part 5ぃ

1K 142 116
                                    

Her sabah olduğu gibi yine alarmımın çalmasıyla yataktan kalkmıştım.
Elimi yüzümü yıkayıp üstümü değiştirmiş ve saçlarıma basit bir şekil vermiştim. Bugün eczaneyi erken kapatacağım için çok geç dönmeyecektim eve. Bu yüzden dinlenme zamanım arttığı için mutluydum.

Yatak odamdan çıkıp hafifçe salonun kapısını araladım. Seonghwa uyuyordu. Onu bir şeyler hazırlayıp evden çıkmayı planlıyordum bu yüzden beyefendiyi uykusundan uyandıracaktım.

Kapıyı tamamen açıp yanına adımladım. Yorganını bile üstüne düzgün serememişti. Oyuncak bir ayıya sarılmış uyuyordu. Pekala, bu hali gerçekten çocuksuydu.

Ama tatlıydı da.

" Seonghwa, uyan."

Onu biraz sarstım.
Bir kaç seslenişten sonra uyanabilmişti.

Elini gözlerine götürüp kırpıştırdı.
Minikçe esnemişti.

" Hadi kalk, kahvaltı hazırlayacağım sana."

" Günaydın Hongjoong abi."

Hala uykulu haliyle gülümseyerek bana bakıyordu. Öyle bir bakmıştı ki bir an bana sarılacak zannettim.
Bu çocuk gerçekten garipti.

" Günaydın."

Daha fazla gecikmeden kahvaltısını hazırlasam iyi olacaktı. Zaten Seonghwa için sabahları daha erken kalkar olmuştum iyice. Bu durum hoşuma gitmiyordu ama onu aç bırakmaya da vicdanım el vermiyordu.
Tam odadan çıkmak için adım atacaktım ki sıcak parmaklarını elimde hissetmemle duraksadım.

Elime dokunuyordu.

" Bugün birlikte kahvaltı yapabilir miyiz Hongjoong abi?"

En masum bakışlarından birini atarken söylemişti. Kabul etmeyeceğimi öğrenmesi gerekiyordu artık, her seferinde yılmadan sormasından bıkmıştım.

Elimi parmaklarından kurtardım.

" Hayır Seonghwa, işim var. "

Ona bakmadan odadan çıktım.
İyice oyalanmıştım zaten.

Hızlıca mutfağa girdim ve dolaptan iki yumurta çıkardım. Omlet yapacaktım.
Elimi çabuk tutmaya özen göstererek hazırladım yemeğini. Pekala, umarım severdi. Gerçi sevmeme gibi bir lüksü yoktu, yapabileceğim şeyler kısıtlıydı zaten.

Omleti bir tabağa koydum. Yanına biraz peynir ve  içmesi için  hazır meyve sularından birini bardağa döktüm. İşte kahvaltısı hazırdı.
Bunları bir tepsiye koyup salona götürdüm. İyice oyalanmıştım artık çıkmam gerekiyordu.

Salon kapısının açılmasıyla bakışlarını hemen oyuncağından çevirip bana dikti Seonghwa. Ayrıca elimdeki tepsiye de bakıyordu.

" Benim için ne hazırladın Hongjoong abi?"

" Omlet."

Dedim kısa keserek. Saate baktım. Eczaneyi açmam için 20 dakika vardı. Pekala artık çıksam iyi olacaktı.

" Yemeğini yedikten sonra hiçbir şeye dokunmadan oyuncaklarınla oyna. Eve erken döneceğim bir sorun çıksın istemiyorum. "

Omlete sanki ilk defa görüyormuş gibi baktıktan sonra bakışlarını bana çevirmiş ve dediklerimi anladığını belirten bir ifadeyle başını sallamıştı.

" Güzel, ben çıkıyorum. "

Dedikten sonra hiç oyalanmadan üstüme ceketimi alıp evden çıkmıştım. Hızlı adımlarla merdiveni inip park halinde duran arabama yöneldim. Kilidi açar açmaz arabamın içindeki yerimi almıştım.
Arabayı çalıştırıp bahçeden çıktım.
Bir an önce eczaneye varmak istiyordum. Çok olmasa da dakikliği severdim ama Seonghwa geldiğinden beri tüm dengelerim bozulmuştu işte.
Ona hala alışamıyordum...

a piece of love | seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin