın" dediğinde hafifçe güldüm. Meraktan çatlıyordu.

Ona döndüm "konuşabiliriz" dedim.

Mekanın çıkışını gösterdiğinde küçük çantamı masadan alıp önden çıkışa yürüdüm.

Ne konuşacaktık?

Mekanın çıkışının biraz ilerisinde durup aniden arkama döndüm ama fazla yakınımdaydı. Mavi gözleri ile göz göze geldim ve sanki yasak olan bir şeyin yakınında duruyormuşum gibi refleksle bir adım geriye gittim.

"Ne konuşacağız?" diye sordum soğuk bir sesle.

"Yok olmuyor, duramıyorum uzak" dedi.

"Peki beni ilgilendiren kısmı ne bunun?"

"Ulan görmüyor musun sana bakarken hissettiklerimi"

"Sen beni saçma salak sebeplerden dolayı bir hastane odasında terk ettin. Hatta sen terk etmiş olmuyorsun galiba çünkü o hastane odasından ben çıktım. Sen beni yara bandı olarak kullandın. Bana bakarken ne hissettiğini nereden bileyim? Pişmanlık mı hissediyorsun? Neyin pişmanlığı? Beni terk ettikten sonra aşık olduğunu falan mı anladın? Söylesene neden?"

Bu cümlelerin hepsini bir çırpıda söylemiştim sanki biriktirdiğim şeyleri bir an önce içimden atmak istiyor gibi konuşmuştum.

"En başından beri aşıktım sana"

Hayır hayır bana aşık falan değildi kandırıyordu, tekrardan.

"Sen aşkın ne olduğunu biliyor musun ki? İnsan aşık olduğu kişiyi yara bandı olarak mı kullanır?"

Yara bandı olarak kullanılmak gerçekten canımı yakmıştı bunu ona karşı cümleler kurarken daha iyi anlamıştım.

"Söylememem gerekiyor, söylememem gerekiyor" diye kendi kendine mırıldandı ve elini saçlarından geçirdi. Bir şeyi söylememek için savaş veriyordu.

"Söyle artık. O gün hastane odasında da dedin senin için yapıyorum sonra engeli kaldırdığım zaman da aynı şeyleri zırvaladın"

"Parçaları birleştirsene. Bu kadar mı kör oldun Sorunlu?"

Bana her zaman ettiği hitap şekli neden bir yabancıdan duymuşum gibi hissettirmişti?

"Deme bana Sorunlu falan. Ben sorunlu falan değilim"

"Sen, benim hâlâ bana ilk gün yazan Sorunlumsun Belinay"

"Ya değilim, olmamam lazım. Sen beni sevmedin ki. Sevmedin ve sevmediğin kişi neden senin Sorunlun olsun?"

Yanlış Bir Şeyler Dönüyor /Texting✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin