1. Bölüm

10.9K 449 333
                                    

Yine sesler geliyordu. Kafayı yemek üzereyim çünkü inleme sesleri doğru düzgün oturmama bile izin vermiyordu. Bu bilmem kaçıncı eve insan atışı. Evet kız erkek değil nefes alan her varlığı sikiyordu muhtemelen. Yine çok terbiyesizce konuştum. Tanrım sen beni affet. Neyse devam ediyorum. Ne zaman eve gelsem biri inliyor, ne zaman dışarı çıkmak istesem evden birisi topallayarak çıkıyor.

Tamam insanın özel hayatı olur ve istediğini yapar tabiki. Ama her gün de olmaz canım. Oturup rahatça kahvemi içemeyeceğimi anlayınca televizyonu açtım yoksa cidden bende kendimi tuvalete atacaktım. Bende insanım ve birşeylerden etkileniyorum sonuçta...

Kumandayı elime alıp kanalları gezdim, eğlence programı çıkınca izlemeye başladım.  Üç buçuk saatin sonunda nihayet sesler kesilmişti. Zaten uykum da geldiği için televizyonu kapatıp odama doğru gittim.

Yarın işe gidecektim erken uyumam gerekiyordu fakat gelin görün ki kimin komşusu uçkuruna düşkün herifin teki?
Telefona son kez bakıp komodinin üstüne koydum. Saat bir buçuk olmuştu. Uyumaya çalışırken aklıma birşey takılmıştı.

Ben karşı komşumu hiç görmemiştim? Ne zaman eve gelsem yada evden çıksam birileri sürekli gidip geliyordu. Çöpü bile evden yolladığı insanlara attırıyor pislik herif. Birkaç kere tüm beyefendiliğimle gidip "Keyfiniz yerinde galiba kolay gelsin efendim. Fakat biraz daha sessiz olur musunuz. Malum yarın iş güç var da." Demiştim karşılığında her zaman "Olur Yoongi'ye söylerim yavaş olur." Deyip sırıtan kişiler oldu.

Şimdi düşündüm de tekrar midem bulandı. Ne demek yavaş olur da falan filan. Hiç yakışıyor mu böyle açık açık konuşmak. Hiç etik değil yaptıkları.

Buraya öğretmenlik için atanmıştım. Normalde okullar açılınca gelecektim fakat burda yeni bir hayata başlıyorum ve alışmam gerek diye düşündüm. O yüzden yazın geldim. Geleli iki ay oldu ve tanıdığım birkaç arkadaşım da oldu. Hepsi çok sevecen insanlar.

Buradaki semti de seviyorum fakat karşı komşum uçkuruna düşkün pislik midesiz insanın teki. Yani her zaman farklı insanla nasıl yapabiliyor aklım almıyor.

Bazenleri belki karısı onu terk etti ve bundan dolayı bir şekilde unutmaya çalışıyor diye düşünüyorum. Yada genç ve sadece eğlence için yapan biriydi bilemiyorum.

Benim hayatımda çok fazla kişi olmamıştı hiçbir zaman. En son lise zamanlarında aşık olmuştum o da gençlik zamanıydı bu yüzden çok da önemli değil. Sonrasında ailem de beni bırakınca mecburen kendi başımın çaresine bakmak durumunda kaldım.

Üniversite sınavında iyi bir iş çıkartıp yüzde yüz burslu olarak matematik bölümünü kazanmıştım. Bu benim için çok güzel bir şeydi fakat paylaşacağım kimse olmayınca sanki her zaman yaptığım birşeymiş gibi davrandım. O zaman da çok sıkı çalıştım ve bölümü birincilikle bitirdim. Hemen de atandım zaten.

Çoğunlukla çalışmakla geçi hayatım bu yüzden de aşk hayatı yada arkadaş hayatı hiç olmadı bende. Buraya geldiğim zaman üç kişiyle tanıştım ve bunca zaman beklediğime değdiğini düşündüm. Hepsi o kadar iyi ve güzel kalpli ki yanlız kaldığım günlerin hepsini unutturuyorlar bana.

Ne ara bu düşüncelere daldığımı bilmeden hemen kendime geldim. Yarın ilk iş günüm ve saat çok geç oldu. Uyumam gerekiyordu hemen. Tam uykuya dalacağım sırada kapıların çarpma sesleri geldi. Başlıyoruz...

Saate baktım ve saat üç olmuştu. Sex yapmadan durabildiği süre iki buçuk saat mi? Sinirle yataktan kalktım. Yetti artık bu oğlan. Üstümde olan civciv desenli pijamalarımı umursamadan kalktım.

Evden çıkıp karşı daireye hızla ilerledim ve zile basmaya başladım. Bakmadıkça daha fazla sinirleniyordum. Gülme sesleri de gelmeye başlayınca iyice çıldırdım. Kapıya vurmaya başladım bu sefer. Üç katlı binadaydık ve ev sahibi en alt katta oturuyordu. Anlattığım zaman ben duymadığım sürece sorun yok demişti resmen.

Diğer evler de aynı şekilde. Fakat artık dayanamıyorum yetti bu oğlan. Hâlâ kapıyı açmıyorlar. "PARDON" diye bağırdım birden"BAKAR MISINIZ?" tekrar bağırdım. İsterse herkes uyansın umrumda değil. Ben aylardır uyuyamıyorum!

Sonunda kapı açılınca elimi hem zilden hem kapıdan çektim. Muhtemelen kıpkırmızı olmuştum her sinirlemdiğinde böyle oluyor. Çatık kaşlarımla karşımdaki kıza bakmaya başladım.

Üzerinde sadece gecelik vardı ve boynu da morluklarla doluydu. Ruju dağılmış ve rimeli de biraz akmıştı. O da bana alaycı bir tavırla bakıp konuşmaya başladı "Buyrun civciv bey. Rahatsız mı ettik yoksa." Dedi ve ardından gülmeye başladı.

Gülmesiyle kusacağımı düşündüm. Çünkü ciddi anlamda mide bulandırıyor. "Evet hanım efendi. Lütfen biraz sessiz olur musunuz. Bilmem biliyor musunuz ama saat üç. Bu arada civciv bey de ne!?" Sinirle konuştum. Yani bence kötü ve korkutucu bir konuşma oldu.

"Ah Yoongi ile beraberken zaman kavramını unutuyorum. Özür dileriz demek isterdim fakat bilirsin böyle şeyler sessiz yapılmaz." Deyip iğrenç bir şekilde güldü yine. Şokla ve biraz da sinirle baktım (nasıl oluyosa artk). Cidden bu kadar rahat olmak zorunda mı?

"Bakın anlıyorum eğlenmek istiyorsunuz fakat yarın işe gideceğim ve sesinizden uyuyamıyorum. Umarım dediklerimi dikkate alırsınız yoksa polis çağırmaktan asla çekinmem." Hızlı hızlı konuşup sinirle baktım tekrar. O da biraz afallamış duruyordu.

İçeriden hiçbir ses gelmiyordu. İnsan meraktan çıkıp bakar değil mi? Aylardır kapıma dayanan kim diye. Ciddi anlamda gördüğüm pardon, göremediğim en tuhaf adamdı.

"Tamam sakin ol. Birazdan biter işimiz. Sende ağlamayı bırak." Deyip kapıyı suratıma kapattı. "Hah" diye söylenip eve döndüm. Hayatımda hiçbir zaman aksiyon yada tuhaflık olmamıştı ama buraya geldiğimden beri bilmediğim herşeyi öğrendim yada yaşamadığım herşeyi yaşadım.

Geçen haftalarda yine eve aldığı birisi kapıma gelip "Abi tuz bitmiş de az sende varsa yarım çay bardağı verebilir misin?" dedi. Şaka gibi ama gerçek.

İlk geldiğim zaman da bizimkilerle buluşmaya gideceğim zaman kapıyı açmıştım ve karşımda çiçeklerimi karıştıran birini görmüştüm"Ah kusura bakmayın rahatsız ettim. Ama karşı ev biraz geç gelicekmiş bu yüzden anahtarı sizin saksılarınızdan birinin altına koymuş hemen alıp gidiyorum merak etmeyin." demişti resmen.

Ne ara odama geldiğimi bilmeden kendimi yatağa attım ve kulaklığımı taktım. Yapacak başka birşey yok çünkü. Ne zaman tekrar başlayacağı belli olmaz.

Slow müzikle beraber kendimi uykunun kollarına bırakmıştım sonunda...

Ya ben bu kurguyu çok sevdim ve aklımda güzel şeyler var. Umarım siz de seversiniz. Lütfen oy vermekten ve yorum yapmaktan çekinmeyin. Yeniyim ve desteğinize ihtiyacım var.

Hepinizi kocaman öptüm cimcimelerrr😘

Hepinizi kocaman öptüm cimcimelerrr😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Karşı Komşum/YoonMin/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin