8 Ay Sonra
Yoongi;
"Kıyafetleri denedin mi Taehyung?" Dediğim şeye anında gülerek cevap vermişti. "Evet evet! Çok güzel oldular. Şimdi yoldayım sen de akşam bize gel beraber bakalım." Saate baktığımda henüz on ikiydi."Aynen gelirim şimdi Jimin ile de kıyafetlere bakacağız. Ben sana sonra dönerim." "Tamam hayatım görüşürüz." Tam telefonu kapatacaktım ki Jin hyungun sesi gelmişti. "Ya yeter hayatım deme insanlara. Bana bile hyung diyorsun. Şaka gibisin." Söylenmesi asla bitmeyen Jin hyunga yine güldüm.
Telefonu kapatarak kenara koydum ve yataktaki takımlara baktım. Sınavlarımız geçmişti. Ve şimdi ise haftaya olacak yıl sonu partisine hazırlanıyorduk.
Sınava çok çalışmıştım. Çünkü seneye sınavım vardı ve ben ilk yıldan kazanmak istiyordum. Açıkçası bunda Jimin ile daha rahat yaşayabilmenin de bir payı vardı.
Okul puanı da çok önemli olduğu için bu sınavlar da benim için çok önemliydi. Zaten Jimin de aksatmamam için her gün gelip kendisi çalıştırıyordu.
Diğerlerininki de öyle. Jungkook normalde hiç çalışmaz ama Namjoon hyung sayesinde çalışmıştı.
Bu arada onlar da sevgili oldular. Hoseok dışında herkes birbiri ile sevgili olmuştu ve açıkçası biraz komik bir durumdu. Hele buluşunca Hoseok'un söylenmeleri...
Her şey çok güzel ilerlemişti. Tek bir şey hariç...
Jimin resmen benimle beraber olmamak için kaçıyordu. Her fırsatta üstüne atlasam da,her türlü tahrik edici şeyi yapsam da dokunmanın ötesine gidemiyorduk.
Resmen kendi ağzımla bile istediğimi söylemiştim. Fakat o sürekli henüz yeni reşit olduğumu ve pişman olacağım bir şey yapmamam gerektiğini söyleyip duruyordu. Biraz daha beklersem onu yatağa bağlayıp seme ben olacağım resmen!
Tamam belki böyle bir şey sadece hayalde kalır ama neyse benim artık bugün işi bitirmem gerekiyordu. Pişman falan da olmayacağım. Seni sevmesem bile yaptığım için asla pişman olmam yiğidim.
O çene,o dudak,o gözler ve en önemlisi o kalçası.... Ağzımın suyu akıyor düşününce bile.
Şimdi ise Jimin için hazırlanıyordum. Jin hyungun benim için verdiği bir sürü taktik vardı. Mesela ben Jimin'in kedi gibi davranmam için her gün hyunglarının yanında yalvardığını bilmiyordum.
Elbette ki kullanacaktım! Siyah saçlı yakışıklı piç çok kaşınmıştı çünkü! Ha bir de sert olduğunu söyledi. Nereden öğrendiğini sorduğumda sarhoşken sert olmayı çok sevdiğini seme olmaktan zevk aldığını söylemiş.
Eh ben de ukelik gücümü bugün sonuna kadar kullanacaktım.
Kendimi temizleyip vibratörü içime yerleştirmiştim. Biraz zor olsa da yapıp üstüme eşofman ve t-shirt giymiştim. Tabi ki de böyle sade durmam sadece bir şey belli etmemek için. İçime siyah tangamı giymiştim...
O sırada çalan zil ile odadan çıkıp kapıya gittim. Jimin'i görmemle hemen boynuna atlamıştım. Haftalardır ders çalışıyorum o ise bir sürü kağıda falan bakıyordu. Dağılmış saçları ve iki düğmesini açtığı gömleği ile çok seksi duruyordu. Muhtemelen yine bütün gece uyumayıp sınavları kontrol etmiş ve uykusuz bir şekilde okula gitmişti.
Ben sınavları verdikten sonra bir daha gitmedim. Çünkü neden gideyim?
"Çok özledim sevgilim." Gülerek, kalçalarımdan tutup beni kucağına almıştı. Boynunu öpmeye başladım çünkü en çok da orayı özledim. O da kapıyı ayağıyla kapatıp salona geçmişti.