Alarmım çalar çalmaz yataktan kalktım. Zaten doğru düzgün uyku tutmamıştı bir kaç saat anca uyuyabilmiştim. Şimdi hazırlanıp eczaneye gidecektim ama ondan korkuyordum. Evde tüp vardı sonuçta, hem evi hem de kendisini yakabilirdi. Pekala onunla konuşmalıydım.
Yataktan kalktım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra odasına gittim. Lambayı açtığımda böyle bir manzara ile karşılaşmayı hiç beklemiyordum...
O ağlıyordu..
Sessiz sessiz, dizlerini kendine çekmiş ve kafasını dizlerinin üstüne gömmüş ağlıyordu.Şokla onun yanına gittim. Bir şey mi olmuştu acaba?
" Hey Seonghwa! Sorun ne?"
Ona yaklaştım ve omzuna dokundum.
Ben ona dokunur dokunmaz sanki bunu bekliyormuş gibi sıkıca boynuma sarıldı. Hala ne olduğunu anlamamıştım ama kendisini iyi hissetmesi için sarılışına kabaca karşılık verdim." Ç-çok korktum ben Hongjoong abi! "
Neyden korkmuş olabilir diye şöyle bir etrafa baktım ama hayır, burada onu korkutacak hiçbir şey yoktu ki..
Acaba dışardan bir ses falan mı duymuştu?
Çocuk resmen titriyordu..." Tamam sakin ol, kimden veya neyden korktuğunu söyleyebilir misin? "
" İyiki...iyiki geldin."
Sırtını hafifçe sıvazlayıp onu kendimden ayırdım. Çok fazla temas sevmezdim.
Yüzüne baktım. Hala ağlıyordu ama en azından ağlaması biraz daha azalmıştı.
" Neyden korktun Seonghwa? "
" Karanlıktan.."
Tüm gece boyunca ağlamış olmalıydı. Hatta ben dün gece odadan çıkar çıkmaz ağlamış olmalıydı.
Ama ben..onun karanlıktan korktuğunu bilmiyordum ki..." üzgünüm.."
Diyebileceğim tek şeyi söyleyip başımı aşağı eğdim. Ben gerçekten beceriksizdim. Daha ilk günden onu ağlatmıştım, kesinlikle Yunho'nun bana olan güvenini boşa çıkarıyordum.
Bugün onu arayıp Seonghwa'yı benden almasını söylemekten başka çarem yoktu. Olmuyordu işte...
" Sorun değil.."
Dedi çoraplarını giymeye başlarken. Ağlaması durmuştu.
" Benle saklambaç oynarsan bu olayı unutmuş gibi yapacağım."
Şaşkınca yüzüne baktım, ciddiydi...
" Bakarız."
Onu ümitlendirmek istemiyordum zaten akşam Yunho ile konuşacaktım. Eminim ona bakamayacağımı anlayınca Seonghwa'yı götürecekti.
" Pekala, ben şimdi işe gideceğim. Sen de evdeki hiçbir eşyaya dokunmayacaksın anlaştık mı? Bak çantanda oyuncakların var, onlarla oynayabilirsin."
Dedim söylediğimi anlamış olmasını umarak.
" Peki Hongjoong abi.. Ama benle saklambaç oynayacaksın değil mi? "
Gözlerimi devirdim. Tanrım cidden, kendi sorumluluklarım yetmiyormuş gibi bir de bebek bakıcılığı mı yapacaktım?
" Hayır Seonghwa oynamayacağım."
Koltuktan kalkmış ve ona şöyle bir bakmıştım. Söylediğim şeyden dolayı üzülmüş olmalıydı ama bu umrumda değildi. Hiç tanımadığım biri için zamanımı harcayacak halim yoktu sonuçta.
" Özellikle mutfağa gitmek yok. Hatta bu odadan dışarı çıkmasan iyi edersin."
" Ama susayınca ne yapacağım?"
![](https://img.wattpad.com/cover/267288593-288-k886824.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a piece of love | seongjoong ✓
FanfictionSeonghwa bir parçacık sevgiye muhtaçtı. #seongjoong 1 #honghwa 1 一 ©teddystick