BÖLÜM 11

5.5K 221 12
                                    

KEYİFLİ OKUMALARRRRRR💃💃💃






Güne mutlu başlamıştım. Uyanır uyanmaz cilt bakımı yaptım. Üzerimi giyindim. Kahvaltı için aşağı indim.

"Günaydın herkese." diyip yerime oturdum.

Kısa bir günaydınlaşmadan sonra kahvaltıya başladık. Beni bıraksalar her öğün kahvaltı yaparım. Sabahları bu iştah açıklığı nereden geliyorsa. Tabağımdaki her şeyi bitirmiştim.

Ayaz abim "Hadi çıkalım." ayağı kalkıp önce annemi öptüm sonra babamı.

Yol boyu şarkı söyleyerek okula gelmiştik. Ayaz abimin sınıfı 2. katta olduğu için kendi sınıfına gitti. İkizim ve ben 4. kata gidecektik.

"İkiz ders başlamadan kütüphaneye gitmek istiyorum ben. Kaçıncı katta?" bundan sonra sık sık ders çalışacağım için kütüphaneyi görmek istedim.

"1. katta istersen ben de geleyim seninle." tek başıma takılmaya ihtiyacım vardı. O yüzden hemen reddetmeye hazırlandım.

"Gerek yok ben giderim. Sen sınıfa çık." ikizimi ileri ittirip aşağıya inmeye başladım.

1. kata gelmiştim. Biraz daha etrafıma bakıp ilerledikten sonra 'KÜTÜPHANE' yazısını görüp ilerledim.

Sessiz bir şekilde içeri adımladım. Raflar sıra sıra dizilmiş her yerde kitaplar vardı. Her kitap kategorisine göre sıralanmıştı.

Kapıdaki görevliyle göz göze gelince tebessüm ettim. O da aynı şekilde karşılık verdi.

Biraz daha ilerleyip ders çalışabileceğim yerleri görmeye gittim.

Tek tük insan vardı masalarda. Çok sessiz huzurlu bir ortamdı. Burası beni motive edebilir. Sevmiştim.

Duvarlar renkliydi. Masalar yuvarlak. Camın önünde canlı çiçekler vardı.

Masum masum etrafı incelemeyi bırakıp arkamı döndüm. Ve sınıfa çıkmak için hızlı bir adım attım.

Başımın bir şeye çarpmasıyla yerimde kalakaldım. Bu duvar az önce burda yoktu ama.

Sinirli bir şekilde kafamı kaldırdığımda yakışıklı bir çocuk bana sırıtıyordu. Niye sırıtıyor bu salak?

Kendimi toparlayıp sessiz bir şekilde fısıldadım.

"Dikkat etsene biraz. Ne işin var arkamda?"

Daha çok sırıtarak konuşmaya başladı.

"Önüne baksaydın." diyip omuz silkti.

Allah'ım şu kuluna tip vereceğine zekâ da verseydin. Bir yerden vermiş bir yerden almışsın.

"Çekil hadi derse geç kalacağım."

"Gel beraber gidelim hem tanışırız." bu aralar ne kadar çok insanla tanışıyordum. Eskiden tek arkadaşım Batu'ydu. Bir de abim vardı hayatımda şimdi öyle mi? Değil.

Kafa sallayıp ilerledim. Kütüphaneden çıktığımızda elini uzattı.

"Tolga." ismi de güzelmiş.

"Dolunay." diyip elini sıktım. Uzun süre elimi bırakmayınca hızlıca elimi çektim. Bu tepkime güldü. Ayyy ne güzel de gülüyor.

"Ayaz'la gördüm seni geçen ne alakan var?" Ayaz diyince gözünden bir sinir geçti. Bunu farketmemek için aptal olmak lazım. Niye sinirlendi ki bu?

"Abim." dedim gülümseyerek.

Çenesi kasılmıştı. Dişlerini sıktığı çok belliydi. Sanırım abimden hoşlanmıyor.

"Neyse sınıfıma çıkıyorum ben. Görüşürüz." diyip hızlıca uzaklaştım yanından.

Sınıftan içeri girerken zil çalmıştı.

Hemen ikizimin yanına oturdum. İlayda arkasını dönüp "Günaydın." dedi.

Yaaa çok şeker kız. Hemen ben de ona karşılık verdim. "Günaydın."

O sırada hoca geldi ve derse başladık.

Şu an ikinci dersteyiz ve ben sıkıntıdan gebereceğim. Fizik hocamız bir şeyler anlatırken kapı çaldı.

"Giriniz." diyen fizik hocamızdı. İçeri müdür girdi hemen arkasından da Batu.

Ne Batu mu?

Yuhh ama yaa ne kadar çabuk.

Cidden özlemiş bu beni belli.

Batu'ya baktığımda bana göz kırptı.

Yaaa gözünü yerim salak.

Müdür konuşmaya başladı. "Yeni öğrencimiz Batu Aslan. İyi dersler hocam." diyip dışarı çıktı.

"Hazır ayaktasın kendini tanıt yavrum."

"Batu Aslan. Bu kadar hocam."

"Tamam boş bir yere geç."

Sınıfa baktığımda önlerde bir kişilik boş yer var. Ve bizim arka sıramız boş.

Hemen Batu'ya buraya gelmesini işaret ettim. O da sırıtarak geldi.

Fizik hocası kaldığı yerden derse devam ediyordu. Telefonumu çıkarıp saate baktım. 2 dakika sonra zil çalacaktı.

Sonunda zil çalmıştı. Arkamı dönüp Batu'ya baktım. Tam ağzımı açmıştım ki benden önce ikizim konuştu.

"Senin ne işin var burda?"

"Dolunay'la ben 7 yıldır hiç bu kadar ayrı kalmadık. Tatile bile beraber gideriz. Farklı okullarda olmamız saçmalık. Bunu yapmayacağımı düşünmen de salaklık."

"Düzgün konuş benimle. Dolunay'la geçmişte ne yaptığınız önemli değil. Onun ailesi biziz ikizi benim asıl biz ayrılamayız." ikizim bayağı sinirlenmişti. Ama Batu'da haklıydı.

İkizimin elini tutup araya girdim. "Batu haklı ikizim. Ama nolur biraz sakin ol." İlayda da yanımıza gelmişti.

Ayakta kalmasın diye Batu bir yana kaydı. İlayda da Batu'nun yanına oturdu.

"Siz ikiniz tanışın, biz ikizimle biraz konuşacağız." diyip İlayda ve Batu'yu gösterdim.

Ege'nin kolundan tutup kapının önüne çıkardım.

"Ege ben size alıştım ama o da benim en yakın arkadaşım sen neysen o da öyle. Lütfen kıskançlık yapma."

"Bizden önceydi o Dolunay. Yememiş içmemiş hemen okula gelmiş şuna bak ya." gerçekten şu an  abartıyordu ve ben kavga etmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Sen benim arkadaşlık ilişkilerime karışamazsın. Şimdi ben sınıfa gidiyorum. Eskiden olduğu gibi Batu'yla oturacağım. Sen de hiçbir şey demeyeceksin." diyip tavrımı ortaya koydum.

Elini saçına geçirdi. Ege'yi ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Hiçbir şey demesine izin vermeden yine konuştum.

"Ne zaman Batu'ya karşı ön yargın biter onu sevmeye başlarsın. O zaman yanına gelirim." diyip sınıfa geçtim.

Sınıfa girdiğimde İlayda yerindeydi. Eşyalarımı alıp Batu'nun yanına oturdum.

Kocaman sarıldık.

Şu an son dersteydik ve Batu'nun omzuna yatmış etrafa bakıyordum. Batu da saçımla oynuyordu.

Ege arkasını döndü, göz göze geldik. Yine sinirlenmişti. Sinirlense de ağlasa da kavga da etse Batu'yla iyi anlaşana kadar böyle.

Sonunda zil çalmış aşağıya inmiştik. Bugün İlayda'yla vakit geçirecektik. Ama Batu da bizimle gelecekti. Onunla bir şeyler yapmayı özlemiştim.

Abim ve Ege'yle vedalaştıktan sonra taksiye bindik.

Başlasın o zaman best friends günleri ama bu sefer bir kişi fazla....




BÖLÜM SONUUUUU

OYLARINIZI BEKLİYORUUMM 💘💘

💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃💃

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin