11. Bölüm

2.4K 187 37
                                    


Üçümüz de ağzı açık bir şekilde ekrana bakıyorduk. "Olum OLUM SİZ ŞİMDİ NEYSİNİZ?" Jungkook bağırarak konuşmuştu fakat onu takmıyordum. Sadece bu nasıl şans? "Ee siz şimdi elti mi oluyorsunuz bacanak mı?" Diye saçma sapan şeyler söyleyip kendi kendine gülmeye başlamıştı.

"Lan Tae bu arada hani otuz yaşındaki adama aşık olmuştun lan! Adamın bebek poposu gibi yüzü var!" Sitemle söylediği şeylere biraz hak vermiştim. Cidden öyleydi.

Taehyung hâlâ ekrana bakarken gözlerimi ondan çekip Jungkook'a baktım. Tekrardan gülmeye başlamıştı. Ne var bunda bu kadar gülecek?

"BEN ŞİMDİ HOCAMIN KANKASINA MI AŞIK OLDUM!" Jungkook'un sakinleşmesini beklerken Tae de kendini kaybederek bağırmıştı.

Jungkook zorla da olsa kıpkırmızı suratıyla yerden doğrumuştu. "Sen yine iyisin kanka Yoongi beyimiz hocanın ta kendisine aşık oldu" deyip tekrardan gülmeye başladı.

Ben mi malım yoksa bu mu çok bayat şeyler söylüyor? Kesinlikle o bayat bayat şakalar yapıyor. Bunun üzerinde Tae de aynı onun gibi gülmeye başlamıştı.

Aradan beş dakika geçmesine rağmen ikisi de hâlâ gülüyordu. Bende susmayacaklarını bildiğimden yerimden kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım.

Beni fark etmiyorlardı bende hemen ayakkabımı giyip çıktım. Telefonumu çıkartıp eve doğru yürüdüm. Dolaşan kulaklığımı sonunda çözüp takınca müziğimi dinlemeye başladım.

Aklımda bir sürü şey vardı. Tabiki de hepsi Jimin ile ilgili şeyler. Onun neden öyle birşey yaptığını hâlâ anlamadım. İlk başta öpüp sonra aniden değişen ruh haliyle kaçıp gitmişti.

Havaya baktığımda güzel görünüyordu o yüzden otobüse binmek istemedim. Aklımdaki sorularla evin önüne gelmiştim bile. İki gün boyunca müşteri olacaktı normalde. Fakat bende şu anlık onları kaldıracak kafa yoktu.

Gelecek olan kişiyi arayıp konuşacaktım bu yüzden. Mark'ın adına tıklayıp onu armaya başladım. Bir yandan da kapının şifresini giriyordum.

"Efendim Yoongi"

"Ah mark merhaba nasılsın?"

"İyiyim dostum sen" dostum demesiyle yüzümü iğrenir gibi buruşturdum.

"Bende iyiyim teşekkürler. Uzatmadan söyliyeyim bu iki gün normalde sen varsın fakat ben bu ara çok müsait değilim o yüzden eve kimseyi alamıyorum maalesef" yalancı bir üzüntüyle konuştum.

"Ah anladım Yoongi. İşin bittiğinde haber verirsin o zaman?"

"Evet evet kesinlikle veririm" deyip telefonu kapattım. Görüşürüz demeye gerek olduğunu sanmıyorum.

O sırada eve girip ayakkabılarımı çıkartmıştım. Kendimi tertemiz olmuş koltuklara attım. Ev buram buram ben daha yeni temizlendim diye kokuyordu.

Bu işi ilk başta bana partisine gittiğim Mingyu denen çocuk teklif etmişti. İlk duyduğum anda reddetmiştim. Fakat sonra bana benim sadece onlara bir ev vermemin yeterli olacağını,herşeyi kendileri yapıp gideceklerini falan söylemişti.

Biraz düşündükten sonra kabul ettim. Çünkü oturduğum yerden para kazanmak en büyük hayalimdi. Asla üşengeç bir insan değilim!

Normalde olsa ev iki günde bir asla temizlenmezdi. Ama şimdi gelen zengin bebeleri eve çalışan çağırıyordu ve herşey dört dörtlük oluyordu.

Telefonumu elime alıp Jimin'in hesabına girdim. Az takipçili gizli bir hesabı vardı. Profil fotoğrafında da Mickey mouse vardı. Kendisi gibi şirin şeyleri seviyordu. Uzun zamandır fake hesaptan takip ediyordum.

Karşı Komşum/YoonMin/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin