Bugün o gecenin ardından 4 gün geçmişti. Gerçekten rahatça arkadaşalarımla eğleniyordum. Sadece Ömer'in Kay kıskançlığı vardı. Kay yakın arkadaşımdı. Yabancı olmasından bizim kültürdekinden farklı yetişmişti. Ömer bana yakınlığımızı asılma olarak algılıyordu.
"Hadi şimdi lunaparka" dedim
"Ben yoruldum" dedi İlayda
"A şey oturalım o zaman" dedim
Bugün Deniz gelmemişti. Moreli bozuktu. Deniz olunca hep gülümsüyordu.
"Yarın son günümüz" dedi Melisa.
"Evet çok az geldi bu süre" dedim
"Başka zaman daha uzun süre için geliriz ama tatilimiz bu kadardı. Sizde gelin. Dördünüz beraber gelin" dedi Melisa
"Geliriz canım. Kay'ın malikanesinde kalırız" dedim
Kay ismini duyunca bana baktı. Türkçe anlamadıkları için biz Türkçe konuşunca birbirlerine bakıyorlardı.
"Şey anlamıyorlar ya Tükçe konuşmuyalım."dedim
" Tabi beyefendi ile konuşucak çok Konunuz var"dedi Ömer.
"Ya hayır ne alaka?" dedim
"Hiç" dedi
"Trip atamazsın bana. Ancak ben atarım" dedim
Biz muhabbet ederken Ömer kalkıp gitti yanımızdan. İlayda sessizce bana "Boşver" dedi
Biz konuşurken içim içimi yiyordu. Neden şimdi trip yiyordum? Böyle kıskanç biri olduğunu bilmezdim.
En son dayanamayıp kimseye bir şey demeden kalktım. Baya yere bakındım. Bu kadar kısa süre içinde nasıl kaybolmuş olabilirsin!
Dükkanların önüne gelince arkaödan biri kendine döndürdü. Direk dudakalrıma yapıştı.
"leave me" (Beni bırak) diye bağırıp Kay'den ayrıldım. Sonrası filim şeridi gibi geçti. Ömer ona yumruk attı. Ben aralarına girdim. Diğer kızlarda yanımıza geldi. Melisa ve Ella, Kay'a bağırıyordu.
Benimse dilim tutulmuştu. Ne yapacağımı şaşırdım. Kal geldi resmen.
Ömer bileğimden tuttup beni arbanın yanına götürdü. İlayda'da arkamızdan geldi.
"Ben sana dedim! Bunun çocuğun Rus olması ile alakası yok! Çocuk sana asılıyor sende samimi cevap veriyorsun, dedim. Ya ben sana dokunmaya kıyamıyorken çocuk sana yapıştı" son cümleyi zor söyledi. Söylemesiyle elini duvara vurdu.
"Bağırma kıza! Ağlıyor zaten" dedi İlayda.
"Fazla iyi niyetlisiniz. Olmayın! İkimizde aynısınız bu konuda ve bu beni delirtiyor." dedi Ömer.
"Benim suçum. Seni dinlemeliydim. Özür dilerim" dedim
"Zümra asla senin suçun değil. Allah aşkına ağlama güzelim. Ben sana kızmıyorum. Herkesi kendiniz gibi zannediyorsunuz. Üzülüyorum." dedi
"Ella ve Melisa'ya veda edip gidelim, lütfen" dedim
"Siz gidin ben burdayım." dedi Ömer.
Onalarla son kez vedalaştık. Kay özür falan dilemeye çalıştı. Dinlemeden gittik.
Arabaya binince Ömer'e baktım. Hala kızgındı.
"Bana kızgınsın dime?" dedim
"Sana değil. O herife ve kendime" dedi
"Neden kendine kızgınsın?" dedim
"Seni tek bırakmamalıydım" dedi
"Konuyu kapatalım. Akşama düğüne gidelim mi?" dedi İlayda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra -BAŞLANGIÇ
Teen Fictionİlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında olucak zannedersin. Büyürken yakınlarına tutuna tutuna ayakta kalırsın. Bir şekilde birilene güvenir, sırtımızı yaslar ve onlara inanırız. İ...