Şu videoyu izleyin ve izletin. Erkekler bile tek tek Jimin'e düşmüş çok iyi fpdkdkkddkd
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Yorum
Keyifli Okumalar ♡
"Taehyung sağ taraf bizim kalemiz neden oraya gol attın?"
"Yahu renkler tıpatıp aynı ben ne yapabilirim? Aynı zamanda bu konsol bozuk."
Yaptığı savunmayla şaşkınca elindeki 600 euroluk konsola baktım. Daha geçen yıl gelişimde almıştım onu ve bozuk olmasına imkan yoktu ama şu bir kaç saat içinde Taehyung'u biraz tanıdıysam kendini asla ezdirmediğini görmüştüm.
Artık Taehyung'u boş verip kaleyi korumaya çalışırken Jungkook ve Yoongi, beni pas geçip gol atmışlardı ve böylelikle 5 saattir oynadığımız belki yirminci maçı da kaybetmiştik. Devasa ekranda çıkan Game Over yazısıyla konsolu masaya bırakıp kızaran gözlerimi ovuşturdum.
Bir iki oyun oynar sonra otele diğerleri gibi -Namjoon, Jin ve Hoseok iki saat önce Jimin otelde yalnız diye gitmişlerdi -kalkarız demişlerdi. Ama saat en son gece 12'yi gösterirken bu son maça yeni başlamıştık. Yani şu anda saat yeni 1'e geliyor olmalıydı.
"İyi oyundu beyler," dedim Jungkook ve Yoongi'ye dönüp. "bu işte çok yeteneklisiniz."
Taehyung birden koluma omzuna atıp yüzüme eğildi. Onun da gözleri kızarıktı diğer ikili gibi. "Ya ben Mira? Neden beni de tebrik etmiyorsun?"
Kıkırdayıp ekranı işaret ettim. "Sence neden Taehyung? Oynadığımız bütün oyunları sayende kaybettiğimiz için olabilir mi?" dediğimde yüzü minik bir çocuk gibi asıldı.
"Ama dedim ya konsol bozuktu." diye mırıldandığında Yoongi ve Jungkook, Taehyung'un bu hallerine sadece kısık bir sesle gülmüşlerdi.
Kafamı pes edercesine salladım. "Pekala, sen öyle diyorsan öyledir."
"Biz kalkalım Mira. Saat baya geç oldu." diyip ayaklanan Yoongi'yi onayladım ve onlar gibi ayaklanıp kapıya kadar eşlik ettim. Ayakkabılarını giymelerinden hemen sonra Taehyung bana kısaca sarıldı ve, "O zaman görüşürüz. " dediğinde tebessüm edip kafamla onu onaylamıştım.
"Şirkete yarın gelirim, görüşürüz."
Diğer ikisi de bana veda ettiğinde kapıyı kapatıp odama çıkmaya başladım. Taehyung zaten beni yakın gördüğü için onunla arkadaşlık kurmam zor olmaz diyordum ama diğerleri de en az onun kadar samimi davrandıkları için -o saçma yemek gününde ki değildi kesinlikle- arkadaş olmuş sayılırdık. Yoongi'yle bile -en sessizleri olmasına rağmen- ortak sevdiğimiz şeyler olduğu için konuşabilmiştik.
Jimin -ona zaten gel diyen olmadığı için- direkt otele geçmişti ve ben aslında BTS'in onsuz aslında ne kadar harika insanlar olduklarını görmüştüm.
(Yalan, Jimin'siz hayal bile edemiyorum BTS'i)
Bu arada ben şirkette Jimin'in inadına çalışacaktım falan ama bir bok bilmiyordum ve yarın şirkette teyzemin tam olarak neler yapmam gerektiğini anlatmasını istemeliydim. Jimin'in yanından ayrıldığımda teyzemin yanına değil de sessiz bir odaya geçip sinirimin geçmesini beklemiştim.
Bu nedenle teyzem henüz teklifini kabul ettiğimi bilmiyordu. Daha doğrusu Jimin hariç kimse bilmiyordu. Ve oyuna geldiklerinde de sorma gibi bir girişiminde bulunmamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐨𝐥𝐚𝐡𝐞𝐧𝐤✔✔
FanfictionTAMAMLANDI ✔✔ 《𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛》 Kırık bir cam gibiydin bana karşı. Her değdiğinde kesikler bırakmak istiyordun... Ancak şunu hep unutmuştun; Yumuşak görünen bedenimin altında yatan dikenler, senin için çıkmaya her zaman hazırdı. Ve ne ünlülüğü...