16. Bölüm

2.1K 154 75
                                    

"İşte böyle,aileme yük olmak istemiyordum ve böyle bir teklif gelince de kaçırmak istemedim." Kısık gözleriyle bana bakıyordu. Aşırı şirin olduğundan habersiz.

"Tamam diyelim ki öyle. Ne diye her gelen Yoongi'ye söylerim falan diyordu." Haklıydı cidden. Ben tam bir malım.

"Birisi şikayet ederse kendi isimleriyle edilmek istemezler değil mi?" Sanki kafasındaki her şey yerine oturmuş gibi kafasını sallamaya başlamıştı.

"Şimdi anladım. Böyle birşey yapacağını düşünmemiştim zaten ama başka birşey de aklıma gelmiyordu. Beni anlıyorsun değil mi?" Bana eğilerek konuşunca bende gülerek onu onayladım.

"Anlıyorum Bay Park sorun yok." İkimiz de önümüze dönmüş etrafa bakıyorduk. "Peki sen buraya neden geldin?" Sessizliği bozarak söylediği şeye gözlerimi kocaman açarak baktım. Ne diyecektim şimdi.

"Ahahah Bay Park neden olacak? Ahahah tabiki çocuklar için." Kendimi ele vermemek için çırpınmaya başladım fakat batıyordum. Dediklerime büyük bir kahkaha atarak karşılık vermişti.

"Yoongi cidden komiksin. Normal birşey sordum ne diye heyecan yaptın?" Bende sadece güldüm. Çünkü cevabı duyarsa bu gülüşü yüzünden giderdi.

"Neyse ileride bildiğim bir kafe var. Oraya gidip birşeyler içelim mi?" Sorduğu soruyla kalbim depar atmıştı. Pat diye sorulur mu be!

Bir şey söylemeden onaylamıştım. Konuşursam kekelerdim çünkü. Beraber yetimhaneden çıkmıştık. Çıkarken çocuklar Jimin'i tanıdığı için hemen yanımıza koşmuşlardı.

Onlarla birkaç dakika oylandıktan sonra kafeye gelmiştik. Aşırı şirin bir yerdi. Hemen boş bir yere oturup konuşmaya başladı. "Ee seneye son senen ne yapmayı düşünüyorsun?" Düşünür gibi yaptım.

"Açıkçası bilmiyorum. Tek hedefim yüksek bir puan almak gerisi gelir." "Nasıl yani bir hedefin yok mu?" Ah evet var sen.

"Bilmiyorum Bay Park çok fazla okumak da istemiyorum ama yapacak birşey yok. Sahneye çıkıp şarkı söylemek istiyordum her zaman fakat babam böyle birşey yaparsam beni evlatlıktan reddedeceğini söyledi. Bende hayal kurmayı bıraktım sonra."

Açıkçası böyle şeyleri asla konuşmam ama o karşımdayken sürekli konuşsım geliyor. Şaşkınca bana bakıyordu "Ne yani gerçekten böyle mi dedi?" Kafamı yavaşça sallamıştım. "Maalesef."

"Bence yapmak istiyorsan yap. Sonuçta en iyi en paralı meslekte de çalışsan mutsuz olacaksın. Seni ne mutlu ediyorsa onun peşinden git." Beni sen mutlu ediyorsun hayatım.

"Sanmıyorum Bay Park. Ailemi karşıma almak istemiyorum. Siz hiç mi görüşmüyosunuz ailenizle?" Odak olmaktan nefret ettiğim için hemen topu ona attım hakkında her şeyi bilmek istiyorum.

"Senin aksine ben onlarsız gayet de güzel yaşayacağımı ve kim olursa olsun karşıma alacağımı düşündüm. Tabi gençlik zamanı diye işin içinden sıyrıldım her zaman ama bir yandan da biliyordum ki ne isterse yapma uğruna tüm şımarıklıkları yapan bir gençtim.

Sen böyle konuşunca aklıma ne kadar vahim bir genç olduğum ve aileme haksızlık ettiğim geldi. Tamam onlar beni kovdu fakat ben onların gözündeki hayal kırıklığını görmek yerine sadece kin ve öfkeyi gördüm. Hele de babam bana haklı olarak vurduktan sonra.

Haklıydı çünkü kim oğlunun bir oruspu olduğunu duymak ister ki?" Sonlara doğru sesi titremişti. Anın duygusallığıyla hemen yanına oturup hiç benlik olmayan bir şeyi yapıp sarıldım.

En çok istediğim şey onun zor zamanlarında yanında olmamdı. Şuan böyle bir şeyi bana anlattığı için kendimi mutlu hissediyordum ve bunu belli etmem gerektiğini düşündüm. "Kendine böyle şeyler yakıştırma lütfen. Hata yapmışsın evet ama şuan bir mesleğin var ve çok iyi bir insansın değil mi? Önemli olan kalbin Jimin."

Karşı Komşum/YoonMin/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin