Harbiye'nin bahçesinde bizim çocuklar ve annemlerle oturuyorduk. Annemleri görmemle baya rahatlamış özlemimi gideriyordum. Seyhan annemin yanına oturmuş annemin yapmış olduğu poğaçalardan yiyordu hastalığını atlatmış çok şükür eski halimize dönmüştük. Ezgi'nin kulağıma eğilip
" Vallahi annen hissetti mi ne baya sevdi Seyhan'ı" diyerek güldü.
Refleksle susması için uyarıda bulunup an'a odaklandım. Furkan İbrahim ezgi çağlar hep beraber oturmamıza rağmen annem Seyhan ile baya iyi anlaşmıştı.Yarım saat sonra İbrahim ve Seyhan'ın ailesi de gelince ben bir gerildim ki sormayın Seyhan'ın anne ve babasını fotoğraf dışında ilk defa görmüştüm. Saygıdan ötürü annesinin eline uzanacakken beni çekip sarılması ile tebessüm ettim. Çok genç ve samimiydi aynı şekilde Ezgi'ye ve diğerlerine de davranınca tebessümğm arttı Seyhan gibi mükemmel birinin böyle ailesi olması şaşırtmamıştı. Herkes ayaklanıp selamlaşırken bizimkiler ek olarak iki bankı daha birleştirirken İbrahim'in ailesi ile de selamlaşıp tanıştım geçen sene bir kez görmüştük ama eğitim ve cezalardan kafamı kaldıramadığım için tanışma bu güne nasip olmuştu.
Bizimkiler banka oturunca bizde oturduk bir yanımda İbrahim bir yanımda ezgi vardı. Karşımda Furkan ve Seyhan vardı . Ailelerimiz bizi unutup kendi aralarında muhabbete dalınca bizde yapıp getirdikleri özlemden yanıp tutuştuğumuz yemeklere dalmıştık.
" Pardon rahatsız ediyorum" diye bir kız sesi duyunca hemen yemekten kafamı kaldırıp sesin geldiği yere döndüm. Kumral tenli yeşilimsi gözleri ile bize gülümseyen kıza baktım. Dün yeni astsubaylar gelmişti eğitimler için büyük ihtimalle onlardan biriydi.
" Merhaba " dedim gülümseyerek bana bakıp tebessüm edip
" Ben Ali üsteğmenin odasına gidecektim ama harbiye baya büyük olduğu için kayboldum sanırım " dediğinde sırıttım
Seyhan gülerek " Normaldir Harbiye'nin kurallarından biri de ilk zamanlarda sürekli aynı yerden on kez geçip bulamamaktır " dediğinde hepimiz güldük
İbrahim elindeki köfteyi bırakıp
" Yeni gelen astsubaylardansınız galiba " dediğinde kız tebessüm ederek
" Aynen öyle ben Leyla bu arada " dediğinde hemen bir tanışma Faslı oluşturup yer açıp zorla Leyla'yı da yanıma oturttum.
" Ben gitseydim hem size afiyet olsun gerçekten ben aç değilim" dediğinde annemle İbrahim'in annesi Seval teyze konudan bağımsız olmalarına rağmen hemen bize dönüp
" Kızım siz askersiniz yemeniz lazım hem hepiniz dal gibisiniz size yemek vermiyorlar mı yavrum" dediğinde anneme kahkaha attım
" Aynen anne bize işkence ediyorlar ben sana onu anlatmadım mı" dediğimde
Seval teyze " ye kızım afiyet olsun biz zaten sizler için yaptık hepsini İbrahim koy kızın önüne o köfte tabağını yesin maşallah kızlarımız da birbirinden güzel" dediğinde hepimizi süzünce İbrahim araya girerek
" Günlük iltifatınızı da aldınız kızlar hadi iyisiniz" dediğinde ezgi kahkaha attı
" Sizler daha güzelsiniz Seval teyze " dediğinde annem bana dönüp
" Kızım bu yemekler baya çok siz diğer arkadaşlarınıza da götürün yesinler anne yemeği farklıdır " dediğinde
" Anne bizim açlık seviyemiz baya yüksek on dakika sonra bu masada hiç bir şey kalmaz emin ol" dediğimde herkes gülüşmeye başladı yalan yoktu biz genel olarak hep aç olan kişilerdik.
Leyla ile konuşarak önümdeki sigara böreğinden alarak yemeye başladım.
" Ben gideyim çok teşekkür ederim yemekler için hepsi çok güzel olmuş ellerinize sağlık " diye annemlere ithafen konuştu
" Sizinle de tanıştığıma çok memnun oldum bundan sonra zaten beraberiz görüşürüz umarım " dediğinde İbrahim'in gülümseyip

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALLEDERİZ
Cerita PendekMilli Savunma Üniversitesi sınavına hazırlanan kalbi kırık bir platonik olan Nalan hayat enerjisi ve neşesi ile asla pes etmeden hayatı ve hayallerine giden yolda çabalar ve bir hayale yürürken bir çok hayaline aslında ilk adımı atmıştır.... *** ...