Yemekte genel olarak sessiz geçiyordu."O puanla tıp gelmiyor muydu?"dedi
" Geliyordu ama asıl ilgi alanım buydu "dedim
" Afrin, kendin için çok önemli bir kararı bağımsız alamak çok önemli "dedi
" Amca yanlış anlamazsan birşey sorucağım. Sizin babamla aranızda ne var? "dedim
" Benim bazı hatalarım oldu. Bu hatadan en çok etkilenen Emin'di. Yurtdışına gitmek zorunda kaldı. Sorumlulukları aşırı arttı. "dedi
" Bana hep dürüst olur musun? "dedim
" Bilmem. Olabilirim bi yere kadar"dedi
"Amca sen annemin ölümünü hatırlıyor musun?" dedim
"Evet" dedi
"Nasıl oldu?" dedim
"Annen çok yorgundu. Ağlamaya bile mecali yoktu. Ruhu acılara dayanamadı." dedi
Sonra derin bir sessizlik oldu. Hani annemi birkaç kez azcık görmüştü. Hiç tanımıyordu hani?
2002
"Emin bu sefer galiba gerçekten doğum sancısı. Bak çok sıklaştı sancılarım." dedim acı içinde.
"Tamam dayan. Birkaç dakika daha devam ederse doktor çağrıcağım." dedi
Sürekli dakikaları kontrol ediyordum. Sancılarımın gelme aralıklarını. Sıklaşıyordu işte. Daha ne istiyordu?
"Emin çok kötüyüm. Yalvarırım çağır şu doktoru" dedim
Elimi tuttu sıkıca.
"Dayan. Şimdi haber ediceğim doktora" diyip çıktı odadan. Yatağımın üstüne oturdum. Karnıma dokundum.
"Anneciğim ben seni çok seviyorum" dedim gözyaşları içinde.
Karnıma biranda gelen aşırı şiddetli sancı ile çığlık atmaya başaldım. Odaya ilk Emin girdi. Hemen elimi tuttu. Sonra da Sergen geldi.
"Abi doğum başlamış bile. Bırak izin ver de doğurtturayım ben" dedi Sergen.
"Tuğba ister misin?" dedi Emin
"Çok ağrım var lütfen artık yapın işte" dedim
Sergen hemen yanıma geldi. Onu görmek istemiyordum ama şu an çocuğum için katlanmak zorundaydım.
"Emin ona çok iyi bak. Yokluğumu hiç hissedttirme. Gerekirse benden nefret ettir ama mutlu olsun" dedim Sancılarımın arasında zor konuşuyordum.
"Kendini yorma. Derin nefes al ve ıkın" dedi
Bir an gerçekten ölüceğimi düşündüm. Ta ki içimde löp diye çıktığını anladığım ana kadar.
"Kız" dedi Sergen ve bebeği alıp götürdü. Emin'de peşinde gitti. Bu kadar mıydı? Bitmiştim artık onlar için. Hiçbir önemim kalmamıştı. Kendim bir karton kutu gibi hissetim. İçimedekini aldılar ve işleri bitince bir kenara fırlattılar
Kızmış. Kızımı görmedim bile. Kokluyamadım bakamadım. Sadece hıçkıra hıçkıra ağladım. Resmen beni yatağın ortasında bırakıp gittiler. Doğum yaptım ben! 18 yaşındayım sadece 18!
Odaya gözyaşları içinde Sergen girdi.
"Dikişe gerek var mı kontrol ediceğim" dedi
Bir yandan beni muayene ediyor diğer yandan sessiz sessiz ağlıyordu.
"Seni diğer odaya alalım. Ordaki yatak daha büyük rahat edersin" dedi
Beni kucağına kapattığı gibi diğer odadaki koltukğa oturttu. Bense hala kendime gelemiyordum. Nefes bile alamıyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra -BAŞLANGIÇ
Teen Fictionİlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında olucak zannedersin. Büyürken yakınlarına tutuna tutuna ayakta kalırsın. Bir şekilde birilene güvenir, sırtımızı yaslar ve onlara inanırız. İ...