BÖLÜM 14

4.5K 196 17
                                    

KEYİFLİ OKUMALARRR

OY ATMAYI UNUTMUYORUZZ💃💃💃



Sabah huzursuz bir şekilde gözümü açtım. Yan tarafımda bir ağırlık vardı. Gece ağlayarak tek başıma uyumuştum. Kafamı kaldırdığımda Ege bana gülerek bakıyordu.

"Günaydın ikizim." Ege düne göre biraz daha iyiydi. Ama kötü bir gün geçirdiği suratından belliydi.

"Günaydın ikiz bey." gülümsemeye çalışmıştım. Güçlü olmam gerekiyordu.

"Aras abimi normal odaya aldılar. Babam ve Mert abim yanında. Bizde kahvaltı yapalım gideriz hastaneye." mutluluktan gözüm dolmuştu. Açıkçası hemen böyle bir haber alacağımı düşünmemiştim.

"Nasıl yani kurtuldu mu tamamen."

"Evet ikizim. Korkma abime bir şey olmaz." öyle bir söylemişti ki sanki daha önce de böyle bir olay olmuştu.

Hemen bu düşünceyi kovdum zihnimden. Mümkün değildi. Ama aklımı kurcalayan soruyu sormadan edemedim.

"Aras abim nasıl bu hâle geldi?" yüzü düşmüştü birden. Kesin bunlar benden bir şey saklıyor. Saf mıyım ben anlamayacak mıyım?

Ege konuşmayınca tekrar konuşma gereği hissettim.

"Ege sana diyorum nasıl oldu bu?"

Cevap verme zahmetinde bulunup ağzını araladı.

"Bu konuları hep birlikte olduğumuz zaman konuşsak iyi olur. Ben şu an sana bir şey söyleyemem. Ama şunu bilki Abim kötü biri değil."

Ne demek istemişti kötü biri değil derken. Ben de biliyordum zaten kötü biri olmadığını. Sert yüzüne zıt bir şekilde minnoş bir kalbi vardı.

Sokak hayvanlarına yardım ettirdiğini öğrenmiştim. Barınak yaptırmıştı on tane. Çocuk esirgeme kurumundaki çocuklara oyuncak gönderiyordu. Bu kadar naif düşünceli biri kötü olabilir miydi?

Olamazdı.

Ne olursa olsun abimin yanında olacaktım.

"Hadi Dolunay hazırlanıp kahvaltıya inelim. Uzun bir gün geçireceğiz.

Başımla onayladım Ege'yi.

"Sen çık o zaman geliyorum ben de.

Kahvaltımızı yapmış hastaneye gidiyorduk. Annem biraz daha toparlamıştı kendini. Benden güç almak istercesine elimi hiç bırakmıyordu.

Batu sabah eve gitmişti. Hastanede buluşacaktık tekrar. Ne kadar okula git desem de ikna edememiştim. Yalnız kalmamı istemiyordu.

Kahvaltıdan sonra Atakan abim aramıştı. Şehir dışına çıkıyormuş, okul için. Görüşmek istedi. Ama bu halde görüşemezdim. Sınavım olduğunu söyleyerek reddettim. Yalan da söylemiyordum. Haftaya sınav haftamdı ve bu olaylar beni çok yıpratmıştı. Hadi matematik ve kimyayı hallederdim ama fizik için çok çalışmam lazımdı. Sanırım bu konuda Ayaz abimden yardım isteyeceğim.

Ben düşüncelerimde boğulurken hastaneye gelmiştik.

Babamı gördüğümde gidip sarıldım. Biraz bekledikten sonra o da bana sarıldı.

"Abim nasıl?" diyerek çekildim.

"Gözünü açtı ama yorulmaması gerek."

"Bir kere girsem yanına. Yormam söz." Mert abim cevap verdi.

"Bence girebilir baba sorun yok."

"Tamam ama önce annen girsin." haklıydı önce annem girmeliydi.

Anneme dönüp kocaman gülümsedim.

Annem on beş dakika sonunda odadan çıktığında benim girme sıram gelmişti.

Heyecanlıydım. Korkuyordum. Mutluydum. Duygularım birbirine girmiş vaziyette odanın kapısını araladım.

Abime baktığımda tavanla bakışıyordu.

Yanına yaklaştığımda yıkılmaz kale olan adamın yıkıldığını farkettim. Çok kötü değildi ama kötüydü. Çok kötü olmaması kötü olduğu gerçeğini değiştirmezdi ki..

Bana baktığını hissettiğimde tebessüm ettim. O da aynı şekilde karşılık verdi. Daha fazla beklemeden konuşmaya başladım.

"Abicim iyi misin?" tamam dün vurulmuş birine iyi misin diye sormak saçma ama ne yapayım ilk defa başıma böyle bir olay geliyor. Her gün abimiz vurulmuyo bizimde.

"İyiyim.. Gel otur şöyle." gözüyle koltuğu işaret etti. Aras abim demese daha ayakta beklerdim ben salak gibi. Donup kalmıştım.

Gözümü Aras abimden ayırmadan koltuğa oturdum. Elini tutmuştum. Küçücük elim onun soğuk elinde adeta kaybolmuştu.

Cevabından korktuğum ama sormaktan da çekinmeyeceğim o soruyu sordum.

"Nasıl bu hale geldin sen?" yüzü düşmüştü. Yutkundu.

"Kim yaptı bunu sana?" derin bir nefes aldı.

Tekrar yüzüme bakıp ağzını araladı.




VE BÖLÜM BİTERR....



DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin