Yanlış Bir Şeyler Dönüyor /Texting✓

63

Selam Papatyalarım 🌼💜

Öncelikle bölümde geçen Karadeniz ağzında yanlışlıklar yapmış olabilirim çünkü pek fazla bilgim yok o yüzden şimdiden özür dileriim :)

|Gitme geçer belki bi' sarılsak|

Arı alerjimi söyledikten sonra kendimi Trabzon'da bir hastanede bulmuştum.

Arı alerjimi ilk fark ettiğimiz yıl aşısını olmuştum ve aşı yaklaşık 3-5 yıl dayanıyormuş doktor öyle demişti o zamanlar. Aşıyı olmamın üstünden 7 yıl geçmesi dışında bir sorun yoktu.

Acile gelmiştik ve doktor da bu mevsimde arının ne işi var demişti. Beni buluyordu böyle şeyler.

Arının soktuğu yere buz tutulmuştu, alerji ilacı verilmişti ve arı aşım tekrar yapılmıştı. İlaç etkisini gösterdiğinde pek bir şeyim kalmamıştı ama boynum, yüzüm ve kolumda kızarıklık meydana gelmişti. Bu moralimi bozup, yüzümün düşmesini sağlamıştı.

"Doktor bey eminiz arının iğnesi falan kalmamış değil mi?" diye sordu Efe.

Benden daha çok endişelenmişti hâlime.

"Evet beyefendi eminiz iğnesi yok ve eminiz ki ortada kötü bir durum yok sadece kızarıklık var" diye cevap verdi doktor Efe'nin bininci kez sorduğu soruya.

"Efe iyiyim ben" dedim sakinleşmesini sağlamak için elini tuttum.

"Hastanede yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Kızarıklıklar için krem yazacağım onu alın ve kızarıklıklar geçene kadar günde 3 kez sürün. Alerji ilacınızı ise günde iki kere" dedi doktor.

"Peki teşekkür ederim. Acaba kaç günde geçer kızarıklıklar?" diye sordum.

"Eğer kaşımazsanız bir haftaya kalmaz geçer"

Kafamı olumlu anlamda sallayıp kibarca gülümsediğim sırada doktor reçeteyi uzatmıştı.

Efe ile el ele hastane kapısından çıktığımızda etrafıma baktım. Azra ile Salih benim kontrolüm yapılırken arabada olacaklarını söylemişlerdi.

Efe ile arabanın arka koltuğuna geçtiğimizde gözler bize dönmüştü.

"Nasılsın? Daha iyi misin, merak ettik" diye konuştu Azra.

"İyiyim, merak edilecek bir şey yokmuş"

"Trabzon'a girer girmez dakika bir gol bir. Bakalım daha neler gelecek başımıza" diyen Salih'ti.

"Ağzını hayra aç Salih" dedi Efe.

"Bak aklıma şey geldi ağzını hayra götünü bayıra aç derler" dedi Salih.

"Salih yine gevezelik yapmaya başladın. Arabayı çalıştır ve eczane bulduğunda dur doktorun yazdığı ilaçları alacağız" dedi Efe.

Salih arabayı çalıştırdığında kafamı Efe'nin omzuna koymuştum, kendimi yorgun hissediyordum.

Gözlerim saniyesinde kapanırken Efe'nin saçlarıma hafif bir öpücük bıraktığını hissetmiştim.

~

"Uyandırmasak? Çok masum uyuyor, uykusunu bölmeyelim"

"Anneannem laf edebilir"

"Kızı arı sokmuş üstelik alerjisi varmış. Trabzon'a gelir gelmez soluğu hastanede aldı, uyuması çok doğal değil mi? Anneannem buna da laf etmesin bence" bu Azra'nın sesiydi.

Sesleri tam ayırt edebildiğim zaman hafifçe gözlerimi araladığımda kafam Efe'nin dizindeydi, Efe'nin eli ise saçlarımda dolanıyordu.

Bir kaç dakikalık gözlerimi kapatmıştın ne ara bu duruma geldik?