Kendimi çok daha dinç hissediyordum. 1 aydır Ömer'den ayrıydık. İyi olduğumu söylüyordum ama beni merak etmesin diye söylediğimi düşünüp inandıramıyordum.
Kontrollerimde hep güzel şeyler duydum. Sürkeli ayaktaydım artık. O yattığım zamanların acısını çıkarmayı hedefliyordum.
"Bavullar hazır, sadece etraftaki bazı eşyalarımı sırt çantama atıcam az kaldı" dedim İlayda'ya.
"Of, annenler tüm eşyalarını neden buraya getirmişki? Ya abiye elbise vardı içinde. Abiye!" İlayda
Gülmeye başladım. O elbise bavula nasıl girmiş kimse bilmiyordu.
Artık kendi evime dönücektim. Annem nikaha kadar benimle kalıcaktı. İlayda'da bizim evde kalıcaktı.
" Yarın okul var "dedi İlayda dudak bükerek
" Şu an okulda olmayı çok isterdim "dedim
" Seneye geliceksin"dedi
"Evet, o çok farklı bir serüven olucak. Hem bebek hem okul baya yorucu olur"
"Dert ettiğin şeye bak. İlk sene çok az dersimiz var. Sen halledersin. Hem ya kızım senin 3 tane ailen var. Ben Selin, Defne hepimiz yardımcı oluruz. Hatta Deniz bebekleri çok sever o da yarıdm eder" dedi
"Deniz nasıl?" dedim
"İyi, birşey söyliyceğim sana. Deniz Bali'de 2 kişilik tatil ayarlamış. Biletler falan herşey hazır ama annemler bilmiyor" dedi
"Ya çok güzel" dedim
"Neyi güzel? Annemler bilmiyor" dedi
"O hallolur. Boşver kızım o kusımını. Beraber tatile gidiyorsunuz! Bali'ye küçükken gitmiştim. Biraz hatırlıyorum. Çok güzeldi "dedim
" Evet ben biraz araştırdım çok güzelmiş. Siz neden gitmiştiniz? "dedi
" Babam, Yıldız abla ile evlenince balayına gittik"dedim
"Gittik mi? Senin ne işin var?" dedi
"Bırakıcak kimseleri yoktu Amerika'da. Türkiye'ye gidicek vaktimiz yoktu bende geldim. Hem çok eğlenceliydi. Birde Yıldız abla izin vermedi. Türkiye'de bile olsak kimseye bırkmazdım, demişti."
"Yıldız abla çok iyi biri. Değişik biri, güzel, aurası var, iyi giyiniyor, renkli bir karakter, bilgili biri. Çokta eğlenceli ama o kadar ciddi konuşuyor ki şaka yaptığını farkına varamıyorum. İlk başlarda sana hakaret ediyor sanıyordum " dedi
Güldüm. Yıldız abla bambaşkaydı. Ergenlik zamanlarında didişirdik ama büyüdükçe her şeyim oldu.
Annelik etti bana her manada o ne kadar ablalık dese de anneme saygızlık olmasın diye, öyle değildi.
" İlayda hiç kız ismi düşündün mü?"
" Yok, siz karar verirsiniz diye düşündüm "dedi
" Yok ya veremedim. Her gün değişiyor. "
" Abim gelsin beraber konuşursunuz"dedi
"Hadi gidelim artık. Evime kavuşmak istiyorum"
Onaylayıp eşyaları kapıya taşımaya başaldık. Daha doğrusu İlayda ve annem taşıdı. Benim taşımama izin vermediler.
"Başka eksiğin var mı güzelim?" dedi annem
"Yok, tüm önemli eşyalarımı aldım . Başka şeyler kaldıysa eğer sonradan da gelebilir sorun değil."
"İyi, Sergen geliyor birazdan eşyaları arabaya koyarız. Canın birşey isterse söyle" dedi annem
"Hayır canım hiçbir şey çekmiyor. Ya buna gün içinde bana bin defa söyleminize gerek yok. Canım birşey isterse sipariş eder yada söylerim zaten"
"Ay sende ne biçim hamilesin. Senden çok bizim canımız birşeyler çekiyor" dedi İlayda
"Hadi Kızlar siz arabaya geçin. Sergen geldi." dedi annem
Dediği gibi biz dışarı çıktık. Kapının önünde Sergen kişisi elimi tuttu.
"Konuşalım mı biraz?" dedi
"Tabiki" dedim. İlayda arbaya geçince konuşamaya başaldı.
"Burası seninde evin. İstediğin her zaman gelebilirsin. Ben her zaman yanındayım. Annende, Emin, Yıldız,Onur, halan, teyzenler... Hepimizin kızısın sen unutma." dedi
"Hayır hepsiniz kızı değilim. Hatta bazen bu listedekilerin hiçbirinin kızı değilmiş gibi hissediyorum." dedim
"Çok haklısın. Bu duygunun sebebi benim" dedi. Onunda benimde gözlerim doldu.
"Değilsin" bu itiraf ona değil banaydı.
"İki uçu şeyli değnek derler ya öyle. Herkes masum ve herkes suçlu. Bunun tek açıklaması kader. Kimseyi suçlamak, bu kader oyununu birinin boynuna yüklemek insafsızca. Evet canım çok yandı gerçekleri öğrenince ama bu kalan zamanımızda da canımı yakamaya çalışmam mantıksız. Beni sevdiğinizi görebiliyorum. Hasretinizi, pişmanlığınızı, keşkelerinizi ve acılarınızı görebiliyorum. Tamamı ile anlamak için yaşamak gerektir ama bu haliyle bile zor. Siz kendi anne, babağlınızı sorgulamayın. Çünkü siz bir anne babanın yapması gerekeni yaptınız. Kızınız yaşıyabilsin diye, onun iyiliği için kızınızın sizin kızınız olarak görmemesini, size nefretle bakmasını, anne, baba saymamasını göze aldınız. O rahat bir yaşam sürsün diye bir ömürlük hasrete evet dediniz. Ya kendinizi bile cezalandırmışsınız. Benden yana yüzünüz gülmedi bari evlenseydiniz ama içinizdeki vicdan izin vermedi. Annelik ve babalık işte tam olarak o vicdanıdır. Zaten yaptığınız annelik babalıkta orda başlıyor. Yani ben daha tam olarak anne değilim ama bence öyledir " dedim
Sıkıca sarıldı bana. Ne o ne de ben gözyaşlarımıza hakim olabildik.
" İyi ki benim kızımsın!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümra -BAŞLANGIÇ
Novela Juvenilİlk gözünü açtığın andan itibaren birilerine güvenerek başlarsın hayata. İlk elini tuttuğun kişi hep yanında olucak zannedersin. Büyürken yakınlarına tutuna tutuna ayakta kalırsın. Bir şekilde birilene güvenir, sırtımızı yaslar ve onlara inanırız. İ...