HELLOOOO MİNİK KUŞLARIIM🧚♀️
KİTABI ÇOK HEYECANLI BİR ŞEKİLDE YAZIYORUM VE AYNI HEYECANLA YORUMLARINIZI, OYLARINIZI BEKLİYORUUMM...
Telefonu açar açmaz abimin telaşlı sesini duydum. "Neden geç açıyosun Dolunay. İyi misin kötü bir şey yok değil mi?" hızlı hızlı konuşuyordu.
Sakin bir şekilde "Ben çok iyiyim abicim sen nasılsın?" dedim. "Evdeyim. Annem çok üzgün kendini suçluyor. Babam desen ayrı bi alem. Sanki hiçbir şey olmamış gibi senin hayatını mahvetmemiş gibi maç derdine düşmüş." sesi sonlara doğru sinirli bir hâl almıştı. O da babamdan nefret etmeye başlamış belli.
Hemen konuştum "Boşver aşkım olan olmuş. Bundan sonraki hayatım için güzel şeyler olmasına bakıcam."
"Tamam bebeğim sıkma canını. İstersen seni gelip alayım birlikte vakit geçirelim özledim seni." olabilirdi aslında ama ilk günden de dışarı çıkmak istemiyordum o yüzden "Abicim bende seni özledim ama yarın yapsak gerçekten yorgunum ve sadece uyumak, olanları unutmak istiyorum."
"Tamam bebeğim sen nasıl istersen. Her zaman yanındayım senin. Şimdi güzelce dinlen yarın seni almaya gelicem ama kesin." hayır desem de gelirdi buna eminim o yüzden hemen onayladım. Zaten çok özlemiştim aşkımı.
Yemek masasına döndüğümde tatlı yiyorlardı. Mert abinin ters bakışlarını hissettim üzerimde. Annem hemen "Gel otur canım tatlı yiyelim." en sevdiğim tatlı vardı. Kıbrıs tatlısı..
"Olur Nalan Hanım." hanım dememe hâlâ bozuluyordu. Ama şu anlık bu hitap şekli iyi.
Salona geçip kahve içmeye başladık. Ayaz bana dönüp " Az önce sevgilinle konuştun sanırım." babam ve Aras abim yerinde dikleşti. Mert abim zaten sinirli bakıyordu daha da koyulaştı gözleri. Utanmasam koşa koşa kaçıp giderim evden.
"Hayır abimle konuştum. Yani eski evimdeki abim." Ayaz "anladım" diye mırıldandı.
Mert abime baktığımda biraz daha bakışlarında yumuşaklık gördüm. Sevgilim olmaması mutlu etmişti onları.
Babam konuşmaya başladı " Ben şu müdürü arayıp okul işlerini halledeyim. Yarın sabahta kimliğin gelir. Hepinize iyi geceler."
Abilerim de iyi geceler dedi. Daha Sonra da annem kalktı. Ona da veda ettik.
Daha fazla bu ortamda duramayacağımı anladım ve iyi geceler diyip odama çıktım.
Gündüz uyumanın verdiği etkiyle hiç uykum yoktu bu yüzden Batu'yu aramaya karar verdim. İkinci çalışta açtı "Bebişiiimmmm" dedim hemen "Vay vay vay siz beni arar mıydınız Dolunay Hanım." kıkırdayıp hemen cevap verdim "Yaa aşkım deme öyle valla çok kötü bir gündü ilk fırsatta aradım seni."
"Eee anlat artık olayları." Batu'ya her şeyi anlattım abilerimin tavırlarını falan "Güzelim Mert'te ne var bilmiyorum ama onlar için de zor olmalı seni hep öldü bilmişler sıkma canını akışına bırak bir ihtiyacın olursa hemen ara beni." onunla konuşmak beni çok rahatlatmıştı.
"İyi ki varsın Batu. Seni seviyorum hemde çooookk." diyip kocaman güldüm.
Tam bu sırada odamın kapısı paldır küldür açıldı. Yuh ama dingonun ahırına mı giriyosunuz yani.
Mert kapıda bana iğrenerek bakıyordu. Bunun derdi ne yeter artık. Baymaya başladı bu tavırları.
Kolumu sertçe tutup "kiminle konuşuyodun sen gülmeler sevmeler falan noluyo kim o telefondaki it?" kolumu sıktıkça canım daha fazla acıyodu. Ben konuşmadıkça daha fazla sıkıyodu. "Cevap versene kızım kim o it!!" bağırmasıyla gözümden bir damla yaş düştü.
"Ar-arkadaşım, bağırma bana." ben ağlamaya başladığım sıra odaya Aras abim girdi. "Ne oluyor burda? Mert bırak kızı niye ağlıyor bu kız." Mert abim bana tiksinerek bakıp "Kendine sor. Erkeklerle konuşan o." bu kadarı da fazlaydı ama ne istiyo bu benden. Kolunu ittirdim ve bağırmaya başladım.
"SANA NE YA SANA NE. SENİ NE İLGİLENDİRİYOR BENİM ARKADAŞ İLİŞKİM. KAPIMI DİNLEMEYE UTANMIYOR MUSUN?" bağırmamla biraz rahatlamıştım.
Aras abim "Tamam Mert çık dışarı bi daha da kapı dinleme diyip odadan kovdu." şu an minnetle bakıyordum ona. Yanıma gelip beni yatağa oturttu ve banyodan krem getirip hafif kızarmış koluma sürdü.
Açıklama yapmak istedim o an ona. "Yakın arkadaşımdı. 10 yaşında tanıştık. Abimden farkı yok gözümde." beni yatağa yatırıp. "Tamam güzelim sıkıntı yok." alnımı öpüp iyi geceler dileyip çıktı odadan.
Şaşkınca arkasına bakmayı bırakıp kendimi uykuya teslim ettim.
Sabah uyandığımda yanımda annem oturuyordu. Gülümseyip "Günaydın güzel kızım." dedi. Gerçekten güzel kadın her sabah ona bakarak uyansam hiç bıkmam. "Günaydın." dedim.
"Ben çıkayım sen de hazırlanıp kahvaltıya gel." Başımla onayladım.
Rutin işlerimi halledip beyaz crop ve kot şort giydim. Mayıs ayında olduğumuz için hava sıcaktı. Ve haftasonuydu. Abimle buluşucaktım bugün. Çok mutluydum. Mutlu mutlu aşağı inerken kapıda ikizimle karşılaştım, beraber masaya oturduk. Kısa bir günaydınlaşmadan sonra kahvaltı etmeye başladım. O sırada kapı çaldı.
Abimin gelme ihtimali vardı. O yüzden kapıya bakmaya çalıştım. Ve bingo içeri abim girdi. Hemen yerimden kalkıp abime "Aşkııımmm" diyerek kocaman sarıldım. Birinin beni çekmesiyle abimden ayrıldım. Kim olduğuna baktığımda hiç şaşırmadım. Mert abim. Bir salsan mı bee artık beni. Yok kolumu tutmalar, yok belimden çekmeler yeter ama yani. Hızlıca konuştum "Ne yapıyosun sen yaa."
"Akşam seni seviyorum dediğin it bu mu!" o sıra Atakan abimle göz göze geldik.
Bölüm Sonu...
OY VEREN HERKESE TEŞEKKÜRLER..💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionÜç abisi ve ikizi olduğunu öğrenen Dolunay'ın hayatını okumaya hazır mısınız? #yeniailem 1. sırada (01.06.21) #ikizim 1. sırada (09.06.21) #eskisevgili 1. sırada (03.08.21) #kanka 1. sırada (29.08...