26

203 27 16
                                    

Harbiye'ye dönmüştük. Normalde evciye çıkmamız lazımdı ama sonradan bir   hafta daha Harbiye'de görmemiz gereken dil dersleri vardı. Bana uyardı. Sonuçta Seyhan ile bu şekilde çok daha rahattık. Şeyma cadısı ile konuştuktan sonra Seyhan ile konuşmuş Şeyma'nın ondan hoşlandığını söylemiştim. Seyhan'ın da zaten umrunda değildi ne Şeyma ne bir başkası ve bu beni mutlu ediyordu. Hayatında tek bana yer açıp ilgisini hissetirmesi güzel hissetiriyordu.

İbrahim ile çok konuşamıyordum ama ne denli üzüldüğünü görüyordum. Ki bana sorsanız bu sevgiyi Şeyma hiç hak etmiyormuş.

Ezgi ve çağlar kara havacılıktan ilerlemek için hazırlık yapıyorlardı. Ezgi'nin zaten havacılığa hep ilgisi vardı. Bir çok kez Türk yıldızlarını izlemeye gitmiştik birlikte. Burada da hayatının aşkı ile aynı hayalde ilerleme kararı almışlardı. Bir yanım hüzünlü bir yanım mutluydu. Çünkü Ezgi'nin hep hayaliydi. Diğer yandan ise burada görüşmemiz baya azalacaktı. Aman be Nalan herkes mutlu olsunda yer mekan hallolur diye kendimi motive ettim ve bahçeye çıktım. İbrahim ile bana doğru gülerek gelen ezgi'yi görünce sırıtıp el salladım.

" Sanırım oldu Nalan çok mutluyum kızım" dedi sevinçten uçuyordu ya da havacılık aşkından

" Yaaa çok sevindim ezgi, çağlar nerde peki " dedim

" O komutanın yanında ben çıktım İbrahim ile de öyle konuşuyoduk " dedi kafamı salladım

" Naber İbo" dedim güldü " idare eder sen nasılsın" dedi " iyiyim ya  sorun yok " dedim beraber üçümüz bahçede yürürken bende Seyhan'ı arıyordum. Bahçede buluşuruz diye sözleşmiştik.

Ezgi İbrahim'e dönerek

" Şeyma'nın Nalan'a dediklerinden haberin var demi?" Dedi ben İbrahim üzülmesin diye anlatmamıştım gözümle susması için ezgi'ye hareket yaptım kaşlarını çattı İbrahim'in bana bakıp

" Ne dedi?" Diye merakla sorması ile bende uydurdum bir şeyler

" Aman boşver ya saçmaladı bir şeyler " dedim

Ezgi durmadı tabi " sen unut onu İbrahim bak ciddiyim ben sana daha iyisini ,karakterlisini bulucam" dedi neşeli sesi ile bu dediğine gülmüştüm ama keyiften değildi.

" Unutmaya çalışıyorum ben" dedi İbrahim hoşnut olmayan sesiyle.

" Unut unut çok iyi olur senin adına " dedi .Daha sonra kahkaha atarak " kendi kaybeder kankaa" dedi biz de İbrahim ile birbirimize bakıp sırıttık.

" Nerde ya bu çocuk " dedim Seyhan'ı kastederek .

Normalde buluştuğumuz yerde yoktu, bizde geri dönmüştük. Yurdun oradadır diye hedefimizi o yöne çevirdik. Bizimkiler sefa Nurettin Furkan 'ı da görünce beraber kafile halinde yürümeye başladık.

Sefa ve Nurettin çok sakin yapıdaydılar konuştuklarını bile nadir duyuyordum. Furkan biraz daha sosyaldi. Bizim yanımızda gerçi hepsi sakin kalıyordu da .

" Seyhan da seni arıyordu" dedi Furkan

" Bir işi çıktı herhalde biz oturalım sonradan gelir Seyhan da" dedim

" Harbiye de birbirini arayan çift" dedi. ezgi gülerek yurdun yan tarafındaki alana ilerleyip oturduktan sonra İbrahim ile beraber yemekhaneden kahveleri tepsiye koymuş yürüyorduk .

" Şeyma ne dedi Nalan "

" Bir şey demedi saçmaladı durdu önemli bir şey değil  ha ama sana şunu söyleyebilirim boşa ona takılıp kendini üzme " dedim keyiften pek uzak olan sesimle. İçten gülümsemesi ile bana tebessüm etti. Yurdun yan tarafından geçerken odağıma giren Seyhan ile ağlayarak konuşan Şeyma'ya baktım  daha sonra Seyhan sıkıntıyla başını çevirirken   beni fark edip bana baktı ve Şeyma'nın Seyhan'ı öpmesi saniyeler içinde oldu. Elimdeki tepsi düşmesin diye sıkıca parmaklarımı daha da bastırdım. İbrahim de benim ile durmuş olanlara bakıyorduk . Beynim karıncalanmaya ve gözlerim dolmaya başlamıştı.

Seyhan'ın ani refleks ile kendini geri çekip " sen ne yapıyorsun" diye bağırması bir olmuştu İbrahim arkasını dönmüş hızla yürürken bende gözümden akan yaşlarla arkamı dönüp yurda girdim. Kalbimin baskısı nefes almamı engelliyordu. O görüntü aklımdan çıkmıyordu.

Odanın kapısının açılıp Seyhan'ın nefes nefese girmesi ile gözlerimi ona çevirdim
. Sıkıntıyla bana bakıp yanıma oturup ellerimi tuttu.

" Nalan yemin ederim gördüğün gibi değil ..... Yani ne gördün bilmiyorum ama benim tarafımdan olan bir durum değildi.Konuşmaya geldi sonra ağlamaya başladı sonrası zaten anlık oldu emin ol benim bir olayım yok." dedi .kendini açıklamaya çalışarak elleri yüzüme kaydığında gözyaşlarımı silmeye kalkıştı ben hızlı davranıp ellerini yüzümden iterek .

" Çık dışarı gelme yanıma çık diyorum yoksa tüm yurdu toplarım buraya çık" diye çatallaşan sesimle bağırdım.

" Nalan bak gerç.." diye konuştuğunda

" Git" diye bağırdım şuan o kadar sinirli ve kırgındım ki ne Seyhan'ı görmek ne dinlemek istiyordum . Şuan ki halimden korkmuş olacak ki yerinden ayaklanıp

" Sakinleş sonra mutlaka konuşucaz Nalan " dedi bakışlarımı duvara odaklayıp ona bakmadım kapının kapanma sesi ile daha şiddetli ağlamaya başladım. Yastığımı alıp suratıma bastırdığımda kapı tekrar açılmıştı. Ezgi'nin tereddütlü bakışları ile buluşmuştu bakışlarım. Gelip sıkıca sarıldığında bende ağlayarak ona sarıldım.

" Kendimi çok kötü hissediyorum" dedim titreyen sesimle ezgi kendini geri çekip

" Şşştt sakin ol önce sonra anlatırsın sonra da ben gider o kırmızı kafayı duvardan duvara sürterek kıvılcım çıkartırım" dedi mavi gözleri sona doğru sinirle dolmuştu. Biraz yanımda oturup sakinleşmemi ve ağlamamın durmasını bekledi.
Kendimi anlatmaya hazır hissettiğimde gördüklerimi anlattım

"Yeminle tam bir şeytan o kız adi pislik seni fark edince yapmıştır kesin ama dur ben bir gidip saçını başını yolup gelicem" diye ayağa kalktığında ben elinden tutup durdurdum

" Ya saçmalama bırak gerizekalı zaten birde başımıza iş almayalım " dedim ezgi de oturmuş üzgün halime bakıp
" Seyhan'ı yurttan çıkarken gördüm ne dedi " diye sorunca gözlerimi kaçırdım şuan ne konuşmak ne de bir şey hissetmek istiyordum sadece uyumak istiyordum

" Boşver ezgi konuşmak istemiyorum en azından şimdi değil " dedim biraz sessiz oturduktan sonra yatış içtiması için hazırlanıp aşağı indik bizimkiler yanıma gelip 'Nasılsın ,iyi misin,ne oldu 'gibi sorularını yineleyince yorgunluk ve içimde oluşan ağırlık ile " Bir şey yok" dedim.Seyhan'ın yanıma gelip kolumdan tutup ,
" Nalan nolur bir dinle " dedi sesi yalvarır tondaydı şuan bu halde olmaktan o kadar nefret ediyordum ki, komutanın gelip içtimayı yaptırdıktan sonra bende hızlı bir şekilde yanlarından ayrıldım gözlerim İbrahim ile buluştuğunda bana tebessüm edip yanıma geldi

" İyi görünmüyorsun" dedi az çıkan sesiyle

" Değilim ki zaten" dedim neşeden uzak sesimle

" Zor bir olay ama Seyhan'ın bir suçu yok bende seninle oradaydım ona kızmanı gerektiren bir durum söz konusu değil" dediğinde gözlerimi gökyüzüne kaldırıp kapatıp derin nefes aldım sürekli dolan gözlerime engel olamıyordum

" Biliyorum ama içimdeki kırgınlığa çare bulamıyorum İbrahim, tarifsiz bir duygu hem suçunun olmadığını biliyorum ama en çok ihtiyacım olan şu anda gidip sarılamıyorum " dedi hüzün kaplayan halimle

" Üzülme her şey düzelecektir eminim iyi ol" diye samimi tavrıyla bana destek oluyordu asıl onun gözlerinde ki hüzün kırgınlık ve sinir benimkinden fazlaydı

Biz bunları hak edecek ne yaptık be İbo?

"İyi geceler" diye yanımdan ayrıldığında hangimizin durumu içler acısı diye ardından dolan gözlerimle baktım.

***
Diğer bölümde buluşalım 💖✨

HALLEDERİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin