T.B.C × 17- BÖLÜM/ BİRİCİK VE BİRİCİĞİN KOCASI

2.5K 331 94
                                    

Dostlarım,  kusura bakmayın bölüm epey geç bir saatte geldi bugün. Sürekli evde olunca ne zaman cuma olduğunu anlayamamışım fjvdfjknds 

Yarın da evde olmayacağım o yüzden şimdi atayım da sizleri bölümsüz bırakmayayım dedim.

Pars, arkamda dururken sağ elimdeki ekmek poşetini sol elime alıp zile bastım. Kısa bir süre sonra açıldı. Açılan kapının arkasından coşkulu bir Beliz, avına saldıran bir sırtlan gibi üstüme atladı.

"Beliz, boğuluyorum... Beliz, düşeceğiz!"

Boynuma sıkıca sarılmaya ve sağa sola sallanmaya devam eden Beliz, "Ne nazlandın be yavrum. Halbuki o kadar özlemiştim ben seni..." Durdu. Geri çekildi ve sesini yükselterek çemkirdi. "Yoksa sen beni özlemedin mi?!"

Şaşkın gözlerle Beliz'in arkasında duran Akın'a baktım. Bu kanıya nasıl vardığını anlamamıştım. "Lan Akın! Üçüncü çocuğa mı hamile yoksa bu?!" Gözlerimi yeniden Beliz'e çevirdim. "Ya! Özlemez olur muyum, bıldırcınım? Hem senin yüzünden görüşemiyoruz kaç kadar zamandır!"

"Nasıl benim yüzümden?! Hep senin görevin çıkıyor!"

"Benim taburda olduğum onca gün ne peki? Ama sen, 'aman çocuklar gece uyumadı, gelme.', 'aman çocuklar ağlıyor gelme.' 'aman Akın hamile kaldı gelme.' 'yok Akın'a inme indi gelme.' diye türlü bahanelerle 'gelme' deyip duruyorsun bana!"

Karşılıklı sağ ellerimizi belimize atıp çemkirme pozisyonu aldık.

Arkadan Akın'ın masumane sorusu geldi. "Ben nasıl hamile kalabilirim?"

Beliz ile aynı anda Akın'a dönüp bağırdık. "Konuyu saptırma, Akın Efendi!"

Sonra yine aynı anda birbirimize dönüp hunharca kahkahalar eşliğinde sıkıca birbirimize sarıldık. "Ulan çok özledim kızım seni!"

Kulağımın dibinde kıkırdayışını işittim. "Kız, Akın'a ne güzel çemkirdik öyle!"

Ben de kıkırdadım. "Tıpkı eski günlerdeki gibi."

Geri çekildiğimizde derin bir nefes aldım ve bir adım geri gidip Pars'ın koluna girdim. "Tanıştırayım. Allah'ın izniyle müstakbel eşim olacak Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, Yüzbaşı Pars Çaka Kaçmaz."

Pars, kısa bir kahkaha atarken bu sefer de Pars'ın kolundan çıkıp Beliz'in koluna girdim. "Bu da biricik arkadaşım, sırdaşım ve kardeşim Beliz."

Pars, Beliz'e "Memnun oldum." Dedikten sonra Beliz'de, "Ben de memnun oldum, damat bey." Yanıtını verdi.

Beliz'in bu karşılığına gülerken botlarımı çıkarıp içeri girdim ve Akın'a sarıldım. "Seni de çok özledim, haylaz!"

Daha sıkı sarıldı. "Ben de seni çok özledim be kardeşim!"

Geri çekildikten sonra botlarını çıkarıp içeri geçen Pars'a baktım yine. "Biricik arkadaşımın, biricik arkadaşım kocası, Akın."

Akın gülümseyerek elini Pars'a uzattı. "Memnun oldum, kardeşim."

Gözlerim sevinçle açılırken Beliz'e döndüm. O da aynı şekilde bana bakıyordu.

Akın, herkese 'kardeşim' demezdi.

Akın, herkesi sevmez, herkese içi ısınmazdı.

Ama Pars'a kardeşim demişti. Bu büyük bir şeydi!

Hızla Beliz'in yanına gidip kolundan tuttum ve onlardan biraz uzağa çekiştirdim. Kulağına eğilip, "Duydun mu?" diye fısıldadım.

"Duymaz olur muyum, kuzu! Resmen adama ilk görüşte içi ısındı benim keratanın!"

TABURDA BİR CUMHURİYETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin