part 13ぃ

952 131 73
                                    

Hazırlanmıştım.
Seonghwa'nın da hazırlanmasını beklemiştim. O da hazırlanınca birlikte terapi yerine gitmek için arabaya bindik. Heyecanlıydım. Bunun Seonghwa'ya iyi gelmesini istiyordum ama diğer taraftan da ya "ters teperse?" korkusu vardı.

Seonghwa'ya baktım. Normal görünüyordu.
Derin bir nefes alıp arabayı çalıştırdım. Umarım her şey umduğum gibi giderdi.

Bahsettiğim yere gelmiştik. Arabayı park ettim. Şimdi daha çok gerilemeye başlamıştım. Seonghwa ile küçük bir konuşma yapmam gerekiyordu.
Ona birlikte gideceğiz demiştim ama o bunu benim de onunla birlikte içeri gireceğim ve onun terapisine katılacağım olarak algılamıştı. Şimdi uygun bir dille bunu açıklamam gerekiyordu. Sinirlenir ya da ani bir şey yapar diye çok korkuyordum. Bu yüzden gerilmiştim.

Emniyet kemerimi çıkarırken kendimi ona taraf döndürdüm. Heyecanla gözlerime bakarken bu gözlerindeki pırıltıların birazdan gideceğini hissediyordum.

" Seonghwa şimdi birlikte içeri gireceğiz ve ben seni gideceğin odaya kadar bırakacağım. Bir süre orada bir kadınla konuşacaksın ve sonra birlikte eve döneceğiz anlaştık mı?"

" Sen benimle birlikte konuşmayacak mısın o kadınla?"

" Hayır ben konuşmayacağım ama seni kapının önünde bekleyeceğim, tamam mı?"

Saliseler içinde o pırıltılar kaybolmuştu. Yerini hayal kırıklığı bırakırken bir elini yumruk yaptığını gördüm.
Pekala gerçekten korkmaya başlamıştım.

" Ama bana söz verdin Hongjoong abi? "

" Sözümü tuttum işte bak seninle birlikte geldim. Şimdi sen de sözünü tut ve dediklerimi yap tamam mı?"

" Beni odada yalnız mı bırakacaksın?"

" Yalnız kalmayacaksın ki, çok tatlı bir abla ile konuşacaksın."

" Ama sen? "

" Ben seni kapının önünde bekliyor olacağım. "

Yunruk yaptığı elini yavaşça bırakırken küçük bir nefes aldım.
En azından ileri gitmemişti siniri.

Onu arabadan indirip gireceği odaya kadar götürdüm. Terapist kadına elimle teslim ettim.
Telefonla rendavu alırken terapist kadına Seonghwa'nın durumundan bahsetmiştim bu yüzden bir şey söylememe gerek yoktu.
Koltuklardan birinde iki büklüm oturmuş beni izleyen Seonghwa'ya gülümsedim ve ona yaklaşıp kulağına eğildim "kapının önünde olacağım." diyerek yineledim sözümü rahatlaması için.
Tam gidecektim ki kolumu tuttu.
" gitmesen?" diye sordu hayak kırıklığı ile bakan gözlerle. Son kez şansını deniyordu.
Kolumu tutan elinin üstünü kısaca okşayıp odadan çıktım.

Şimdi heyecanla Seonghwa'nın çıkmasını beklemeye başlamıştım.
Umarım bir sorun çıkartmazdı.

1 saat sonra.

Terapist kadınla birlikte odadan çıkan Seonghwa'yı görünce oturduğum yerden ayaklandım.
Bana yarım saat gibi gelen bir saatin ardından seans bitmişti.
Seonghwa yanıma doğru adımlarken terapist kapının önünde bize bakıyordu.
Ayağa kalktım. Seonghwa'nın yanıma gelmesi ile gülümsedim.
Tam ona sarılacaktım ki o benden önce davranıp hızlıca bana sarıldı.
Sanki korkmuş gibiydi.
Ama yine de iyi hissetsin diye "sözümü dinlediğin için teşekkür ederim Seonghwa. Şimdi eve gidiyoruz."
Dedim. Bir nebze de olsa gülümsemişti.

a piece of love | seongjoong ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin