TAMAMLANDI ✔✔
《𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐽𝑖𝑚𝑖𝑛》
Kırık bir cam gibiydin bana karşı.
Her değdiğinde kesikler bırakmak istiyordun... Ancak şunu hep unutmuştun; Yumuşak görünen bedenimin altında yatan dikenler, senin için çıkmaya her zaman hazırdı.
Ve ne ünlülüğü...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ARKADAŞLAR BİR KİTAP OKURKEN YAZARIN BU KADINI KOYDUĞUNU GÖRDÜM VE BEN NORMALDE ASLA ANA KARAKTERİ KOYMAM AMA SİZCE DE BU MİRA DEĞİL Mİ? SARIŞIN, MAVİ GÖZLÜ ÇOK HAFİF ÇEKİK GÖZLÜ ALLAHIM KADINA ÇOK PİS DÜŞTÜM AFFET.
JİMİN HATUNU KENDİME YAPMAYA KARAR VERDİM BAŞKA KAPIYA KOÇUM!
DKEODJPDDMDDLD
Öhö öhm elimde ki son hazır bölümdüdiğer bölüm gecikirse haberiniz olsun
Yıldızı doldurup başlasak bölüme=)
Yorum
Keyifli Okumalar♡
Oha amına koyayım.
Şu anda karşımda Jimin'e bakarken içimden ettiğim şaşkınlıktan çıkan küfürlerin gözüme yansıdığını düşünüyordum.
Tanrım!
Bu nasıl bir tesadüftü böyle?
Ben bunca zaman Jimin'in mi manevi kızıyla oynamış, eğlenmiş ve arkadaş edinmesine yardımcı olmuştum?
"Nasıl ya?" diyerek bu sefer seslice içimde ki şaşkınlığa dile getirdiğimde Jimin maskesini indirmiş ve, "Sen o kadın mısın yani?" demişti sesinde ki garip bir tınıyla.
Durumumuza dışarıdan biri baksa 'Salaklara bak lan!' diye gülmeye başlayabilirdi çünkü Jimin'le birbirimize öcü görmüş gibi bakıyorduk. Histerikçe gülüp kafamı arkaya attım ve, "Karma is a bitch lafını iliklerime kadar hissediyorum." dedim. O sırada etrafa bir göz atmıştım.
Jung Ha'nın babası da her an Namjoon çıkabilirdi yani.
"Sen Shin Hye'nin anlattığı kişi misin Daegu kızı?" diyerek olanlara hala inanmıyormuşçasına sorusunu tekrar ettiğinde kafamı salladım. "Evet o benim Jimin. Kim Mira. Shin Hye ile oynayan ve arkadaş kazandıran."
Kendi kendine bir şeyler mırıldandıktan sonra şapkasını çıkartıp siyaha boyattığı saçlarını arkaya attı ve elini dudaklarına götürürken bana geri baktı. Ve aniden deli gibi gülmeye başladı. Ama diğer yandan da gözleri dolmuştu.
Ona şu anda garipçe bakamayacaktım. Durumun ironikliği hakikaten gülmekten göz yaşartacak cinstendi.
"Tanrım, inanamıyorum." diye mırıldanıp işaret parmağını bana uzattı. "Seni bulmak için form doldurttum, kaybettiler. İnsanlara sordum, biri bile ismini öğrenmemiş. Kamera kayıtları da silinmiş ve sonra Shin Hye..." Duraksadı ve gözüne istila eden hüzünle devam etti. "Bana ismini tam söyleyecekken kriz geçirip yoğun bakım ünitesine yattı. Ama şimdi sen.... karşımdasın."
Ne diyeceğimi bilmiyordum bu sözlerine. Ben de onu aramak istemiştim ama hemşireler bilgi vermemiş Shin Hye'de hiç bir zaman onun isminden veya işinden bahsetmemişti.
