"Günaydın Mir-"
Jungkook, odasına giriş yaparken iki aydır çalıştığı menajerine selam verdi. Ancak içeride kendisine bakan kişi pembe saçları, pembe dolgun dudakları, hafif sivri ve şekilli burnu, keskin ama yuvarlak gözleriyle Park Jimin'di. Jimin'in şirkette çalışacağını duymuştu ancak menajeri olmasını hiç bekleyordu. Süreki onunla iletişim halinde bulunmak zorundaydı. Oysaki aylar sonra yüzünü görümce bile çok kötü hissetmişti. Jimin, Jungkook'un ifadesizleşen yüzünü bir süre izledikten sonra "Ben yeni menajerin, Park Jimin." dedi. Jungkook yutkundu, sendeledi: "Neden?"
Jimin'i görünce çok mutlu oluyordu. Onu düşünmek bile kalbinin hızlı atmasına sebep oluyordu. Ama onun bu kadar yakınında olması aklına Mohan'ın tehditlerini getiriyor ve korkmasına sebep oluyordu. Kaşlarını çattı: "Niye geldin?"
Jimin, Jungkook'un tuhaf bakışlarına maruz kaldığında Yoongi'nin "Galiba birden bize kötü davranmasının geçerli bir sebebi var." sözü aklında canlandı. Bakışları istemsizce yumuşadığında Jungkook'un da bakışları değişti: "Sen hala bana aşık mısın yoksa?"
Jimin'in kalbi deli gibi atmaya başladı. Panik ile bir adım geri attı, yanaklarının pembeleşmesine aldırmayarak "Ben de senin için aynı şeyi söyleyecektim oysa." dedi. Jungkook gözlerini devirdi: "Benim sevgilim var, Jimin."
"Sevgilin olması başka birisini sevemeyeceğin anlamına gelmiyor Jungkook. Saçma bahanelerin arkasına saklanma." dediğinde Jimin', Jungkook aşağılarcasına gülümseyerek "Ben senin gibi saçma bahanelerin arkasına saklanmıyorum." dedi. Jimin sırıttı: "Beni terk ederken ilişkimiz gizli olmasına rağmen tepki gördüğünden dolayı yapamayacağını söyleyip bir ay sonra basına yeni sevgilinle pozlar verdin."
Jungkook'un söyleyecek hiçbir şeyi yoktu. Jimin'in bilmediği ve bilmemesi gereken şeyler vardı ve bunlar yüzünden suçlu duruma düşüyordu. Gerçi yaptığı bir sürü hata vardı, suçsuz da sayılmazdı. Bin pişmandı yaptıklarından...
"Her neyse bugünkü programım ne?" dedi Jungkook ifadesiz bakışını yüzüne yerleştirirken. Jimin ajandasını çıkarıp eline kalemi aldı: "Bir saat sonra röportajın var. Ben oradayken de yalan mı konuşacaksın merak ediyorum."
Jimin'in programı okurken kurduğu cümlelerin on tanesinin dokuzunda bir gönderme vardı. Jungkook her seferinde gözlerini devirse de kalbi ciddi manada kırılıyordu. Onun tanıdığı Park Jimin dünyanın en iyi kalpli, merhametli insanıydı. Kin gütmez, laf giydirmezdi. Onu bu hale kendisi mi sokmuştu? Jimin'i o kadar mı kırmış, o kadar mı sinirlendirmişti? Şimdi kendini daha da iğrenç hissediyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Secret 2 • Jikook
Fanfiction"Seninle alakalı olan her şey, benim için birer sır." - !DİKKAT! Bu, Our Secret'ın devamı niteliğinde bir hikayedir. Our Secret'ı okmadıysanız bir şey anlayamayabilirsiniz (hatta anlamazsınız). Bunu okumdan önce Our Secret'ı okuyun lütfen, teşekkürl...