42

8.6K 551 334
                                    

Selam Papatyalarım 🌼💜

Bölüme başlamadan yorumları hatırlatayıım♡

|Yorgunsun, akan sudan, daha çok yorgunsun|

Telefonu açtım ve "Efe?" diye konuştum soru sorarcasına.

"Belinay Kızım" bu Nevin teyzenin sesiydi ama arkaya başka bir ses eklenmişti.

"Burak Efe Deveci'nin durumu ağır, yoğun bakıma alıyoruz" bu ses şaka olmalıydı.

Ama karşıdan gelen ses ile ne tepki vermem gerektiğini bilememiştim. Sadece dümdüz karşıma bakıyordum.

"Nevin teyze?" diye konuştum zorla çıkan sesimle.

Telefonu başkası aldı "merhaba Belinay, ben Burak'ın kuzeniyim de galiba bilmen gereken bir şey var"

Arkadan Nevin teyzenin "oğlum" diye ağlayan sesi ile telefonum masaya düştü.

Arda anlamaz bakışlarla masaya düşen telefonuma uzandı, arama devam ediyordu. Arda telefonu alıp kulağına götürdü karşı tarafla bir şeyler konuştu ama ben sadece donmuş biçimde önüme bakıyordum. Yüzümde akan yaşlara her saniye yenisi ekleniyordu.

Arda karşı tarafla konuşmasını bitirip telefonu kapattı, o da şok olmuştu.

Sandalyesinden kalkıp yanıma geldi "Belinay"

"Ne olmuş?" diye sordum zorla. Ne olduğunu bilmiyordum ama Efe'nin başına bir şey gelmişti ve durumu ağırdı.

"Bak nasıl söyleyeceğim bilmiyorum"

"Arda, Efe'ye ne olmuş?"

"Kaza geçirmiş ve durumu ağırmış. Ayrıldığınızı bilmiyorlar galiba. Sevgilisi olarak haberinin olması gerektiğini düşünmüşler"

Ayağa kalkarak telaşla konuştum "hayır hayır Efe'ye bir şey olamaz" ağlıyordum.

"Belinay Eskişehir'e gitmek ister misin?"

"Efe sadece şaka falan yapıyordur ya" dedim bir ümitle.

Arda beni kendine çekerek sarıldığında ağlamam daha da güçlendi.

Efe'nin durumu gerçekten ağırdı.

Arda'dan ayrılıp "benim gitmem gerekiyor. Evet evet benim Efe'nin yanına gitmem gerekiyor. Ayrılmış olabiliriz ama onun bana ihtiyacı var" konuşurken elim ayağım birbirine dolanmış ne yapacağımı şaşırmıştım.

"Belinay dur. Tamam gideceğiz"

"Ben gideceğim Efe'nin ihtiyacı var bana"

"Belinay seni böyle bırakamam"

"Efe'nin yanına gitmeliyim"

~

Ne ara bilet alınmıştı, ne ara evden çıkmıştık, ne ara Hakan abi bizi havalimanına bırakmıştı bilmiyordum ama şu an uçaktaydım ve yanımda Arda vardı.

Bileti falan en hızlı şekilde ayarlamıştı.

"Senin gelmene gerek yoktu" dedim.

"Saçmalama Belinay. Hâlini görmüyorsun, konuşurken kendi kendine göz yaşın akıyor"

Nasıl akmasın ki? Canım dediğim kişinin canı yanıyordu.

"Ne kadar sürecek oraya gitmemiz?"

"1 saate oradayız"

Kafamı usulca salladım. Uçağın camından bakmaya başladım.

Böyle olmamalıydı. Biz Efe'yle böyle hayal etmemiştik onun yanına gitmemi.

Yanlış Bir Şeyler Dönüyor /Texting✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin