BÖLÜM 4

14.3K 391 152
                                    


Benim çok fazla arkadaşım yoktur. Okulda kimseyle samimi değildim. Tek arkadaşım Batu. Daha önce sadece bir ilişkim olmuştu. Neyse şu an o konuya girmeyelim.

Atakan abim bana bakarak "Batu mu güzelim."

"Evet abi. akşam biz konuşurken duymuş. Yanlış anlamış. Açıklama fırsatım olmadı." Atakan abim Mert abime sırıtmaya başlamıştı. Mert abim bir bana bir Atakan abime şaşkınca bakıyordu.

Atakan abim bana göz kırpıp lafa girdi "Ben bugün Dolunay'la biraz vakit geçirmek istiyorum. Her şey bir anda oldu. Biraz konuşmaya ihtiyacı var."

Babam "Tabi ama yine de fazla geç kalmayın biz de onun ailesiyiz."

Evet ailelerdi. Beni yanlış anlayıp kolumu incitecek abim vardı mesela.

Daha fazla durmak istemedigim için Atakan abime dönüp "Abicim çantamı alıp geliyorum. Bekle beni."

Hemen yukarı çıkıp çantamı aldım, kısa bir vedadan sonra abimle ayrıldık ordan.

"Güzelim abi kardeş günü yapalım seninle." Evet abimle arada abi kardeş günü yapardık ama son zamanlarda aksatmıştık. Abimin dersleri ve sosyal hayatı biraz yoğundu.

"Yapalım abicim."

"O zaman sahile sürüyorum." başımla onaylayıp radyoyu açtım. Hmm en sevdiğim şarkı Duman- Senden Daha Güzel. Hemen şarkıya eşlik etmeye başladım.

Abimle çılgınlar gibi arabada şarkı söyleyerek sahile gelmiştik.

Abim kağıt helva arası dondurma aldı. Hem sohbet ettik hem yedik. Daha sonra lunaparka gittik. Dönme dolapta arkamızdaki adamın kusması ve abimin durdurun şu aleti inicem ben diye bağırması tam bir fiyaskoydu. Katıla katıla gülmüştüm bu hallerine.

Eve gitmeye yakın abimle her zaman gittiğimiz sahafa girdik. Burada gerçekten çok özel şeyler vardı. Ben rafların arasında kitaplara bakarken abim birden koluma dokundu.

"Dolunay bu iz ne?" gerilmiştim. Sakin olmaya çalışarak "Abi kapıya çarptım dün önemli bir şey değil"

"Bana yalan söyleme Dolunay. Biri sıkmış kolunu noldu? Onlar mı yaptı? Cevap ver bana?"

"A-abi Mert abim yaptı dün konuşmamızı duyunca odama geldi." gözyaşımı tutamamıştım yine.

"Tamam güzelim sen sakin ol. Gel gidelim o eve eşyalarını alalım. Benim ailemden ayrı evime gideriz kafanı dinlersin." buna gerçekten çok ihtiyacım vardı. İki gündür bütün hayatım tepetaklak oldu. Ailem ailem değil. Gerçek ailemden bana nefretle bakan insanlar var. Kafamın bu kadar allak bullak olduğu bu dönemi kendi kendime atlatamıyordum. O aile bana iyi gelmemişti.

Hemen abimi başımla onayladım. Sahaftan çıkıp arabaya bindik.

Eve geldiğimizde abim bana dönüp "İstersen gelme sen ben açıklar hallederim." gitmek istiyordum.

"Geleyim abicim sorun değil." eve adımlamıştık. Abim kapıyı çaldı iyice gerilmiştim.

İsminin Aysu olduğunu öğrendiğim kadın kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz.. Buyrun.." içeri geçtik hemen abimle.

Mert abim ve Ayaz abim salonda televizyon izliyorlardı.

Bizim geldiğimizi görünce yüzleri düştü. Abim söze girdi. "Mert kız kardeşimin kolunu morartmanın bir bedeli olacaktı. Onu götürüyorum bu evden. Hiçbiriniz haketmiyosunuz onu. Öldü bildiğiniz kardeşinizi bulduğunuz için sevineceğinize ona zarar vermişsiniz!!"

Mert abim başı yere eğik konuştu "Ben ilk defa kız abisi oldum incitmek istememiştim."

Hııhh bir de isteseydin. Kendi kanından birine bunu yapan elalemin kızına ne yapar acaba. Acımasız, ruhsuz nefret ediyorum ondan.

Bana dönüp "Özür dilerim sana kötü davrandım. Ama her şeyin bir sebebi vardı. Sen doğacaksın diye biz çok seviniyorduk. Evde bayram havası vardı. Üç abi ilk defa kız abisi olacaktık. Ama olamadık, kaybetmiştik seni. Seni kaybettik diye Ege'yi de sevemedik hiç. Annem yıllarca arkandan ağladı. Ege ile sana hazırlanan odayı bozmadı hala yukarıda. İlk zamanlar onu sürekli senin mezarında buluyorduk. Seni o toprağın altında yalnız bırakmak istemiyordu. Sen öldün ama bizi de öldürdün Dolunay. Ben yıllarca çektiğimiz acıyı, abi olamama duygusunun nedenini sana yükledim. Başka bir ailede büyüdün diye yüzüne gülmedim. Akşam yanına gelip kendimi anlatacaktım sana. Abi olmak isteyecektim sana ama senin telefon konuşmanı duyunca delirdim. Bize tek güzel söz söylemeyen biri başkasına öyle konuşunca delirdim. Çok üzgünüm bu kalın kafalı abini affeder misin?"

Anlattıkları beni etkilemişti. Ama hemen kafamı iki yana salladım. Onu kolay kolay affetmeyecektim.

Ayaz lafa girdi "Lütfen Dolunay bir şans ver bize arkanı dönüp gitme."

Ben onlara yüzümü çok döndüm. Onlar çevirdi benim yönümü. Kendileri yaptılar bunu. Gitmek istiyordum burdan.

Abimin koluna girip "Şu an hiçbir eşyamı almak istemiyorum. Burdan biraz uzaklaşıp kafamı toplamak istiyorum. Sizi affetmeyi deneyeceğim. Beni de anlayın nolur."

Mert abim "Tamam canımın içi biraz düşün. İnzivaya çekil. Ama bizi tekrar sensiz bırakma dedi.

Kafamla onaylayıp son kez onlara baktım, gülümsedim.

Onlarsız bir hafta bana iyi gelecekti. Annemin ve babamın yüzüne karşı anne baba diyemesem de onlara biraz ısınmıştım iki günde sadece kendimi ağırdan alıyordum.

İkizimle aram iyiydi. Aras abimle de. Büyük olmasının verdiği olgunluktan dolayı olabilir.

Ben bunları düşünürken yola koyulmuştuk bile. Kafamı cama yaslayıp akıp giden yola baktım. Tıpkı ailemsiz 17 yıl gibi akıp gitmişti.



BÖLÜM SONU...

KARAKTERLER HAKKINDA ŞUNU SÖYLEMEK İSTİYORUM. YERİ GELDİKÇE HEPSİ HAKKINDA BİLGİ VERİYORUM VE HER KARAKTERİN RESMİNİ EKLEMEYECEĞİM ZİHNİNİZDE CANLANDIRSANIZ DAHA İYI OLURR :))

YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI BEKLİYORUMMM

ÖPÜLDÜNÜZ MİNİK KUŞLARIIIMM🧚‍♀️💘

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin