OTUZ BİR

1K 88 55
                                    

"Bir gün beyaz kısacık bir şort ve üstüne de böyle sanki yokmuş gibi incecik gözüken bebek mavisi bir oversize sweatshirt giyinmiştik. Saçlarını özenle şekillendirip o zamanlar favorin olan tatlı bir turuncu rengindeki rujunu sürmüştün. Ben, yani bunu söylemek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama..."

Jungkook, Jimin'in üzerine kendi dolabından aldığı bir tişörtü giyinmesi üzerine bu konuyu açmıştı. Jungkook'un kendisine bile biraz boş gelen koyu mavi tişörtünün pürüzsüz baldırlarıyla uyumu sesli bir yutkunmaya sebep olmuştu. Jimin gülümseyerek "Çekinme sevgilim, söyle!" dedi. Jungkook onu çok beğendiğini ve tatlı olduğunu söyleyecekti ve bu yüzden Jimin, Jungkook'a tatlı bir
öpücük bırakacaktı. En azından, Jimin'e göte öyle olacaktı.

"Ben normalde daha şey şeyleri severim: Bordo, siyah, seksi. Anlarsın ya yumuşak ve tatlıdansa sert ve seksi... Ama ben, senin üzerinde o tatlı şeyleri görünce... etkilendim." dedi Jungkook. Jimin kıkırdadı ve "Ne yani? Ben seni ne zaman görsem etkileniyorum. Niye bunu söylemekten çekiniyorsun?" dedi. Jungkook, Jimin'in kurduğu cümleyle sırıttı ve Jimin'i kolundan tutup oturduğu koltuğa attı. Üstüne çıkıp burunlarını birbirine değdirdiğinde Jimin nefes alamadığı hissetti. Vücudu yanıyordu ve damarlarındaki kan akış hızı iki kat artmıştı sanki. Jungkook hafifçe gülümsedi: "Anlamadın sanırım bebeğim, etkilenen sadece ben değildim."

Çok seksiydi. Kokusu, gülümsemesi, sesi, hareketleri... Jimin'in vücudu çok kısa bir süreliğine titredi ve "Azrail yokladı herhalde." dedi. Jungkook Jimin'in dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı: "Ben de yoklasam mı?"

Jimin kıpkırmızı oldu. Jungkook, kalçasını yavaş yavaş sıkmaya başladığında "Sanırım 'etkilenmeye' başladım." dedi Jimin gülümseyerek. Jungkook hışırtılı bir şekilde kıkırdadı: "Sen melek yüzlü bir şeytansın."

Jungkook bu sefer sertçe öpmeye başladı. İşin içine dil de girdiğinde odayı boğuk inlemeler doldurdu. Jimin sadece öpüşmeye odaklanmışken Jungkook'un elleri Jimin'in her yerini dolaşıyordu. Uzun süren öpüşme Jimin'in sesli inlemesiyle son buldu: "Siktir!" Jungkook'un eli sertleşmiş aleti ile temas etmişti.

"Ben ne zamandır bu anı bekliyordum, bilemezsin. Tanrım, sen başıma gelmiş en mükemmel şeysin." dedi Jungkook Jimin'i soyarken. İkisi de çırılçıplak kaldıklarında "Kaç defa bu anı hayal ederek kendimi çekiştirdim, bilemezsin. Lanet olsun, sen insan olamazsın." dedi Jungkook. Aleti dimdikti ve gözleri açtı.

"Seni zevkten dört köşe yaptıracağım bebeğim. Hazır ol, birazdan yıldızlara çıkacaksın."


İlk defa bir hikayemde işler öpüşmeden ileri gitti, ben de şaşkınlıklar içerisindeyim.
👁👄👁
Eğer kötüyse direk çekinmeden söyleyin bir daha yazmam 🥰

Bu arada hangi hikayeyi yazsam diye dört dönüyorum. 23 taslağım var... 🥲
Sizin fikirleriniz benim için önemli, birkaç hikayenin konusunu paylaşacağım, hangisi en çok hoşunuza giderse lütfen belirtin.

1) Friends with benefits | jikook
Aralarında duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki kurma teklifiyle gelen Jungkook'un bu isteğini Jimin kabul eder. Ama bir süre sonra Jimin, Jungkook'tan hoşlanmaya başlar.

2) Innocence | jikook
Jeon Jungkook el bebek gül bebek büyütülmüş bir gençtir. Üniversitesinin ilk yılında kendisinden iki yaş büyük olan Park Jimin ile tanıştığında bütün masumiyetini kaybeder.

3) Anima | jikook
Jeon Jungkook, dünyada başıboş dolaşan ruhları görebilen bir dedektif. Jimin ise Jungkook'un baktığı bir davada ölmüş kurbanlardan biri. Ölü ile dirinin aşk hikayesi gibi düşünün.

not: 3 numaralı hikayenin kurgusu daha önce hiç fantastik hikaye yazmadığım için ne kadar iyi olur bilmiyorum. Mantık hataları yapabilirim. Biraz k-drama havası olan bir kurgu.

Our Secret 2 • JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin