BÖLÜM 1

34.5K 728 382
                                    

MEDYA: Dolunay

Hellooo minik kuşlarım. Hoşgeldiniiiz🧚‍♀️

Bu ilk kitabım beğenirseniz vote atmayı ve satır arası yorum yapmayı unutmayın.

Yazmaya başladığım tarih; 26.05.2021....

Okumaya başladığınız tarih?


Her sabah olduğu gibi bu sabah da keyifsiz bir şekilde yatağımdan çıktım. Okula gitmek için hızlı bir şekilde hazırlanıp kahvaltı masasına geldim.

   "Günaydınlar canım ailem" diye seslenip yerime oturdum. Annem ve abim aynı anda "Günaydın bebegim" dediler.

Babam her zamanki gibi ruhsuz ruhsuz bana bakıyordu. 17 yıldır neden böyle yaptığını anlayamıyorum. Her neyse bu zamana kadar çözemedik şimdi de çözmeyelim bakalım nedenini.

Hızlı bir şekilde kahvaltımı yapıp evden çıktım. Okula geldiğimde en yakın arkadaşım Batu beni bekliyordu. Hemen yanına gidip "günaydın yakışıklı kankim" dedim. O da kahkaha atıp "günaydın fıstığım" dedi. Zilin çalmasıyla hızlı bir şekilde sınıfa gidip yerimize oturduk. Dersler aynı sıkıcılığıyla ilerlerken ben çok acıkmıştım. Ve nihayet öğle arası. Batu'yla hemen kantine inip hamburger aldık.

Genelde çevremizdeki insanlar Batu'yla beni çok yakıştırır. Her gören sevgili misiniz diye soru sorardı. Batu kankam olmasa gerçekten sevgili olabileceğim biri ama biz birbirimize o gözle bakmıyoruz. Küçüklüğümden beri hep yanımda olan oyun arkadaşım, dert ortağım, abim, her şeyim o benim. Benim gerçekten her şeyim o. Neyse bu kadar Batu bilgisi yeter.

Nihayet okul bitmiş eve gelmiştim. Hemen kapıyı çaldım. Annem açtı. Yüzü biraz düşük gibiydi. Bozuntuya vermeyip "nasılsın annem" diye sordum hemen.

"İyi güzel kızım geç içeri" dedi. Salona gittiğimde tanımadığım bir kadın, adam ve benim yaşlarımda bir çocuk vardı. Neee!! Çocuğa baktığımda adeta buz kesildim. Bana ne kadar çok benziyor bu çocuk. Kayıp ikizim gibi...

Benim bu düşüncemi adamın öksürük sesi bozdu. "Merhaba Dolunay. Ben Kenan Taş. Nasılsın."

Wooow. Sesi ve görüntüsü harbiden taştı yani. Hemen cevap verdim. "Gayet iyi siz nasılsınız?"

"Bende iyiyim kızım ama sen gerçekleri öğrensen daha iyi olacağım." cümlesini bitirir bitirmez yanındaki kadından hıçkırık sesi yükseldi. Bir saniye ağlıyor mu o kadın. Offf kendimi bildim bileli ağlayan insanlara dayanamazdım. Hemen yanına gidip "iyi misiniz? su ister misiniz?" dedim. Başıyla onayladı. Hemen mutfağa gidip su getirdim. Ağlaması içimi parçalıyordu resmen. Çok güzel kadındı. Ağlamasın.. Suyu bana bakarak içmişti. Bardağı uzatınca eli elime değdi ve elimi öptü. Çok şaşırmıştım neden yakın davrandı ki bana? Neyse öğreniriz herhalde birazdan.

Kenan Bey konuşmasıyla yine düşüncelerimi böldü.  "Bak kızım konuya nerden gireceğimi bilmiyorum ama o şerefsiz baban seni bizden aldı. Eşim yani Nalan ve annen Pırıl aynı saatte doğum yapmışlar. Annenin bebeği ölmüş. Nalan da hem seni hem ikizini doğurunca baban da annen üzülmesin diye seni bizden almış kendi kızının yerine koymuş. Biz bunu iki hafta önce hastane kayıtlarından öğrendik seni burdan almak istiyoruz kızım." diye cümleyi bitirdi.

Ben şok olmuş bir şekilde anneme bakıyordum. Tamam çok anne kız gibi ilişkimiz olmasa da yine de annem iyi bir anneydi. Onu seviyordum. Abimi de.. Babamın yıllarca bana neden sinirli kötü davrandığı beynime dank etti. Ben onun kızı değildim. O beni ailemden ayıran pisliğin tekiydi.

Yanlarındaki çocuk ilk defa konuşup "kardeşim iyi misin? Bir şey söylesene." Sanırım bu benim ikizimdi. Çok benzediğimizi söyledim ama ben. "iyiyim, ben ne diyeceğimi inanın bilmiyorum. peki şimdi napıcaz?" diye soru yönelttim.

Kenan Bey "seni alıp evimize gidicez güzelim." Ama ben abimi nasıl bırakırım, üstelik evde bile yok. Duyarsa bu durumu çok üzülür. Kenan Bey ben konuşmadan tekrar konuştu. "Hadi topla eşyalarını gidelim evimize." Başımla onay verdim. Aslında onları tanımak istiyordum bir yandan. Sonuçta kendi ailem onlar, onların geni, onların kanı garip bir duygu. Bir o kadar yakınlar ama bir o kadar uzak.

Batu ile resimlerimizi önemli birkaç günlük, hediye gelen eşyalar vesaire alıp bavula koydum. Sevdiğim bir kaç kıyafeti de ekleyip kapattım.

Salona geldiğimde annem yoktu. Sanırım kendini suçluyordu. Bundan bunu anladım. Nalan Hanım kendini toparlamış gözünün içi parlak bir şekilde " Gel hadi çıkalım bu evden yeni hayatına gidelim."

Evet şu an yeni hayatına gidiyorduk. Tam olarak söylenmesi gereken cümle buydu. Arabaya binip kafamı cama yasladım. İkizim de yanıma oturmuş bana bakıyordu.

Bölüm Sonu...

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin