"Haberlerde gördüm bugün seni." dedi Kim Namjoon, Jimin'in kuaförüne giriş yaparken. Jimin'in bir an gözleri dolacak gibi de olsa karşısındaki Seul'un ünlü 'rapper'ına karşı kendini tuttu. Bir ay önce tanışmalarına rağmen samimi olmuşlardı. Jimin, zoraki gülümseyerek "Öyle mi?" dedi. Böyle bir durumda bilmemezlikten gelmekten başka bir seçeneği yoktu herhalde.
"Aramızda kalsın, bir şeyler doğru değil o adamda. Yalan söylüyor ama ne konuda yalan söylüyor anlayamadım. Belki de biseksüel değildir..." diye Namjoon kendi kendine söylenirken koltuğa geçti. Jimin, bir şey demeden Namjoon'un oturduğu koltuğun arkasına geçip aynadan Namjoon'a baktı: "Ne yapacağız bakalım?"
"Siyaha boyamak istiyorum. O gün 'bu modele bu saç rengi sende gitmez' dediğinde sana uymalıydım. Bir ay dayanabildim ancak." diyerek kıkırdadı ve pişman bir şekilde Jimin'e baktı. Jimin gülümsedi: "Şimdi çok güzel olacak ama."
"Taehyung nerede bu arada?" diye sordu Namjoon saçları alüminyum folyolar içerisine girdiğinde. Jimin gözlerini devirerek "Yengeyle dışarda geziyor. Bana söz verdiği günde hem de." dediğinde Namjoon kahkaha attı. Ama Jimin çok sinirliydi. Namjoon da bunu anladığında sustu.
Bir süre sonra Namjoon tekrar konuyu Jungkook'a getirdi: "Bir şey diyeceğim, Jungkook seni tanıyor mu?"
Hayır, diyecekti Jimin. Jungkook'un kendisini gömdüğü gibi o da kendisini gömecekti. Ama yapamadı. Tam o an içinde, şu ana kadar biriken hayal kırıklıkları sinire dönüştü. İntikam hissi çok ağır bastı. O mutlu mesut yaşarken ben neden mutsuz olayım ki, diye düşündü.
Tam o an Namjoon'a döndü, kafasını sağa sola sallayarak "Bal gibi de tanıyor beni. O anlattıkları külliyen yalan." dediğinde Namjoon'un kaşları havalandı ve "Sen ciddi misin?" dedi. Jimin kafasını sağa sola salladı: "O webtoonun sadece ilk bölümünü okudum, gayet de benim sıradan bir günüme ait halim resmedilmişti. Benden izinsiz beni çizmiş. Beni takip etmiş. Sapık gibi."
Namjoon şaşkınlıkla Jimin'e bakarken Jimin gayet ciddi bir şekilde olan biteni anlattı. Aslında; hayır, diyecekti Jimin. Jungkook'un kendisini gömdüğü gibi o da kendisini gömecekti. Ama yapamadı. Tam o an içinde, şu ana kadar biriken hayal kırıklıkları sinire dönüştü. İntikam hissi çok ağır bastı. O mutlu mesut yaşarken ben neden mutsuz olayım ki, diye düşündü.
Jungkook'tan kaçmayacak, dibine dibine girecekti. Jungkook'un ayaklarına kapanıp yalvarırcasına özür dileyişi izleyecekti. Yapması tek gereken şey bir şekilde tekrar Jungkook'un hayatına girmekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Secret 2 • Jikook
Fanfiction"Seninle alakalı olan her şey, benim için birer sır." - !DİKKAT! Bu, Our Secret'ın devamı niteliğinde bir hikayedir. Our Secret'ı okmadıysanız bir şey anlayamayabilirsiniz (hatta anlamazsınız). Bunu okumdan önce Our Secret'ı okuyun lütfen, teşekkürl...