Yorum
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Keyifli Okumalar ♡
Yeni bir gün, yeni bir iş.
Olduça resmi bir halde giyindikten sonra ailemle kahvaltı yapmış ve arabama ilerleyerek şirkete gitmek için yola çıkmıştım. Moda tasarımcısı olarak işe alınddığım ilk gün gibi hissetmiyordum çünkü bu işin asıl sahibi olmadığımın son derece farkındaydım.
Zaten uzun sürmeyecekti. Sadece iş tecrübeme yenisini katmanın güzelliklerinden faydalanacak ve yeni edindiğim ünlü(!) arkadaşlarımla vakit geçirmiş olacaktım.
Ve Jimin'i sinir edeceksin Mira, unuttun mu?
Hayır iç ses elbette unutmadım.
Caddeye çıktığımda her tarafın arabalarla dolu olduğu görüp trafiğe takılacağımı anlamamla ofladım. HYBE evimize gerçekten çok uzaktı.
Yaklaşık 45 dakika trafikte zaman kaybetmemden sonra şirkete vardığımda bir daha pazartesi trafiğine takılmak istemediğim için Justin'e mesaj atıp bizim için bulduğu karşlıklı dairelere ne zaman eşya bakmamız gerektiğini sorduğum bir mesaj atmaya karar vermiştim.
Ailem artık yetişkin olduğum için ayrı eve çıkmama bir şey dememişti ama yine de bir süre gözetim altında olacağımızı biliyordum. Bizim gibi yan yana gelince yaramazlıkta sınır tanımayan üçlüye bir süre uzaktan kontrol edeceklerdi. Eh, onları suçlayamazdım.
Özellikle Justin'in ailesinin ayrı eve çıkmasına izin vermesi mucizeydi.
Kendisi yalnız başına evde kalınca açlıktan makarna yapayım derken perdeleri aleve verip evi neredeyse yakmış biriydi. Ailesine nasıl sözler sıraladı da böyle bizimle ayrı eve çıkmaya ailesini ikna etti gerçekten merak ediyordum.
Gerçi kendisine laf yetiştirmek imkansızdı. Thomas amca belki de Justin'in beyin emici uzun açıklamasına katlanamdığı için tamam demiş olabilirdi. Kendisi istediği şeyi alana kadar susan bir değildi de.
Şirketin park alanına güvenliğe kimliğimi gösterip geçtiğimde arabamı park ettim ve sağ koltukta ki prada çantamı alıp dışarı çıktım. Etrafı kısaca gözden geçirdiğimde sırıtmıştım.
Hiç fena değildi.
Büyük bir park ve arka bahçe bulunuyordu şirkette. BTS gibi bir grubun bu yer dışında başka bir şirkete bağlı olması komik olurdu zaten.
Daha fazla oyalanmadan şirkete girerken Justin'e mesaj atmak yerine aramaya karar vermiştim. Bang Pd-nim denilen adam beni dün aramıştı ve şirkette geleceğim yeri tarif etmişti. Kendisi 10.kattaydı ve benim odam da o katta bulunuyordu. Bahçe girişinde kimliğimi gösterdim diye şirket kapısındaki güvenlik sadece bana hafifçe eğilmiş ve içeri buyur etmişti. Asansöre ilerlerken Justin telefonu açtığında, "Nihayet Justin!" dedim. "Kaç dakikadır çalıyor telefonun nasıl duymadın?"
Homurdanmamla Justin, "Aradığınız yakışıklıya şu anda ulaşılmıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz." diyerek uykulu sesiyle konuştuktan sonra telefonu yüzüme kapattı. Şaşkınlık ve sinirle telefonu kulağımdan çekip, "Hah! Yüzüme kapattı resmen!" dedim ve onu tekrardan aradım.
"Ne istiyorsun kız?!"
Justin telefonu çirkef sesiyle açtığında artık uyanık olduğunu anlayıp zevkle dudaklarımı iki yana kıvırıp asansöre bindim. Neyse ki asansörde telefonum çekiyordu. "Ev işi ne oldu? Onu sormak için aradım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐨𝐥𝐚𝐡𝐞𝐧𝐤✔✔
FanfictionTAMAMLANDI ✔✔ 《𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛》 Kırık bir cam gibiydin bana karşı. Her değdiğinde kesikler bırakmak istiyordun... Ancak şunu hep unutmuştun; Yumuşak görünen bedenimin altında yatan dikenler, senin için çıkmaya her zaman hazırdı. Ve ne ünlülüğü...