''Yine mi sen ama ya..''
''Beğenemediniz mi küçük hanım?''
Ben cidden bu kadar kendini beğenmiş biri görmemiştim ya. Ya abim falan olsa herhalde aynı evde yaşayamazdık.Boğardım hayali bile berbat.
''Evet beğenmedim çok bilmiş.Kendine başka bir yer bul demiştim?''
''İstediğim yere gelirim, ayrıca meraklın falanda değilim burada sadece geçiyoruz.''
''Geçiyomuş..Külahıma anlat sen onu.''
''Tamay! Biraz hızlı yürür müsün, bu sincap rahatsız ediyor beni.''
''Sen bana mı dedin sincap diye?''
''Bilmem.''
''Bir daha karşıma çıkma seni kas yığıntısı.''
''Gökyüzü buradan daha güzel ama sincap.''
Rüzgar'dan
Aah! Bu kız beni gerçekten deli ediyordu.Harbiden! Ama Supernatural izlemeye devam edeceğim. Kas yığıntıymışım.Bu yığıntı kurtardı seni be!
''Tamay sorunlu musun? Artık düzgün yürüsen?''
''Dostum çizgi üzerinden yürümek sence de eğlenceli değil mi ?''
''Kız gibi davranmaktan vazgeç!'' dedikten sonra sahile az uzaklıkta olan Red'e gelmiştik.Burası tuhaf bir yerdi birazcık.Eskortlar,Cafeler, Karaoke bar, restaurant gibi bölümleri vardı. Karaoke bar kısmında takılırdık biz.Sahibi olan Onur abiyi de senelerdir tanırdım. 17 yaşından beri geliyorum, yani. 4 senede bir insanı tanımak için yeterli bence.
''Hadi şarkı söyle Rüzgar.''
''Tamay yürü git başımdan ya.'' Dediğimde yanıma bir kız yaklaşıp seksiymiş bakışını attı.
''Yanlış bölümdesiniz bayan eskort bölümü en üst katta.''deyince suratını asıp yanımdan uzaklaştı.Ne sanıyordu beni.Eskort bölümünde olmadığıma göre..
''Rüzgarrrr!.''
''Ne var Tamay?''
''O burdaa!''
''Kim burada?''
''Ya o kız işte, Miray! Eskort bölümüne çıkarken gördüm onu.''
''Saçma sapan konuşmasana.''
''Ya oğlum valla, git bak istersen.'' Dedikten sonra üst bölüme doğru çıkmaya başladım.Kapıya çok yaklaşmadan aralıktan içeri bakındım. Evet o buradaydı. Ne işi vardı burada? Eskort muydu yani?
''Bak işte gördün mü orda.''
''Kes sesini duyacak.''
Kimdi bu kız.Gerçekten çözemiyordum. İyi miydi kötü mü?
Miray'dan
''Yanımda o kadar yok sonra versem olur mu ?''
''Para yoksa takas da yok güzellik.''
''Lütfen. Yarın uğrar veririm.''
''O zaman yarın gelirsin güzelim.Hadi git.''
Off'layarak odadan çıkıp kendi kendime söyleniyordum. 'Dangalaklarla uğraştığım yetmiyormuş gibi birde bu çıktı ya!' Sinirlenmiştim ve hızlı yürürken ayağım takılıp tam düşüyordum ki biri kolumu kavradı.
''Sanırım ikinci kez hayatını kurtarıyorum sincap.''
''Bana sincap demekten vazgeç, ayrıca hayatımı kurtarmana ihtiyacım yok düşüp kafamı yararım daha iyi!''
''Ne işin var bu bölümde?''
''Hesap mı vereceğim bide sana.''
''Gerekirse evet!''Diye sesini yükseltmişti.Neden yükselttiğini anlamıyordum, daha öncede böyle demiştim.
''Bırak beni.'' Diyerek sertçe kolumu çektim. Koşarak çıktım ve hemen Derya'yı aradım.
''Derya off yaa!''
''Noldu kızım?''
''Ya o gördü beni. Red'in en üst katında hem de, ne işin var diye sordu bende geçiştirdim. Umarım şüphenelip peşime düşmez.''
''Ya kızım bende bişey oldu sandım.''
''Bişey oldu zaten Derya! Bu nasıl gözüküyor bir şey olmamış gibi mi?''
''Ya tamam bir arkadaşıma bakmıştım dersin.''
''O da yicekti zaten.Kapatıyorum yarın görüşürüz.''
''Tamam , iyi geceler.''
Telefonu kapattıktan sonra koşmaya başladım.Koşunca kendimi tüm sorunlardan uzak, hayat tamamen bana şeffaflaşıyordu sanki.Bu aralar koşamıyordum, nefesim tıkanıyordu hemen.
Eve geldiğimde yine karanlıkla baş başaydım.Evde kimse yok, Işıklar kapalı.Başım ağrıyordu hemen uyumak istiyordum.Odama çıkarak üstüme bol bir şeyler giyip saçımı dağınık şekilde topladıktan sonra aynadan kendime baktım.Tamamen berbat görünüyordum.Mutfağa inip baş ağrısı için ilaç ararken kapının açıldığını duydum.Bakmak için kafamı uzattığımda şoklar içerisine girdim.
''Annee! Noldu sana? Kim yaptı?''
''İyiyim ben yatıyorum tatlım, iyi geceler.''
''Anne sana diyorum kim yaptı?''
Sorum havada asılı kalarak arkasından bakakaldım.Kim yapmıştı bunu ona. Kesin o şizofren kılıklı herif yapmıştır, bunu ona ödeteceğim.Odama çıkıp yorganımı kafama kadar çektim.Yaz günü yorgan harikaydı.Buz gibi oluyordu.Sabaha doğru üstümde olmuyordu tabi. O kadar kıpırdıyorum ki uykumda yakında kendimi de yerde uyurken bulacağım.
*
Sabahın köründe kargalar daha.. neyse. Yani benim için daha çok erken.Telefona cevap vermek için uykusuzluktan yanan gözlerimi açmak için kendimi zorladım.
''Derya sabahın kaçı haberin var mı senin?''
''Uyansana! O dışarıda, senin yanına geliyordum dün gece olanları anlatman için o benden önce davranmış.''
''Ne saçmalıyorsun sen?''
''Pencereden bir bak bence çenemi daha fazla yoramam.''
Penceren baktığımda o meşhur arkası dönük duruşunu yapmıştı yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOŞUCU
RomanceGüneşin hiç bu kadar yakıcı olacağını düşünmemiştim. Ta ki Ay'ın koşuşuna hayran kalana dek. Kim bilebilirdi ki bu denli hızlı, bu denli belirsiz bir koşuşturma olduğunu. Miray kimseye güvenemeyen Soykan ailesinin asi öfkeli ve sincap olan tek kızıy...