Rüzgar'ın kucağından yavaşça inerken derin nefesler verdiğini duyabiliyordum.Ay bu beni kıskanıyor galiba.İçimden kıkırdamak gelse de kendimi engelledim.Ciddi bir ifade takınıp tekrar dengem bozulmasın diye Rüzgar'ın kolundan tutundum.Yana yana durmuş Emreyle Burak'a bakıyorduk.
''Merhaba çocuklar.'' Dişlerinin arasından konuşuyordu Rüzgar.''Siz sevgili misiniz?'' diye konuştu Emre, Burak'a başını çevirip baktı.''Evet öyleymiş.Bende Red'de öğrendim.''diye konuştu.
''Siz koşuyor muydunuz?'' kaşlarım kalkık şekilde sorumu sormuştum.Emre'nin ukala şekilde güldüğünü görünce gözlerimi devirdim.''Koşu yarışı için hazırlanıyoruz.''dedi en sonunda.Şaşkındım.Daha önce bahsetmemişlerdi.Pis düşünceliler.''Bilmiyordum.'' dedim tek kaşımı kaldırarak.Rüzgar'ın bana baktığını hissettim.Tedirgindim.
''İyi koşmalar o zaman, yarışta görüşürüz.''Tekrar Rüzgar'ın kucağına almasıyla gözlerimi devirerek son kez baktım.Rüzgara baktığımda yine bana göz kırptı.''Sen beni kıskanıyorsun.''neşeyle gülümsedim.''Bilmiş bilmiş konuşma sincap.'' Dişlerini göstermeden güldü.Ne kadar itiraz ederse etsin biliyordum.Seviyordu beni yığıntı.Ama bunu neden hala bana söylemediğini bilmiyordum.Beklerdim.
''Bilmişlik yapmıyorum Rüzgar, hadi ama itiraf et neyi bekliyoruz.''
''Seni bekliyoruz.'' Gözümün içine bakarak konuştu.
''Beni mi?'' soruma yanıt vermeden yürümeye devam etti.Ne demek istemişti.Daha nasıl bir şey yapmamı bekliyordu ki.Elimden geldiğince eskiden iyi olmaya çalıştım ve öyle olduğumu da söylediler zaten.''Anlat bakalım ben burada değilken neler oldu?'' bana bakarak konuştu.
''Ah, ciddi misin?'' gülümseyerek anlatmaya başladım.''Yeni bir arkadaş edindim, ailesi sorunları varmış biraz dertleştik bende benim ailemi anlatarak böyle şeyler olabileceğini anlattım.Aslında tanışmamız biraz tuhaf oldu.Senin gittiğin gece köpekler kovalamış gecenin bir yarısında kapımı yumrukladı, bende içeri aldım ve arkadaş olduk.İlk başka sevemedim ama sonrada kanım kaynadı.Ne zaman bir şeyler yapmaya kalkışsak bir şey oldu.2 saat boyunca köpekler kovaladı, en sonunda denize dalıp izimi kaybettirdik.Red'e eğlenmeye gittik, orada da lacivertli bir adam bana sulanınca arkadaş ağzının payını verdi.Koşu yapmaya çıktığımızda da Emre'yi görmemizle günümüz mahvolmuştu.En son da işte İkisini beraber gördük.'' Bir solukta hepsini anlatmıştım.Yazılı rapor gibi olmuştur heralde.
''2 saat boyunca köpeklerden kaçmak ve denize dalıp iz kaybettirmek.Zekice.Fikir kimden?''
''Tabii ki de benden.''göğsümü kabartmış bir şekilde gururla söylerken kıkırdadım.
Konuşmamız bitince ikimizde sessizleşmiştik.Başımı Rüzgar'ın omzuna yasladım.Uyumak istedim ve hiç uyanmamak.Burada böylece kalmak istedim.Kokusunu içime çekip sadece böyle durmak.Başka ne isterim ki.''Uyuma sincap yolculuk bitti.'' Hiç istemeyerek başımı kaldırıp ona baktım.Baktım..o da baktı..
Bacaklarımı sallandırarak kucağından indim.''Teşekkürler ayaklı şoförüm.İçeri buyurmaz mısınız?'' derken elimi garsonların masayı göstererek buyurun der gibi el hareketini yaptım.Gülümseyip kafasını hafiften onaylarcasına salladı.İçeri girerken arkasından elimi yumruk yapıp havaya hızla kaldırıp bükerek indirdim.Zıplayarak içeri girdim.Birden dönüp baktı.''Dengen yerinde galiba numaracı.'' Gülümsedi.''Şimdi yerine geldi.'' Sevimlice gülümseyip yukarı fırladım.Üzerimi değiştirip saçımı yeniden topladıktan sonra aşağı indim.İnerken aklıma birden Deniz'in birden nereye kaybolduğu dank etti.Telefon numarasını da almamıştım ki arasam.Sahi aklıma takılıyordu, ne oldu da kayboldu birden bu kız? Neyse akşama kadar beklerim, gelmezse evine gider bakarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOŞUCU
RomanceGüneşin hiç bu kadar yakıcı olacağını düşünmemiştim. Ta ki Ay'ın koşuşuna hayran kalana dek. Kim bilebilirdi ki bu denli hızlı, bu denli belirsiz bir koşuşturma olduğunu. Miray kimseye güvenemeyen Soykan ailesinin asi öfkeli ve sincap olan tek kızıy...