Ertesi gün sahilde oturmuş etrafıma bakınıyordum.Bugün için konuşacağımıza söz vermişti.Gelmesi gerekiyordu, gelmezse ben giderim.Sonuçta söz verdi bana ve ne olduğunu anlatmak zorundaydı.
Bir süre daha bekledikten sonra yanıma birinin oturduğunu fark ettim.Miray değildi..
''Tamay ne işin var burada?''
''Yalnız olduğunu görünce geleyim diye düşündüm.''
''Git hadi Miray'ı bekliyorum.''
''Aa doğru unutmuşum dostum hadi kaçtım ben.''dedikten sonra yanımdan uzaklaştı.Onu beklemeye devam ediyordum.Sözünü tutmalıydı.Biraz daha bekledikten sonra beklemekten vazgeçip eve gittim.
Sinirden kapıları vurarak kapatıyordum.Evde kimse olmadığı için rahatça böğürüp sinirimi atabilirdim yada duvarları yumruklayabilirdim.Neden gelmemişti?!
Odamda biraz uzandıktan sonra evine gitmeye karar verdim.Camına taş atıyordum ama kimse çıkmıyordu.Neredeydi bu ya!Dayanamayıp penceresinden odasına girmek için demirlikleri tırmandım.İçeri zıpladığımda ortalığın dağınık olduğunu gördüm.Sanırım bir tür savaş çıkmıştı burada.
Birilerinin geldiğini duyup yatağın altına sakladım hemen sonra kapı açılarak içeri girdiler.
''Anne şunu kes artık! Beni eve kapatmakta neyin nesi cadı mısın sen ya?!''
''Miray neler çevirdiğini bilmiyor muyum sanıyorsun? Artık göz yumamam ona böyle alışmak zorundasın şimdi yarına kadar çıkılmıyor bu odadan.'' Dedikten sonra kapıyı kilitlediğini duydum.Bir süre daha yatağın altında kalıp Miray'ın kendi kendine olan konuşmalarını dinledim. 'Alışamam!, umurumda değil!, yine yapacağım işte!'
Daracık yerde durmaktan bunaldığım için daha fazla kalamayıp çıktım.Miray çığlık atmasa olmazdı.Kız klasikleri işte sanki ben olduğumu görmüyor hala çığlık atıyor.
''Senin burada ne işin var??''
''Seni bekledim bekledim gelmedin! Bende evine geldim camına taş attım kimse çıkmadı tırmanıp odana girdim.''
''Aramak diye bir şey var. Bilmem biliyor musun?''
''Numaran yok canım.''
''Tamam şimdi git yarın çıkabilirim herhalde duymuşsundur konuşmaları.''
''Şimdi konuşalım Miray.''
''Burada böyle konuşmak istemiyorum Rüzgar lütfen yarın geleceğim söz.''
''Gelmezsen annene neler gördüğümü anlatırım Miray.''
''Tamam be tamam.'' Dedikten sonra tırmandığım yerden geri indim, arkamdan el sallıyordu.Gülümsedim bende.
Miray'dan
Neden her şey boka sarmaya başlamıştı.Hayatım hep böyle olmak zorunda mıydı.Bir mucize bekliyordum artık.Bu yarına kadar odadan çıkmama işi çok aptalcaydı.Bekleyemezdim.Kapıyı yumruklayıp anneme seslenmeye başladım.Kapı açılınca geri çekildim.
''Bu yaptığın çok saçma anahtarı istiyorum anne.''
''Miraycım!''
''Anne hadi!''
''Oraya gitmeyeceğine söz verirsin veririm.''
''Tamam anne tamam ver artık şunu.''dedikten sonra anahtarımı alıp odadan çıkmasını bekledim.Bu sefer ben içerden kilitledim, çünkü gelmesini istemiyordum.Yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.Nereden biliyordu.Oraya gidip öyle yaptığımı nereden biliyordu?
Yine saçımı at kuyruğu yapıp şortumu ve spor ayakkabılarımı giydikten sahilde koşmaya gittim.En azından rahatlatıcı bir şeydi benim için.Kulağımdaki müziğin ritmine ayak uydurmuştum ve daha hızlı koşmaya başlamıştım.
Ayağım takılıp düştükten sonra burkulduğunun verdiği acıyla inledim.Her seferinde karşıma onun çıkıp hayatımı kurtarması şart mıydı ki? Başka insanlarınkini kurtarsın birazda.
''Yardıma ihtiyacın var gibi sincap?''
''Ama senin değil yığıntı, git başımdan.''
''Burada böylece kalırsın o zaman inat etmede hastaneye gidelim.''
''Eve götür beni.''dedikte sonra ofladım ve bunu üzerine bana pis bakışlarını yolladı.
''Tamam hastaneye götür.''
Arabasına binmeme yardım ettikten sonra yavaşta ayağımı düzelttim.Umarım kırılmamıştır.Yoksa bir daha koşamazdım.Hastanede bir süre doktoru bekledikten sonra muayene etti.
''Koşabileceğimi söyleyin lütfen.''
''Hayır. Yani evet koşacaksın elbet ama sadece 1 hafta. Ayağın incinmiş, sargıya almamız gerekiyor küçük bayan.''
''Pekala.''dedikten sonra beni küçük bir odaya alıp ayağıma tuhaf şeyler sürüp sargıya aldılar.Umarım çabucak iyileşirdi.
Eve dönerken ikimizde konuşmuyorduk.Sessizce ağaçların hızlı hızlı geçişini izliyordum.Hava da kararmak üzereydi.Evin önüne kadar geldikten sonra gitmesi için ona 'git' der gibi baktım.Annemin onu tanımasını istemiyordum çünkü.
''Teşekkür ederim Rüzgar, yanımda olduğun için.''
''Ne zaman istersen.'' Dedikten sonra arkasını dönüp yürümeye başladı.Seslenişimle durdu.
''Rüzgar bekle.''
''Evet?''
''Ben, ben ilk defa..''
''Evet Miray, sen ilk defa?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOŞUCU
RomanceGüneşin hiç bu kadar yakıcı olacağını düşünmemiştim. Ta ki Ay'ın koşuşuna hayran kalana dek. Kim bilebilirdi ki bu denli hızlı, bu denli belirsiz bir koşuşturma olduğunu. Miray kimseye güvenemeyen Soykan ailesinin asi öfkeli ve sincap olan tek kızıy...