Sabah her zamanki gibi aynı saatte kalkmıştım. Dünkü olaylardan sonra Yeosang'ı aramayı unutmuştum ama bugün onunla konuşmayı aklıma not etmiştim. Dün tüm gün eczaneye o bakmıştı, bunu ona yapmaya hakkım yoktu ama işim önemli olmasa zaten onu tek bırakmazdım.
Onun hakkını gerçekten asla ödeyemezdim. Maddi manevi her konuda bana yardım eden tek kişiydi. Birbirimize kardeş gibi olmuştuk tanıştığımızdan beri. Onun bende yeri çok ayrıydı.
Beni anlayışla karşılayacağını umuyordum.Üstümü değiştirdikten sonra Seonghwa'ya kahvaltı hazırlamak için mutfağa girdim. Basit bir şeyler yapıp hızlıca salona gittim. Bugün işe kesinlikle gecikmemeliydim.
Salondan içeriye girdiğimde lambanın yanık olması dikkatimi çekmişti. Dün gece lambayı kapatıp çıktığımı hatırlıyordum.Işığı kapatıp hazırladığım kahvaltıyı masaya bırakırken onun çoktan uyanmış olduğunu fark ettim.
Oyuncaklarını uzandığı koltuğa dizmiş kendince oyun oynuyordu.
" lambayı sen mi açtın?"
" karanlıktan korkuyorum."
Doğru ya.
Beyefendi karanlıktan korkuyordu.
Onunla ilgili detayları hep unutuyordum." Kahvaltın hazır. Ben çıkıyorum."
" Tamam."
Eskiden olsa teşekkür falan ederdi ama şimdi yüzüme bile bakmıyordu.
Çok da umrumdaydı zaten.
Onun triplerini çekemezdim.Salondan çıktığımda üstüme ceketimi aldım. Telefonumun yanımda olup olmadığını kontrol ettikten sonra evden çıktım.
Sanırım bugün çok yoğun geçecekti.
•
" Hiç sorun değil hyung, gerçekten."
" Nasıl sorun değil ya? Tüm günü senin omuzlarına bıraktım."
" Aramızda lafı bile olmaz hyung. Kırılıyorum ama."
" Of Yeosang'ım ya, iyiki varsın."
Minicik bedenini kollarım arasına aldım. Ona dünkü olayı anlatmıştım ve o beklediğim gibi hiç sorun olmadığını söylemişti. Beni anlayışla karşılıyordu. O gerçekten çok iyi biriydi.
" Sen olmasan ben ne yapardım.."
" Her zaman yanında olacağım hyung. "
Gülümsedi. Ben de gülümsedim.
Geldiğimden beri ikimiz de harıl harıl çalışıyorduk. Raflar boşalmıştı ve onları ölçülerine göre ilaçları sıralıyorduk. Eczanemiz büyük olduğu için iş iki katı zorlaşıyordu ama bu ikimiz için de sorun değildi.Yeosang dün ben yokken oldukça iyi idare edebildiğini söylemişti. Ona olan güvenim git gide daha çok artıyordu. Dün eğer benim yerime o eczaneye bakmasaydı ne yapardım bilmiyorum.
" Hyung çok yormana gerek yok kendini."
" Biliyorum ama olsun."
" Pekala, kahve ister misin?"
" Hayır demem."
Gülümsemiş ve hemen yakınımızda olan küçük mutfağımıza girip ikimiz için kahve suyu koymuştu ocağa.
Ben de o sırada elimdekileri yerleştirmeye devam ediyordum. Neyseki çok kişi gelmemişti bugün eczaneye.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
a piece of love | seongjoong ✓
FanfictionSeonghwa bir parçacık sevgiye muhtaçtı. #seongjoong 1 #honghwa 1 一 ©teddystick