Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı günün; 23 Nisan 1929'un 101. Yıl dönümünü kutlarım.
Bugün çocukların ve kendini hala çocuk hissedenlerin günü... Kutlu olsun!
Arkama döndüm. "Yüzbaşım?!" Ve yanında da Zaxo nöbetinde bana gösterdiği sevdiği.
"Adalı?" Yüzbaşı, da benim kadar şaşkındı.
"Nasıl yani? Siz Pars oğlumla tanışıyor musunuz?" Dedi annem.
Pars oğlum?
Peki ya Yüzbaşı'nın sevdiği?
"Evet." Dedim yanındaki kadına bakarken. "Kendisi time yeni atanan komutan."
Gülümseyerek Yüzbaşı'na sarıldı, İlknur Teyze. "Hoş geldin oğlum."
Geri çekilirken konuştu Yüzbaşı. "Hoş buldum, validem."
Bana döndü İlknur Teyze. Yüzbaşı'nın sevdiğini işaret ederken sordu. "Peki ya kızımla tanışıyor musunuz?"
Başımı iki yana salladım. Dişlerim birbirine bastırmaktan neredeyse çene kemiğime girecekti. Hızla soludum ve sahte bir gülümsemeyle cevap verdim. "Hayır, tanışmıyoruz." Elimi uzattım. "Asel Nur Demir."
Uzattığım elimi sıktı. "Ecem Kaçmaz."
Bir saniye?
Ben aval aval bakmış olmalıyım ki, Yüzbaşı araya girdi. "Ecem... Kız kardeşim."
404 not found.
Evet, an itibariyle Yüzbaşı'nı gördüğüm anda havalanan beynimin geri kalanını da kaybetmiş bulunmaktayız arkadaşlar.
Mavi ekranı görüyorum.
Işıl ışıl parlıyor önümde.
Tüm içtenliğimle, "Memnun oldum." Deyip Pamir'in yanına oturdum. Beni direkt koltuğunun altına alıp kendine çekti. Ben de bu sırada içimden Yüzbaşı'na saymakla meşguldüm.
Ulan pislik herif!
Bir yanımda Pamir otururken diğer yanıma da Yüzbaşı geçmişti. Yan gözle Yüzbaşı'na baktım. O da bana bakıp sırıtıyordu.
La havle!
Bir süre annemle İlknur Teyze'nin kim kimin kızı ile, kim kimin oğlu ile muhabbetlerini dinledim. Daha sonra babamla Yalçın Amca'nın yanına gittim. Finansal mevzular dönüyordu. Bir iki dakika dayanabilip hemen ardından yavaşça yanlarından uzaklaşıp geri kalktığım yere, Yüzbaşı ile Pamir'in ortasına geçip başımı Pamir'in omuzuna yasladım. Başını eğip yüzüme baktı. "Canın mı sıkıldı?"
İç çektim. "Hem de nasıl."
Gülümsedi. "Gidelim mi?"
Dişlerimi göstere göstere karşılık verdim. "Gidelim!"
Pamir, kolunu omuzuma atarken anneme döndü. "Annem."
Başını bize doğru döndü. "Söyle kuzum."
"Küçük hanımın canı sıkılmış da, malum uzun zamandır da görüşemiyoruz hani..."
"Sadede gel!" Diyerek Pamir'in sözünü böldü annem.
"Biz gitsek, gezsek biraz?"
Annem başını sağ omuzuna yatırıp sevgiyle gülümsedi. Kesin altından bir şey çıkacaktı. Kızıyım diye demiyorum ama psikopat bu kadın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TABURDA BİR CUMHURİYET
Teen FictionCUMHURİYET SERİSİ - 1 - Bu kitap, başta Ömer Halisdemir olmak üzere bu ülke uğruna can veren nice şehitlerimize ithaf edilmiştir. Vatan uğruna baş koymuş, nice aşağılamaların, küçümsemelerin ardından başı dik, alını pak çıkmış bir üsteğmen; Asel Nur...