"Tünaydın, Park Jimin."
Yine, cevap almayacağını bilerek selam verdi Jungkook. Jimin bir şey demeden içeri girdi ve kendini koltuğa attı. Jungkook dudaklarını büzdü: "Sen uykusuz mu kaldın? Yoksa hasta falan mısın? Göz altların morarmış, yüzün bir soluk gibi... Yoksa moralini bozan bir şey mi oldu? Ya da yediğin bir yemek falan mı dokundu acaba? Belki de senin uykunu böldüm? Yorgun musun?"
Jimin, soru yağmuruna tutulmuştu. Jungkook meraklı gözleri ile dudaklarını sürekli olarak tavşan gibi büze büze konuşması da eklenince gülümsemeden duramadı: "Sadece biraz az uyudum."
"Kabul etmiyorum, bu sağlığına zararlı." dedi Jungkook kaşlarını çatarak. Jimin gözlerini devirerek "Ben yetişkin bir bireyim ve ne zaman ne yapacağımı biliyorum, Jungkook." dediğinde Jungkook sırıttı. Ağzını açıp konuşacaktı ama kendini tuttu. Bunun üzerine Jimin oturduğu yerde diklendi: "Ne oldu?"
"Hiç."
"Bir şey oldu! Ne oldu?"
"Bir şey olduğu yok."
"Ne düşündün?"
"Boş ver."
"Jungkook!"
"Boş ver Jimin."
"JUNGKOOK!" Jimin gürledi. Yine de tatlı bir gürlemeydi. Jungkoom omuz silkti: "Sadece söylediğin söz komiğime gitti o kadar."
"Yetişkin bir birey oluşum ve ne zaman ne yapacağımı bilmem mi komiğine gitti?" diye sordu Jimin inatla. Jungkook omuz silkti: "Benim yanımda çocuk oluyorsun o zaman."
Jimin anlamadı. Jungkook yine sırıttı. Yine zıtlaştılar. Yine Jimin kazandı ve Jungkook açıkladı: "Çünkü benim yanımda ne yapacağını bilmiyorsun."
Anlık olarak Jimin:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Secret 2 • Jikook
Fanfiction"Seninle alakalı olan her şey, benim için birer sır." - !DİKKAT! Bu, Our Secret'ın devamı niteliğinde bir hikayedir. Our Secret'ı okmadıysanız bir şey anlayamayabilirsiniz (hatta anlamazsınız). Bunu okumdan önce Our Secret'ı okuyun lütfen, teşekkürl...