"Zümra o nasıl söz?" dedi babam bildiğim babam
"Biz neden Türkiye'ye geldik?" dedim
"Seni saklıyarak kısıtlamak beni de üzüyordu" dedi
"Şimdi hepinizden nefret ediyorum!" dedim
"Abi üzerine daha falza gitmeyelim. Ağlıyor" dedi Sergen kişisi
"Tamam Tuğba ve Yıldız'da gelsin içeri" dedi
Onlar içeri girince daha da sinirlendim. Buraya onları sokup sonra kaçmıyım diye kapıyı kitlediler.
"Zümra'm artık seni sadece mutluluktan ağlarken görmek istiyorum" dedi Yıldız abla ve yanıma oturdu
"Sizle konuşmuyorum. O kapıyı üstüme kitlediniz." dedim
"Kızım konuşun diye yaptık." dedi annem
"Hani onu az görmem için elinden geleni yapıcaktın? O şartla geldim ben bu eve. Emrivakileri sevmem" dedim
" Haklısın, özür dilerim" dedi annem
"E başka sakladığınız şeyler kaldıysa söyleyip gidin" dedim
"Aslında biz Sergenle sana birşey söyliyecektik. Ömer geldikten 2 hafta sorası için nikah tarihi aldık" dedi annem
"Hayırlı olsun" dedim
"Sende iyi olursun o zaman kadar inşallah , Ömer de gelir hep beraber oluruz zaten 20 yıl beklemişiz 3 ay daha bekleriz diye düşündük." dedi annem
"Keşke 20 yıl beklemeseymişiniz" dedim
"Çok sevindim, artık zamanı gelmişti" dedi babam kişisi.
"Sağol abi." dedi Sergen kişisi.
"E konuştunuz mu?" dedi Yıldız abla
"Hı hı anlattılar bir şeyler" dedim
"Biz çıkalım artık, dinlensin" dedi Sergen kişisi.
Oda da tek başıma kalınca hüngür hüngür ağlamaya başladım. Ben neydim? En çok bunu sorguladım.
Kendimi biraz toparlayınca kitap okumaya başaldım. Kapım kibar bir şekilde çalında. Gözlerimi devirdim. Çünkü ya babam ya da Sergen kişisiydi.
"Gel"
Tam tahmin ettiğim gibi Sergen kişisi geldi. Elinde büyük birşey vardı. Tekli koltuğu dibime kadar çekti.
"Bak burda senin bebeklikten itibaren olan albümün. 19.yaş doğum gününe kadar bir sürü fotoğraf var. Bunlarda senin bebeklik kıyafetlerin." dedi
Küçücük eşyaları elime aldım. Zıbın, tulum, etek, elbise, bady, çorap, eldiven, bandana, toka, şapka...
"Bunların hepsi benim miymiş? Bazılarını fotoğraflardan hatırladım ama sadece birkaçını" dedim
"Evet, abim bunlar sana olmamaya başlayınca bana göndermişti. Ben de saklıyordum. Artık madem kızın olucak belki ona giydirirsin" dedi
Utanarak teşekür ettim
"Albümde artık sende kalsın"dedi
" Ben Bunlardan birer tane daha çıkarıp bir albüm daha yaparım. Bu sizde kalsın "dedim
" Sen bilirsin. "dedi
Hiç beklemediğim bir anda alnımdan öptü beni. Sonra saçlarımı okşadı. Kaskatı kesiliverdim
" Varlığının bile verdiği huzuru bir bilsen"dedi
Canım yanmıştı. Bir şekilde ona da, anneme ve beni büyüten adama da üzülüyordum. Gözlerindeki hasreti, acıyı ve üzüntüyü görünce onlara hiçbir şey diyemiyordum bazen. Özellikle anneliği kavramaya başladığımdan beri onların hislerini daha çok anlamlandırabiliyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra -BAŞLANGIÇ
Novela Juvenilİlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında olucak zannedersin. Büyürken yakınlarına tutuna tutuna ayakta kalırsın. Bir şekilde birilene güvenir, sırtımızı yaslar ve onlara inanırız. İ...