Jimin, her zaman çok iyi biridir. İnsanlar onunla tanıştıklarında içleri yumuş yumuş olurlardı. Ancak, sinirlendiğinde -ki sinirlendiği zamanlar çok nadirdir- gözü hiçbir şeyi görmez. Korkunç birine dönüşürdü. Onun sinirlendiğini görenler -ki çok nadirdir bu kişiler de- bir daha onu sinirlendirmemek için ellerinden geleni yaparlardı. Belki herhangi biri bu şekilde sinirlense, bu gayet normal karşılanırdı. Ama bu kişi Park Jimin olunca işler değişiyordu tabii.
Jimin, bir süre yerde acıyla yattı. Durduk yere yediği dayak onu çok sinirlendirmişti. Sinirle ayağa kalktı ve Mohan'ın suratına bir yumruk geçirdi: "Ne bok yaptığını zannediyorsun sen? Sen etrafındakileri kölen falan mı zannediyorsun?"
Mohan, boynunu çıtlattı: "Her istediğimi yaptırmıyor muyum? İster severim ister söverim, sanane?"
Jimin'in gözleri çizgi halini aldığında Jungkook şaşkınlıkla geriledi. Uzun zamandır Jimin'i tanıyordu. Ama hiç böyle sinirlendiğini görmemişti. Jimin, Mohan'ın boynunu elleriyle sarmalayıp da duvara yapıştırdığında Mohan acıyla inleyerek Jungkook'a baktı: "Hayatım, yardım etsene bana? Canım acıyor!"
Jimin, Mohan'ın kendisine yaptığı hareketin aynısını uygulayıp da Mohan'ı yere attığında telefonunu çıkardı ve fotoğrafını çekti. Sonra kahkaha attı: "O istediğini yaptırabileceğin insanlardan değilim ben. Mülakatta konuştuklarımızı çabuk unuttun sanırım?"
Mohan bakışlarını Jungkook'unkilerle buluşturdu. Hiçbir zayıf noktasını göstermeyen Mohan'ın zayıf noktasını ilk konuşmalarında çözmüştü Jimin: Makamı. Jungkook, merakla Jimin'e baktığında Mohan, ayağa kalktı: "Seninle bir baş başa konuşalım biz."
Hızla kolunu kavrayıp yan odaya aldı Jimin'i. Jungkook'un korktuğunu anlamasını istemiyordu. Zayıf noktasını gösteremezdi.
"Özür dilerim, tamam mı? Sadece, Jungkook'u seviyorum herhangi biriyle konuşması bile beni çok sinirlendiriyor." dedi. Jimin karşısındaki adamın deli olduğunu düşündü bir an. Jungkook böyle bir adamı mı seviyor, diye düşünmeden edemedi.
"Ben de özür dilerim, sinirlendiğimde aşırıya kaçabiliyorum." dedi Jimin. Yine yapmıştı. Kötü olmayı beceremiyordu. Bir şekilde yine merhametli Jimin'e dönüyordu. Ancak Mohan bunu bir fırsata çevirmek yerine tebessüm etti: "Seni neden sevdiği o kadar açık ki..."
—
Yirmi ikinci bölümü yazarken çok saçma bir hatamı fark ettim ve buraya yazmam gerektiğini düşündüm. 🥲
Jungkook'un Jimin'i terk etmesinin üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş gibi davranalım eğer bölümlerde öyle göstermiyorsa bile. Çünkü Seol ile Yoongi evlenip de bir acele içerisinde bebek yapsalar dahi bir hamilelik dönemi var ve bebek bir anda doğamaz değil mi? 🤡
Ama ben tam olarak bebek birden doğmuş gibi hikayeyi yazdım. 👁👄👁
Ve bunun için çook özür dilerim herkesten
👉🏻👈🏻Bir not daha
Mohan fark ettiğiniz üzere pek de normal biri değil. İlerleyen bölümlerde de bunun üzerinde büyük ihtimalle durmayacağım için belirtmek istedim. Kendisinde Othello Sendromu (Patolojik Kıskançlık) var. Bu da bütün saçma davranışlarını açıklıyor.
Gidip internette aramak gibi bir uğraşıda bulunmayın diye sizler için kopyala yapıştır yaptım:
Bu kişiler partnerinin hayatını kısıtlamayla başlar. Sosyal ortamlara girmesini engelleyebilir, sosyal medya kullanmasını kısıtlayabilir. Eşini takip etmekten kaçınmaz. İlişki bittikten sonra da o kişiyi izlemeye ve hayatını kısıtlamaya devam etmekten çekinmez. Ayrıldıktan sonra partnerini rahatsız eder, psikolojik şiddete sıklıkla başvurur. Sıklıkla kıskançlık sebebiyle öfke nöbeti geçirdiğini ifade eder. Bunun sonucunda genellikle fiziksel şiddet uygular ve buna hakkı olduğuna inanır.Normalde hikayelerin devamına bu tür duyuru yapmayı hiç sevmiyorum hem çok uzun yazıyorum hem de hikayenin akışı bozuluyor gibi geliyor ama yorum kısmına yazınca da kimse okumuyor 🥲
O yüzden bütün bu uzun açıklamalar için de kurusa bakmayın, iyi okumalar 🥰
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Secret 2 • Jikook
Fanfiction"Seninle alakalı olan her şey, benim için birer sır." - !DİKKAT! Bu, Our Secret'ın devamı niteliğinde bir hikayedir. Our Secret'ı okmadıysanız bir şey anlayamayabilirsiniz (hatta anlamazsınız). Bunu okumdan önce Our Secret'ı okuyun lütfen, teşekkürl...