Açıklama: Bebeklerim bu bölümde jiminin Daegu Kızım lafını desteklemiyor ve sevmiyorum.
böyle sahiplenme eklerini özellikle mantıklı bulan biri değilim sonuçta ben annemin kızıyım senin kızım değilim ne münasebet derim AMA karakteri böyle Jiminin hikayede ve Mira rahatsız olmuyor
O nedenle yazdım ama kendimi açıklamak istedim.=)Yorum
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Keyifli Okumalar ♡
Oturduğum yerde öylece iş için seçtiğim kıyafete bakarken gitmek istemeyen yanımı bastırmaya çalışıyordum.
İki gün önce akşam krizimden sonra hastaneye götürülmüştüm. Orada bana yatıştırıcı iğne yapmalarından sonra da eve geçmiştik. Annemler uzunca benimle konuşmaya çalışmış ve dünyanın sonu olmadığını, tedavi bulunmasa bile en geç 7 yıl sonra bundan kurtulacağımı söylemişti.
Belki haklılardı.
Onlara göre bu sessizliğim doğru değildi veya bu yılmışlığım. Ama benim umursamaz tarafımın arkasında kırılmaya oldukça müsait bir kız vardı ve ben bu hastalık yüzünden Almanya'ya gittiğim bir çok seferde arkamdan yapılan dedikodular ve her an gelecek kriz ihtimali beni çok yıpratmıştı.
O kadar umut etmiştim ki Nijerya'da ki ilacı duyunca....Kendimi öyle hazır tutmuştum ki kurtuluşa, şimdi tamamen boşluğa düşmüş gibiydim.
Özellikle Shin Hye için kurtuluş olan çocuğun ölümü bana hayatımda ilk kez dibi göstermişti. Ailem beni öncelik gördüğü için bu konuyu askıya alıp bana yoğunlaşsalarda en çok düzeltilmesi gereken durum buydu. Japon çocuğun ölümü ailesi için de fazla yıkıcı bir durum olduğu için onlara da üzülüyordum.
Daha Jimin'e haber bile verememiştim bu durumu. Ona karşı ve Shin Hye'ye karşı çok mahcuptum. Nasıl kızını artık kurtaramam diyecektim bana konusu her açıldığında teşekkürlerini sunan adamın ışıldayan gözlerine bakıp?
O ışıltıyı, o umudu nasıl söndüren kişi olurdum?
Zaten günlerdir odamdan da neredeyse hiç çıkmamıştım. Ne şirkette arayanlara cevap vermiş ne de BTS üyelerinin merak dolu mesajlarına yanıt yazmıştım.
Çünkü ne yapacağımı bilmiyordum.
25 yıllık hayatım boyunca kendimi bütün zorluklardan kurtaran ben, tam bu anda bir el bekliyordu. Kim olduğu nasıl olduğu önemli değildi. Bu karanlık ve düşüncelere boğulduğum ruh halinden çıkmamı sağlayacak birine deli gibi ihtiyaç duyuyordum.
Gözüm yeniden dolacakken kendimi tuttum ve yüzümü sertçe sıvazlayıp ayaklandım.
Daha fazla kaçamazdım.
Kıyafetlerimi giydim hızlıca ve aynada gece ağladığım için şiş ve kırmızı suratıma acınası bir bakış attım. Oysa iki gün önce yüzüm canlı ve parlaktı. Kendinden emin bakışlar atan gözlerim vardı. Sevmediğim insanları sinirden kudurtacak sivri bir gülüşüm vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐨𝐥𝐚𝐡𝐞𝐧𝐤✔✔
FanfictionTAMAMLANDI ✔✔ 《𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛》 Kırık bir cam gibiydin bana karşı. Her değdiğinde kesikler bırakmak istiyordun... Ancak şunu hep unutmuştun; Yumuşak görünen bedenimin altında yatan dikenler, senin için çıkmaya her zaman hazırdı. Ve ne ünlülüğü...