KEYİFLİ OKUMALARRR
BATU'DAN
Taksiye binmiş sahile gidiyorduk. Dolunay'la her zaman gittiğimiz bir kafe vardı. Orada yemek yiyecektik.
Uzun süredir Dolunay'la adamakıllı hiçbir şey yapamamıştık. Yeni ailesini öğrendiğinden beri yüzü fazla gülmüyordu. Ya da ben öyle zannediyordum.
Onu bu süreçte yalnız bırakmamak için okul değiştirmiştim.
Ege'yle ufak bir atışmamız olmuştu. Ama bu gayet normaldi. Yıllarca Dolunay'ın tek arkadaşı bendim. Birde nerede olduğunu bilmediğimiz Doruk...
İlayda ile bu kadar yakın olmak istemesine de şaşırmıştım. Dolunay'ı çok iyi tanıyorum. Hayatına yeni bir insan almak istemez çünkü onun da bir gün gideceğini düşünür. Kimseyle samimi olmak istemez çünkü bir gün bırakacağını düşünür.
Onu tanıdığımda abisiyle parkta oyun oynuyordu. Abisi telefonla konuşmaya gidince salıncaktan inip ilerideki dümdüz betona gitti. Başı eğik bir şeyler düşünüyordu.
Yanına ilerleyip konuşmaya çalışmıştım. Arkadaş olmak istemiştim. Konuşmamıştı benimle.
Bir ay sonra yine aynı yerde bulmuştum onu. Bu sefer anlatmıştı her şeyi. Doruk'la olan şeyleri.
Sahile geldiğimizi anladığımda hemen ücreti ödeyip indim. Kızlar da indi.
Kafeye doğru ilerledik. Cam kenarına yöneldi Dolunay. Denizi izlemeyi seviyordu.
"Eee ne yiyelim kızlar." karşımda duran Dolunay ge İlayda'ya baktım.
"Hamburger." evet bu cevap Dolunay'dan geldi ve ben şaşırmadım.
Garsona siparişleri verdikten sonra beklemeye başladık.
İlayda bana kaçak bakışlar atıyordu. Ben de arada ona. Güzel kızdı aslında. Şirin, sempatik aynı zamanda sert bir duruşu da vardı. Ama bunu kimseye göstermiyordu. Ege ve Dolunay sınıftan dışarı çıktığında farketmiştim bunu.
Hamburgerlerimiz gelmişti. Dolunay kocaman kocaman ısırıp yiyordu. Güldüm bu hâline.
"Ne var ya? Niye gülüyorsunuz?" daha fazla gülmeye başladım.
"Ya çok güzel yiyorsun o yüzden." İlayda söylemişti bunu.
"Hıhı." diyip tekrar yemeğe gömüldü.
Yemek yememiz bitmiş. Waffle yemeye geçmiştik.
"Eee İlayda kendinden bahsetsene bize." bu soruyu bekliyormuş gibi gülümsedi. Ne kadar güzel güldüğünden haberi var mıydı bu kızın?
Ben ne diyorum ya neyse.
"İşte ismim İlayda. İzmir'de doğdum, büyüdüm.İki sene önce İstanbul'a geldik. Bir tane ablam var. Bir de tarçına alerjim var."
"Yaa bunu öğrendiğimiz iyi oldu dikkat ederiz." bunu söyleyen canım kankimdi.
"Aynen." diyip başımı sallayarak onayladım.
"Hadi kalkalım o zaman daha yapacak çok şeyimiz var."
"Siz beni dışarıda bekleyin, hesabı halledip geliyorum."
Onlar dışarı çıkarken ben hesabı ödemiştim. Dolunay bu konuya alışkın olduğu için dedigimi yapmıştı. İlayda da biraz duraksadıktan sonra çıkmıştı.
"Eee nereye gidelim kızlar." ikisi aynı anda konuştu.
"Lunapark."
"Lunapark." sonra da kahkaha atmaya başladılar. Ben de gülmeye başladım bu hallerine.
Lunaparka gelmiş neredeyse her şeye binmiştik. Artık midem bulantı evresini geçip kusma aşamasına gelecekti.
Kızlara döndüm.
"Yeter bu kadar eğlence gidelim artık." Dolunay bu halime güldü.
"Yaa ama şurdan atış yapıp ayı alalım. Nolur Batu." eliyle gösterdiği yere baktım. Sonra Dolunay'a. Ama ben kıyamam ki bu kıza.
"Tamam hadi yapalım. Ama bu son." ikiside gülerek birbirlerine sarıldı.
İlayda her güldüğünde, mutlu olduğunda ona bakmak istiyordum. Hep gülsün istiyordum. Dolunay için de aynısı oluyor ama o benim çocukluk arkadaşım tabikii bunu istemem normal. İlayda sanki bir farklı. Bilmiyorum.
Atış yapmıştık. Dolunay bembeyaz bir ayı istemişti.
İlayda mor tavşan. Mor en sevdiği renkmiş. Tavşanlı her şeyi de severmiş.
Onun hakkında bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu.
"Önce İlayda'yı bırakalım." bu fikir Dolunay'dan gelmişti.
"Saçmalamayın ne bırakması ben giderim."
"Asıl sen saçmalama birlikte geldik birlikte gideceğiz."
"Dolunay haklı hadi binelim şurdaki taksiye."
İlayda itiraz edememişti. Hep birlikte taksiye binip. İlayda'nın verdiği adrese gidiyorduk.
Yarım saat sonunda İlayda'nın evine gelmiştik.
"Her şey için teşekkürler. Çok güzel bir gündü. Uzun süredir bu kadar eğlenmemiştim." bunu duyduğuma sevinmiştim. Bu demek oluyor ki bundan sonra sık sık vakit geçireceğiz.
"Ben de çok eğlendim İlayda, tekrar yapalım bu günden." bunu diyen Dolunay'dı. Yıllarca kimseyle konuşmamış kıza bakın. İlayda ile arkadaş olmuştu.
"Aynen öyle, yapalım tekrar." diyip Dolunay'ı onayladım.
"İyi akşamlar size. Yarın okulda görüşürüz."
"Görüşürüz."
"Görüşürüz." mümkünse hep görüşelim ya.
Taksi tekrar çalıştığında Dolunay'ın evine gidiyorduk. Buraya uzaktı biraz.
Dolunay yol boyu hiç konuşmamış kafasını omzuma yaslamış öyle duruyordu. Yorgunluğuna verdim bu halini.
Hava biraz kararmaya başlamıştı. Dolunay'ın evinin sokağına gelince Dolunay kafasını kaldırdı.
Taksiden onunla birlikte indim.
"Kendine dikkat et görüşürz güzelim." dedim. Dolunay'ı kollarımın arasına almıştım ki kapıdan babası, annesi, Ege ve Ayaz abisi çıktı.
Annesi ağlıyordu. Hepsi çok kötü gözüküyordu. Ne olmuştu bunlara?
Dolunay babasına dönüp "Ne bu haliniz bir şey mi oldu?"
"A-aras abin hastanedeymiş. Vurulmuş oraya gidiyoruz."
BÖLÜM SONUUUU....
HELLOOOOOO💘💘
Bu bölüm kısa oldu. Bu demek oluyorki bir sonraki bölüm uzun ve heyecanlı olacak.
Batu'nun İlayda'ya karşı hislerini nasıl buldunuzzz?
Son olarak Aras hakkında bomba şeyler öğreneceğiz her şeye hazırlıklı olun....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionÜç abisi ve ikizi olduğunu öğrenen Dolunay'ın hayatını okumaya hazır mısınız? #yeniailem 1. sırada (01.06.21) #ikizim 1. sırada (09.06.21) #eskisevgili 1. sırada (03.08.21) #kanka 1. sırada (29.08...