Edis ile olaylı tanışmamızın üzerinden üç gün geçmişti. Bu üç gün içerisinde sınavlarımız da bitmişti.
Batu okulda ne kadar normal davranmaya çalışsa da İlayda'ya karşı mesafesini koruyordu.
Batu böyle olunca ben de İlayda ile fazla konuşmuyordum. İlayda ne kadar belli etmese de bu duruma bozulduğu belliydi.
Eee artık salak değilse Batu'nun duygularını da farketmiştir.
Batu'nun bu hallerini Ege farketmişti. Batu'ya biraz daha sevecen yaklaşıyordu. Artık kıskanmamaya da başlamıştı. Resmen arkadaş olmuşlardı.
Bugün hafta sonu olduğu için yataktan hiç ama hiç çıkmak istemiyorum. Fakat mecburum.
Ege ve Batu'yla kahvaltıya gidecektik. Batu'nun eski neşeli günlerine dönmesi gerek.
Batu bu ya her zaman mutlu, gamsız, otuz iki diş sırıtan özgüvenli Batu. Ama aşk adamı ne hâle sokuyormuş. Bu yeni hâli tam bir felaket.
Meyvesini verdikten sonra yaprakları dökülen ağaca döndü biricik arkadaşım.
Güneşli günde aniden bastıran yağmur gibi bir anda değişti havası.
Sabah sabah bu düşüncelerimi kafamdan kovmam lazım.
Bir an önce hazırlanıp Ege'nin odasına girmeliyim. Diyerek yarım saattir bakıştığım tavandan gözlerimi çektim. Hızla yataktan kalkıp banyoya ilerledim. Ani kalkışım sonunda başım dönmüş, sendelemiştim ama umursamadım.
Banyodaki işlerim bittiğinde en sevdiğim kısma geçmiştik.
Kıyafet seçip hazırlanmak...
Yaz mevsimine yaklaştığımız için elbise giyebilirdim. Elbiselerden tarafa baktığımda hoşuma giden bir kaç tane vardı ama ya göğüs dekoltesi çoktu ya da kısaydı. Canım abişlerim sinirlensin istemeyiz değil mi?
Hemen şortlara yöneldim. Açık mavi kot şortu alıp yatağa fırlattım. Peki elbiseye kısa diyip şort giymem? Daha rahat diye tabiki de yoksa abişleri kim takar kii?
Üzerime papatya desenli crop aldım. Gayet güzeldi.
Üzerimi giyindikten sonra örgü yaptığım saçlarımı açtım. Biraz taradıktan sonra hoş durmuştu. Doğal dalgalar yakışmıştı bana. Aynadaki görüntüyü sevmiştim.
Makyajımı da abartmamak adına klasik rimel, şeftali tonları ruj sürmüştüm.
Hmm gerçekten ben aynadakine hayranım ya. Kendime tekrar bakıp öpücük attıktan sonra beyaz baget çantamı da alıp Ege'nin odasına adımladım.
Kapıyı hayvan gibi açıp içeri baktım. Bütün prenses havam yok olmuştu.
"Egeee! Uyanmadın mı hâlâ ya? Kalk hadiii.." Ege'ye hem seslenip hem dürtüyordum.
Kendi kendine mırıltılar çıkarıp yan tarafa döndü. Ayy sabah sabah bütün enerjim burda emildi ya.
"EGE 10 DAKİKAYA AŞAĞIDA OL! YOKSA 1 HAFTA SENİNLE KONUŞMAM." diyerek resmen cırladım.
"Siktir, kızım ne bağırıyosun?"
"Dediğimi duydun gerizekalı 10 dakikan var." özgüvenli özgüvenli elimi göğsümde birleştirerek konuşmuştum.
"Tamam in geliyorum." saçımı savurarak odadan çıktım.
Bizimkiler evde değildi. Haftaya babamın yeni ortaklarının şerefine bir davet yemeği verilecekti. Annem mekan ve hazırlıklara ilgileniyordu. Babam ve abilerim de şirketteki işlerle ve Ayaz abimin dr Efe ile birlikte olduğunu biliyorum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Ficção AdolescenteÜç abisi ve ikizi olduğunu öğrenen Dolunay'ın hayatını okumaya hazır mısınız? #yeniailem 1. sırada (01.06.21) #ikizim 1. sırada (09.06.21) #eskisevgili 1. sırada (03.08.21) #kanka 1. sırada (29.08...