Bölüm 13 - Cupcake

1.1K 257 19
                                    

Multimedyada Miray var

‘’Neden bana bir şey söylemeden gitti ki.’’ Dedim.Sol gözümden yaşlar inmişti bile.Bu acı demek, hüzün demek. Sağdan gelseydi mutluluktu.Ne saçmalıyorum.

‘’Bana hemen telefon numarasını  verir misin Tamay lütfen.’’dedim.Çaresiz bakışlarım üzerinde dolaşıyordu.Gerçekten kendimi çaresiz hissediyordum.Nerede yaşadığını da bilmiyordum.Soramıyordum.Çok acımasızdım çok.Bana onunla ilgili yardım edebilecek tek kişi vardı.Tamaydı.Onu da arada bir bulabilirsin her zaman çok gezermiş.Çok soru sorarmış falan.Rüzgar bir ara ondan yakınmıştı.

Tamay numarayı bana verdikten sonra hemen eve doğru koşarak gittim.Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu.Bu yaz tatilim neden bu kadar berbat geçiyordu.Neydi bu uğursuzluk, neydi bu üzerimdeki kara bulutlar.Defolursunuz mu?

Eve girip odama paldır küldür girdim.Nefesim biraz sakinleşip normaline döndükten sonra numarayı çevirdim.Ne diyeceğimi bilmiyordum fakat aramak istiyordum.Kötü davranıyordum tamam ama düzeltebilirdim değil mi?

Telefonu kulağıma götürdükten sonra derin bir nefes aldım ve dışarı verdim.Telefonu açana kadar tuttum nefesimi.Ölecekmiş gibiydim! Aç artık telefonu hadi Rüzgar hadi! Yığıntılık yapmada aç artık!

Çaresiz düşüncelerimle boğuşurken kapı çalmıştı.Sırası mıydı? Ne zaman bir şey olsa kapının çalacağı tutardı.Telefon kulağımda koşar adımlarla kapıyı açmaya gittim.Kesin Tamay geldi eve giderken yolda kaza geçirdi.Yarın cenazesi var demeye gelmişti.Ah hayır Rüzgar!

Düşüncelerim beni saçmalığa sürüklerken kapıyı açtım.Gözlerim kızarmıştı ağlamıştım.Ben.Bir erkek için ilk defa.Bu birazcık beni de şaşırtmıştı.Kapıyı açınca Rüzgar karşımda dikiliyordu.Lanet olsun gitmemiş miydin sen?!

*

Elimde telefonu fırlatıp Rüzgar’ın boynuna sıkıca sarılmıştım.Başımı boynuna gömmüştüm.O kadar sıkıca sarılmıştım ki burun deliklerim tıkanmış nefes bile alamıyordum.Rüzgar da belimden nazikçe tutmuş  bana sarılıyordu.Benim kadar değildi.

‘’Miray neyin var noldu?’’diye sorup geri çekilmemi sağlayıp bana bakıyordu.Eminim çok çirkindim, darmadağındım ve bu halimle görmüştü.Yanaklarımdan inen yaşları baş parmağıyla siliyordu.Telaşlanmış bir hali vardı.Elbette öyle olacaktı onun yüzünden bu haldeydim ben!

‘’Ben.. ben sana gelmiştim ve evde kimse yoktu daha sonra Tamay geldi ve senin eve döndüğünü söyledi.Bende seninle konuşamadan gittin sandım.Sana çok kötü davrandım Rüzgar farkındayım.’’ Konuşmaya devam ederken Rüzgar şaşkınca beni izliyordu bense gözlerimden akan yaşları durduramıyordum. ‘’Özür dilerim, ben böyle olsun istemedim.’’ Dedikten sonra gözlerimden akan yaşlar akarsuya dönmüştü.Musluğu bozulmuş çeşme gibiydiler.

Rüzgar şaşkınca bana devam ederken dudaklarını birbirine bastırdı ve dudakları yukarı kıvrıldı. ‘’Sen benim için bu kadar üzülür müydün?’’ diye sordu.Ne diyor bu salak ya! Kötü davranmış olabilirim ona tamam ama duygusuz değildim herhalde.

‘’Aptal gibi konuşma Rüzgar! Yüzümü yıkayacağım içeri geçebilirsin.’’dedikten sonra odama çıktım.Banyoya girip aynada kendime baktım.Ağlamaktan paçozlara benzemiştim resmen.Yüzümü yıkayıp kuruladıktan sonra dağılan saçlarımı sıkıca at kuyruğu yapıp aşağı indim.

Koltuğa oturmuş yere bakan Rüzgar.Karne günü halı desenlerini inceleyen çocuklara benziyordu.İçimden kıkırdayıp dudaklarımı birbirine bastırdım.Gidip Rüzgar’ın yanına oturdum.Konuşmak istiyordum, konuşup rahatlamak.

‘’Rüzgar seni çok kırdığımın farkındayım.Affedebilecek misin?’’dedikten sonra kafasını çevirip bana baktı.Soruma cevap vermemişti. ‘’Karnım acıktı, yiyecek bir şeyler var mı?’’ diye sordu.

Yüzüm asık bir şekilde mutfağa gittim.Ona sandviç hazırlayıp geçen akşam yaptığım cupcake’lerden götürdüm.Özene özene yapmıştım.Hoşuna gideceğinden emindim.

‘’Sana yiyecek bir şeyler getirdim.Umarım seversin.’’dedikten sonra ona gülümsemiştim.İlk defa ona bu kadar içten ve samimi davranıyordum.Tepsiyi önüne koyduktan sonra tekrar yanına oturdum.Garip bir şekilde mutluluk vardı içimde.Ya ona bu kadar iyi davrandığımdan yada ilk defa evime gelen bir erkeğe kendi hazırladığım şeyleri yedirdiğimden.Her neyse bu çok hoş bir histi.

‘’Teşekkür ederim, ikisi de harika olmuş.Senin böyle şeyler becerebileceğini düşünmüyordum.’’dedi.Kaşlarımı kaldırmış onu dinliyordum.Beceriksiz gibi mi görünüyordum acaba.

‘’Neden böyle düşündün.Elbette yapabiliyordum canım.’’dedim dudaklarımı birbirine bastırarak.Bana bakıp güldükten sonra ağzındakileri çiğnedi.Ben ona iyi davranıyordum ama o bana yığıntılık yapıyordu yine.Öküz.

‘’Yani bakınca pek becerikli biri gibi durmuyorsun işte.Daha çok asi, atarlı, ben en iyisiyim havası var gibi sende.’’dedi.Cidden böyle mi görünüyordum acaba?Her neyse aramız düzelmişken bozulmasını istemiyordum.Ve bu anlattığı gibi görünüyorsam eğer hemen bu görüntüden kurtulmam lazımdı.

‘’Yiyecekler için teşekkürler.’’ Dedikten sonra kapıya doğru gitti.Kolundan tutan bu sefer ben oldum.’’Hemen gidiyor musun? Film falan izlerdik.Derya’da gelecek kalamaz mısın?’’ dedikten sonra bana baktı.Burnumu sıktırıp ‘’Size iyi eğlenceler prenses.’’deyip evden ayrıldı.

Ne güzel vakit geçirmiştik.Tamam çok güzel sayılmaz ama en azından yakınlaşmıştık.Bir dakika ne diyorum ben.Erkekler dunkof tamam mı? Sadece aramızı düzelttim yakınlaşma olmayacak.Saate baktığımdan 16:00 olmuştu bile.Nerdeydi bu Derya! Hem deli ediyor beni!

Ayağımın sargısı çıktığına göre dilediğim gibi dans edebilirdim.Hemen müzik açıp Derya gelene kadar dans ettim.Mezdeke bile yapmıştım.Çok iyi kıvırtıyordum, yetenekliydim be! Kapının çalmasıyla oynamayı bırakıp Derya’yı içeri sürükleyerek benimle dans etmesi için zorladım.

‘’Kızım kapat şu müziği nereden çıktı bu şimdi be!’’dedi.Onu aldırmadan hala oynamaya devam ediyordum.İçimden geliyordu.Derya’nın da ellerini tutarak dans etmesine yardım ediyordum.Ne vardı canım iki göbek de sen atıver.

Müzik çalmaya devam ederken Deryayla konuşmaya çalışıyordum.’’Rüzgar buraydaydı.’’dedim bağırarak.Kocaman açmıştı gözlerini.Biliyordum bu tepkiyi vereceğini.Kızın ne diyeceğini bile ezberlemiştim artık.Ne, Ne oldu, Ne yaptınız,Öpüştünüz mü, Ne dedi, Anlat hadi!

‘’Ne?Ne oldu?Ne yaptınız? Öpüştünüz mü? Ne dedi?Anlat hadi!’’dedikten sonra içimdeki bilmiş kızın kazanma duygusunu hissettim. ‘’Salak ne öpüşmesi be! Konuştuk öyle karnını doyurup gitti yığıntı.’’dedikten sonra gözlerimi devirdim.

‘’Cafe mi sanmış burayı? Kovsaydın hemen.’’dedikten sonra gülümsedim.’’Biraz oturup gitti işte o kadar.’’dedim.Çok şey olmuştu aslında ama Deryaya anlatmaya niyetim yoktu.Vıcığını çıkarıyordu salak.

Yine mi kapı çalmıştı yoksa kulağım artık isyan mı ediyordu? Tabi ki kapı çalmıştı of! Müziği kapatıp kapıya yöneldim.Kimse yoktu.Yerde duran çiçekler vardı birde not.Derya da bir şeyden eksik kalmamalıydı tabi koşarak yanıma geldi.

‘’Kimdenmiş? Çok güzeller Miray!’’dedi.Çiçekleri kucağıma alıp kapıyı kapadım.Arasındaki notu alıp çiçekleri masaya bırakıp notu okudum.

‘’Cupcake’lerinden bende yemek istiyorum.  –Enes.’’ Kaşlarım hava şaşırmış şekilde Derya’ya baktım.Deryada da aynı tepki vardı.Enes kimdi?Nereden tanıyordu ve cupcake yaptığımı biliyordu?

KOŞUCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin