Yorum
Yıldızı doldurup öyle başlasak bölüme=)
Keyifli Okumalar ♡
Akşama kadar Jimin'in yanıma gelip yüzsüz gibi sarhoş olmamdan kaynaklanan bir hatayı nasıl yüzüme çarparsın diğerlerinin yanında diye gelip bana hesap sormasını beklemiştim.
Ama odamın kapısını değil Jimin, bugün iş çıkış saatim gelmiş olmasına rağmen kimse çalmamıştı.
Hatta bu katta her hafta içi duyduğum BTS'in bu katta gürültü çıkartan sesi bile gelmemişti kulağıma bugün.
Ne konuştuklarını deli gibi merak ediyordum ama aynı zamanda içimi dökerek rahatlamıştım. Onun gözlerinin içine baka baka taciz ettin diyerek duygularım konusunda şeffaf kalıp konuşmuştum. Ve o da bana kısa süren dumura uğramış gözlerle bakmıştı.
Gerçi bu Park Jimin olduğu için yalan söylediğimi ve onları kandırdığımı bile anlatmış olabilirdi Sejin menajere ama odasına girdiğim gerçeğini ört bas edebileceğini sanmıyordum.
Ayrıca ben dünden beri içimde gerçekten rahatsız edici bir his taşıyordum ve bu hissin Jimin'e geçmesi için neler vermezdim!
O kadar şaşkın, o kadar gergin ve o kadar stresli hissetmiştim ki dün, kalbim bunun üstüne çok hızlı atmıştı. İlk kez bir erkek karşısında hazırlıksız yakalamıştım çünkü. Beni belimden tutup çektiğinde biraz hızlı veya çevik davransaydım saniyesinde onu itebilirdim diye düşünen beynimde ki sese hak vererek daha kötü olmuştum.
Doğruydu. Ben ilk kez böyle bir durumda kalmamıştım. 22 yaşımda bir bara gitmiştik Justin ve Min Seo ile. O sırada barmen benimle flört etmişti. Eh, bende buna eğlencesine diye izin vermiştim.
Beni belimden tutup çekmesine kadar bu eğlenceliydi...
Anında onu hızlıca ittirip uzaklaşmıştım oradan. Çünkü minik bir flörtü tek gecelik yatak ilişkisine bağlayacak bir midem yoktu. Zaten mezuniyet sonrası bir nevi kutlama için gitmiştik. Fazlasına izin vermeyeceğimi de belirtmiştim ama o adam beni öpmek istemişti.
Ama dün resmen Jimin'i beni öpmesinden sonra(!) ittirmiştim.
Bu hayatta beni sarhoşken bile öpmeyecek bir insan diye düşündüğüm için olabilirdi bu tabi. Gene de beni öpmesine bir şekilde engel olmalıydım.
Olamamıştım.
Kendimi yiyip bitirmem sona erdiğinde ayağa kalkıp eşyalarımı topladım ve çıkışa yöneldim.
Uzun zaman geçmese bile Shin Hye'yi özlemiştim ve normalde dün çıkışta yanına gitmeyi düşünsem bile Jimin olayı yüzünden sinirimi ona yansıtmaya korktuğum için gitmemiştim.
Ayrıca normalde beni bu hafta arayacaktı çünkü hemşireye hafta içi gelemediğimde aratmasını rica etmiştim. Nedense aramamıştı.
Belki de arkadaşlarına oyun oynarken fazla dalmıştı ve beni aramayı unutmuştu. Bunu asla sorun etmezdim. Aksine mutlu olurdum.
Çünkü Shin Hye ne yazık ki sonsuza kadar hayatında olabileceğim biri değildi. Babası onu alınca belki bir iki yıl daha birlikte vakit geçirecektim... Sonrası yoktu.
O büyüyecekti güzelce ve ben de muhtemelen evlenip kendi hayatımı kuracaktım.
Şirketten çıkarken etrafta göz gezdire gezdire bunları düşünüyordum ve en sonunda çıkışa gelmiştim. Son kez arkama baktım ama tanıdık hiç bir yüz yoktu. En azından Taehyung'un falan gelip benimle konuşmasını ve bana destek çıkmasını beklemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐁𝐨𝐥𝐚𝐡𝐞𝐧𝐤✔✔
FanfictionTAMAMLANDI ✔✔ 《𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛》 Kırık bir cam gibiydin bana karşı. Her değdiğinde kesikler bırakmak istiyordun... Ancak şunu hep unutmuştun; Yumuşak görünen bedenimin altında yatan dikenler, senin için çıkmaya her zaman hazırdı. Ve ne ünlülüğü...