BÖLÜM 6

9K 295 81
                                    


KEYİFLİ OKUMALARR



EGE'NİN AĞZINDAN

Aras abim telefonu kapatır kapatmaz hastaneye gelmiştik.

Hepimiz perişan haldeydik. Doktorlar hiçbir bilgi vermiyordu.

Annem iki kez bayılmıştı. Bir hemşire annemi ilaçla uyutmuştu.

Mert abim sürekli kendini suçlamaya devam ediyordu. Bizde onu sakinleştirmeye çalışıyorduk.

Akrabalar Dolunay'ın yaşadığını ve kaza geçirdiğini öğrenmişti. Dayım ve teyzem bugün Almanya'dan gelecekler. Kuzenlerim de..

Amcam ve halam Yunanistan'daydı. Onlar da yarın gelecek.

Dolunay iki gündür yoğun bakımdaydı.

Hâlâ kaza geçirdiği günü unutamıyorum doktorun gelip "Ameliyat çok zor geçti, her şey Dolunay Hanım'a bağlı biz elimizden geleni fazlasıyla yaptık. Geçmiş olsun." bu sözler yankılanıp duruyor beynimde.

Bu arada Atakan'ı da merak etmeyin. O gayet iyi odasında dinleniyor. Pislik biraz daha dikkatli olsa şimdi bu halde olmazdık.

Ben bugün doktorla konuşup Dolunay'ın yanına gitmek istediğimi söyleyeceğim. Belki bir ihtimal beni hisseder. İkizini bırakmak istemez. Ona olan sevgimi ve bağımı hisseder ve uyanır. Küçük bir ihtimal de olsa...

Doktorun odasına adımladım. Kapıyı çalıp içeri girdim.

"Aaa hoş geldin. Ege'ydi değil mi?" hastanede iki gündür sorun çıkardığımız için adımı öğrenmiş.

"Evet. Ben sizden bir şey rica edecektim."

"Dinliyorum. Gel otur." karşısındaki burdan bile rahat olduğu belli olan koltuğa adımladım.

"Ben ikizim ile konuşmak istiyorum. Yalnız olmadığını hissetsin istiyorum. Filmlerde, kitaplarda insanlar hissediyordu böyle şeyleri. Benim ilk defa başıma böyle bir olay geliyor. İlk defa sevdiğim biri elimden kayıp gidiyor." derin bir nefes aldım.

"Seni anlıyorum Ege. Emin ol sen gibi kaç tane insan aynı şeyi yaşıyor. Bende yaşadım seni çok iyi anlıyorum evlat. Sadece 10 dakika. 10 dakika git, konuş ikizinle." doktora minnetle baktım.

"Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim."

"Hemşire odası yan tarafta seni hazırlasınlar. Umarım ikizin bir an önce uyanır. "

Doktorun odasından çıkıp yan odaya girdim.

Hemşire beni hazırladı. Mavi steril bir kıyafet. Mavi bir bone...

Yoğun bakım odasının kapısına geldiğimde abimler buradaydı. Sanırım babam da annemin yanında.

Hepsi bana bakıyordu. Açıklama yapma gereği hissettim.

"Doktor ile konuştum 10 dakika görebileceğimi söyledi."

Kimseye daha fazla bir şey söylemeden hemen girdim odaya.

Dolunay...

Benim minik ikizim...

Bembeyaz teniyle bu soğuk odada yatıyordu.

Her yerinde kablolar vardı...

Yanına doğru ilerledim. Hemen elini tuttum.

Yüzüne baktıkça kendimi kötü hissediyordum. 17 yaşında ailesinden koparılmış. Kaza geçirmiş. Ölümle burun buruna yatıyordu bu yatakta.

Daha fazla beklemeden konuşmaya başladım.

"D-dolunay." sesim titremişti. Ben bile zor duymuştum. Kendimi toparlayarak tekrar konuştum.

"İkizim.. Ece'miz.. Tam sana kavuştuk seni bulduk derken bizi bırakıp gitme nolur.

Annem iki gündür çok kötü durumda. Babam annemin odası ve yoğun bakım odası arasında mekik dokuyor.

Mert abim çok kötü durumda sürekli kendini suçluyor keşke çağırmasaydım diye.

Aras abim ilk şoku atlatıp hepimizle ilgilenen abim.. Baba edasıyla yaklaşıyor hepimize.. Belli etmese de ağlıyor iki gündür. Dışarı çıkıp gözleri kıpkırmızı geri dönüyor hastaneye.

Ayaz şokta hâlâ seni bulduğumuza inanamadan seni kaybetmenin korkusu var üzerinde.

Ben nasıl mıyım ben ölüyorum Dolunay. Kalbim sıkışıyor. Nefes alamıyorum. Kalamıyorum bu dünyada. Sığamıyorum hiçbir yere.

Atakan abin iyi merak etme. Odada dinleniyor. İki güne de taburcu ederler.

Nolur uyan meleğim. Bizi yokluğunla sınama daha fazla. Biz seni belki geç bulduk ama inan erken kaybetmek istemiyoruz. Küçükken yaşayamadığım ne varsa şimdi yaşamak istiyorum. Belki birçok ilk anın bizimle olmadı ama bundan sonrası bizimle olsun istiyorum.

Lütfen..

Lütfen. Bırakma elimi. Lütfen bırakma bizi.." elini öpüp kalbime koydum.

Ağlayarak odadan çıktım. Çıkar çıkmaz aras abime koştum. Sarıldım.

15 dakikadır ayakta Aras abime sarılarak ağlıyordum. Dayanamıyorum Allah'ım nolur uyansın artık.

Doktorlar birden odaya koşmaya başladı. Mert abim ve Ayaz abim ayaklandı. Odayı gören pencereden bakmaya başladık. Ama bir hemşire perdeyi kapattı.

Perde kapanmadan önce gördüğüm tek şey ise monitördeki ekranda olan çizgiler dümdüzdü.




BÖLÜM SONUUUUUU.....

Mert'in kendini suçlaması doğru mu?

Dolunay uyanacak mı?

OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUMM..

BYEEEEEE 💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin